Neydi güç?
Neydi güç? Birinin giderkenki soğukkanlılığı mı, yoksa kalanın umursamazlığı mı?Ayrılırken ağlamamak mı yoksa?Ayrıldığınız her kişi, sizin hayatınızda sessizce defnedilirken öyle ağırbaşlı, vakur uzaktan izlemek mi? Ayrıldıklarınız ölümden bile daha soğuk, daha hızlı uzaklaşırken dimdik durup, etrafa neşeli görünmek mi?
Kimisi daha doğarken gücün en mühteşemiyle doğuyor, kimisi ise hayatının hiçbir vaktinde ayakta duramadan ölüp gidiyor.Zayıflar güçlüleri seviyor hep.. Kendinde olmayanı aradığı için. Ve birgün gittiğinde güçlü olan, ona kalan bir girdap, içinden çıkamadığı devamlı bir mücadele yaşadığı.Ayrılırken İlginç diyaloglar geçer aralarında .
Güçlü:
-Senin hayatından çıkıyorum, artık ben olmayacağım yanında.
Zayıf:
-……
Güçlü:
-Artık tek başınasın, bunu öğrenmelisin hayat ben olmadan da devam edecek, etmeli.
Zayıf:
-Sen en fazla beni hayatından çıkarabilirsin, Seni görmeyebilirim evet, sesini duymayabilirim, ama düşüncelerimde ve yüreğimde hep var olursun. Orda hep benimle olursun, bende , benle kalırsın.
Şairin değişiyle ise
‘’ Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde. ‘’
Ardından güçlü daha güçlü, güçsüz daha güçsüz.
Zayıf hisler bohçasından tek tek çıkanlar:
Ağır aksak ilerlerken zaman sanki bir yangında varını yoğunu kaybediş gibi hissetmek. Saatın her bir tık tıkı beyni kemirirken boş ve anlamsız bir duvara bişeyler görüyor gibi saatlerce bakmak.Ya da birini aslında hiç duymadan dinlemek.Yediklerini ve içtiklerini farkında olmadan yemek, içmek. Neye baksan görmemek.Tüm oksijene rağmen boğulmak. Etrafının tüm kalabalığına rağmen yapayalnız hissetmek.Ağlamak dövünmek.Uyumak bol bol uyumak.. Kendine o hiç inanmadığın aptal teselli cümlelerini kurmak.Sonra hepsine gülmek ve hepsini domino taşları gibi devirmek...
Devrik cümlerlerle tekrar tekrar devrilmek.Savaşın o kaybeden yaralı, yıkık tarafı olmak.. Öyle saçma sapan yaşamak işte renkleri siyah beyaz olan.
Kendini bir dile girmiş kaçak göçek, köksüz kelimeler gibi hissetmek.Virane , lanetli bir şehre dönmek.
İyi de bunlara hangi zayıf katlanabilir?
Bilmiyorum ki hangisi zayıflık, hangisi güçlülük..Onca şeye rağmen hayata tahammül edebilmek , kör bir bıçakken bilene bilene keskin olmak . Zahiriler ve hakikiler..
Biliyorum ,konuşucak birşeyimiz yok
Ama yinede gözlerini al gel
Elindeki yarayı,suskunluğunu,acemiliğini
Beni biri severse inanmam
Seni biri severse utanırsın
Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel
Biliyorum konuşucak bir şeyimiz yok
Ama ızdırabım sende, mutlaka alda gel
Ne yanı bunları dediği için , zayıf mı oldu şair?
O zaman biri şu güçlüleri uyandırsın, ve zayıf olduklarını söylesin !