- 1326 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RAMİZ DAYI - SEYYAR TAYYAR…
Artık devir hesap devri.
Boğazdan kısma olayı oldukça riskli olduğundan, giyimden-kuşamdan, varsa sosyal yaşamdan, hatta telefondan-sanaldan tasarruf etmek gerekli…
Ben de öyle yaptım. Telefonuma gelen yüksek faturalardan kurtulmak için kamu tarifesine geçtim.
İyi ki geçmişim. Günde 3-5 mesaj alıyor, kamu haberi takip ederek, çevremdeki işsizlere iş kovalıyorum.
Son aldığım mesaj şöyle;
HAFTANIN ÖZETİ:
İlk Haber; İbrahim Tatlıses silahlı saldırıda ağır yaralandı…
Geçmiş olsun der acil şifalar dileriz…
Sonra; BM Libya’yı uçuşa yasak bölge ilan etti…
BM ABD ne istedi de yapmadı ki…
Libya da isyan edenler özgürlük istiyor diye destekleyen ABD, Bahreyn’de Kraliyet ailesini korumayı ise, Suudi Arabistan’a etmiş havale…
Yok, canım ne ikiyüzlüsü, 1. Emperyalist Paylaşım Savaşından bu yana ne yüzleri kaldı ne de astarı…
Aaaa! Bir haber daha sıkıştırılmış bu mesajın arasına;
Fukuşima nükleer santralinde ısınan reaktör soğutulamadı…
O da ne ki; sıradan bir haber… Ölüler-mölüler… Canlı yok anlayacağın…
Aygaz maygaz tüpü gibi bi şey…
Oysa bak bizim ileri demokrasinin ölüme meydan okuyan kahramanları komşu Rusya’nın ileri teknolojisi(!) ile tam gaz dalmak üzereler nükleere…
Hem de nerede?
Ecemiş fay hattına 25 km mesafede…
“Kim derse ki; acı patlıcanı çalmaz kırağı
Bilin ki; göremez burnunun ucundan ırağı”
Yoo! Yoo! Bunu muhalefet olsun diye söylemedim, uyaktı inanın maksadım…
Zaten muhalefet lideri de nükleer enerjiye karşı değilmiş, TÜSİAD’ da benzeri açıklamalarda bulunmuş. Biraz daha araştırıp, bilimsellik falan katılsın diyorlar…
Sistem rant ile hayat arasına kalın bir çizgi çekmiştir.
Çizginin rant tarafında duranlar el üstünde tutulurken, hayat tarafını seçenler barajlar altına mahkum edilmiştir. Bu nedenledir ki “hayat çok zordur” derler…
Fukuşima ismi herkese Hiroşima ismini çağrıştırmıştır sanırım…
Ah bu “şima”ların kaderi…
Nasılda etkili dile getirmiş Nazım usta;
Hiroşima’da öleli
Oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
Büyümez ölü çocuklar.
Fukuşima’da radyasyon yükseliyor, soğutma çalışmaları devam ediyormuş…
Denizin suyu ile soğutuyorlarmış…
Denizin suyu kaynıyor, canlıları haşlanıyor, bir dram daha yaşanıyor…
Umarız en az kayıpla sonlandırılır.
Haftanın haberlerine devam edelim;
Seçmen listeleri muhtarlıklara asıldı…
Allah göstermesin, seçmenlerin asılmasından daha iyidir…
Aday adayları ise Meclisin merdivenine doğru yarış içinde, bir birlerine asılıyorlar…
Kim kuvvetli ise asıldıklarını düşürecek ve zirveye yerleşecek…
Ondan sonra gelsin lüküs hayat…
Benim ülkemde, lidere teslim edilen bir parmak, geleceği çok parlak bir yaşam demektir.
Fenerbahçe-Galatasaray derbisine hiç girmeyeceğim… Biri her zaman ki gibi gol, diğeri desibel patlatmış…
Allah göstermesin, pet şişe yerine cam şişe patlatsalardı…
Hayatın dizi, dizilerin hayat olduğu bir süreçte, insanlığa karşı işlenen suçları dizi kahramanları ile anlatmak içimi acıtsa da konuya Seyyar Tayyar ağzı ile yaklaşacak olursak;
Cam şişeyi ben buldum; patladı gitti…
İşte herkesin derdi başka
Ramiz Dayı gibi konuşabilsem de, onun Ezel’e verdiği öğüt gibi seslensem;
—Bak yeğen Hiroşima çukuruna Fukuşima düşerse, Akkuyu’ya da AK Parti düşebilir…
—Düştüğün kuyunun ak ya da kara olması önemli değil yeğen, bir düşmeye gör yeter ki, kimse ama hiç kimse seni çıkarmaya gelmez. Bunun içindir ki, önemli olan yeğen; bir düşmektense bin düşünmek daha iyidir…
Dedik ya yeğen, devir hesap devri…
Elindeki suyunu koruyabilirsen, enerji ayağına gelecektir yeğen…
Cemal EROĞLU (www.cemaleroglu.com)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.