- 2355 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
ÇOCUK TERBİYESİ ÜZERİNE...
Konu : Çocuk terbiyesi üzerine...
İnsanın yarına bırakabileceği en önemli varlık , kuşkusuz ondan bir parça olan çocuktur. Evlâtlarımızın da bizi temsil etmesi bakımından onları iyi yetiştirmek büyük bir elzemdir.
Kuşkusuz ki çocuk yetiştirmek çok emek isteyen bir olgudur. Şunu diyebiliriz ki ; “çocuk yetiştirmek bir sanattır.” Mamafih çocuk , bir fotoğraf makinesidir ; gördüğünü alır. O halde çocuk yetiştirmede ilk şart önce kendi kendimizi düzeltmemizdir.
Çocuk, ebeveynlerini temsil ettiğinden dolayısıyla çocuğun bir yanlışı ebeveynlerinin de yanlışıdır. Bundan mütevellit, çocuk bizi rezil de eder, vezir de... Yetiştirdiğimiz çocuk bizi toplum içinde rezil etmemeli ; insan çocuğundan gurur duymalıdır. Bittabi bütün bunlar güzel terbiyeyle olur.
Bir ailede baba ne ise ; çocuk da odur.Mamafih babadaki vasıflar çocuğunda da hasıl olur. Nitekim çocuk için “fotoğraf makinesidir.” benzetmesini yapmıştık. Örneksemek gerekirse bir toplumda iyi yetişmemiş bir çocuk gördüğümüzde o çocuğu değil de ebeveynlerini eleştirmek daha yerinde olur. Doğrusu da budur;zira o çocuk iyi yetiştirilmemiştir.
Sosyal içtimaî hayatta menfî diyebileceğimiz, cemiyetin kabul etmediği bir bireyin de iyi vasıflı, evlatları da yok değil hani... Fakat bunlar kesinlikle münferit durumlardır. İyi bir insanın da kötü evlâdı olabilir. Bu ise istisnaî değildir. Binaenaleyh, iyi bir insanın iyi evlâdı olacak diye bir hüküm mü var ? İyi insan dediğimiz kişi; demek ki iyi çocuk yetiştirememiştir. Bu bir kader değildir. Tamamen çocuk yetiştirememe durumudur.
Aslında okullarda “çocuk terbiyesi” adı altında dersler verilmelidir. Buna ek olarak da keza “adab – ı muaşeret” disiplinleri de büyük bir zarurettir. Hakeza, çocuk yetiştirmek bilimsel temellere dayandırılmalıdır. Bakın o zaman toplumda gasp, tecavüz, hırsızlık vb. olaylarda azalma olmuyor mu ? Bu olaylar tamamen bitmese de gözle görülür kertede azalma olacağı katidir; zira bütün bu olayların çıkmasındaki ana neden, çocuğun almış olduğu terbiyedendir.
Hülasa ; iyi toplumlar görebilmek için hem devletçe hem milletçe çocuk terbiyesine çok önem vermeliyiz. Bu bağlamda temel kurum ailede her şey başlıyor ve bitiyor. Aileden sonra iş eğitimcilere kalıyor. Yazımı Atatürk’ün güzel veciz sözüyle bitirmek istiyorum: “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.”
- Edibahmet-
YORUMLAR
insanın geçmişi geleceğinin aynasıdır,kişi ne alır ise onu veriyor,konu ve anlatım çok güzeldi.ve şimdi okula emzikli kalemleri ile başlayan çocuklarımıza çok üzülüyorum,çünkü az çok geleceği görebiliyorum.saygılarımı sunuyorum
e d i b / a h m e t
Teşekkürler, sevgiler, hürmetler...
Türkiye maalesef 1940-50 li yıllardan beri taba-tyler (amerikan modelini) eğitim proğramların da kullanmaktadır. kendimize ait (kültürümüze,genlerimize) uygun modeller geliştirmediğimiz müddetçe maalesef bu sıkıntılar sürecektir....
e d i b / a h m e t
Her ferdin başına bir polis atanamayacağına göre ve içinden çıkılamaz kanunlar yumağı haline getirmeden yasa kitaplarını; işin özüne inilmeli iyi fert yetiştirilmeli, bunun için de evvela çocuktan başlamalıyız eğitime; yazı fevkalade önemli bir duruma işaret etmiş, kardeşim emek vererek bu konuda evrensel ve tabii olanı yazmış, anlatmış ki her kelimesi çok doğrudur, tamamen katılıyorum...
Kutladım yüreğinizi, selam ve saygılarımla...
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t
Sevgi ve saygılarla...
Değerli Hocam,
Siyah fon üzerindeki pempe renk yazı çok parlıyor ve gözü çok yoruyor. Okuyucu zaten kaçmak için bahane arıyor bir daha yapmayın bunu. Renkleri mat/pastel renklerden seçmeye özen gösterirseniz umarım çok daha şık olur. Mesela siyah fona, beyaz yazı güzel olurdu.
Yüksel66 tarafından 3/17/2011 8:43:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
e d i b / a h m e t
Değerli Hocam,
Böyle elzem bir konuyu ele almanız beni, yine benim ile birlikte bu güzel yazıyı okuyan herkesi memnun etti kanaatindeyim. Bu yazıda bahsi geçen bütün değerli görüşlerinize katılıyorum. Ben de bu konuda çok hassasım. Bu mesele yalnız ikimizin değil gerçekten ülkemizin kanayan bir yarası. Çocuk ve Aile, Çocuk ve Okul, Çocuk ve Toplum. İşte çocuğu içine alan KİŞİLİK ÜÇGENİ
AİLE : Çocuğun gelişim dönemi. Çocuk aileye bağlıdır, ebeveynin en doğru yaptığına inanır. Bu dönemde çocuk ebeveyni taklit eder. Bu dönem çocuk için ailenin baskı dönemidir. Bu dönemde çocuk; Eleştirilirse, alay edilip aşağılanırsa, utanç duygusu ile eğitilirse; Kınamayı, kavga etmeyi, sıkılmayı, çekingenliği , kendini suçlamayı öğrenir. Yine bu dönemde çocuk; hoşgörüyle, övülüp beğenilerek, saygı gösterilerek, kabul ve onay görerek, güven ortamı içerisinde desteklenip yüreklendirilirse; Sabırlı olmayı, kendine güven duymayı, takdir etmeyi, adil olmayı, inançlı olmayı ve kendini ve çevresindekini sevmeyi öğrenir. Çocuğun aile ile okul dönemi arasındaki kat ettiği yol veya gelişim süreci ile formal eğitim süreci arasındaki mesafe üzerinde aile baskısı arttığı sürece çocuk okul dönemine buhranlı girer. Bu ise sonun başlangıcıdır.
OKUL : Formal eğitim dönemi. Çocuğun aileden yavaş, yavaş koparak bilgiyi uygulamaya başladığı dönemdir. Aile baskısı ile birlikte çocuk okul baskısını da üzerinde taşır. Aynı zamanda dışarıya atılan ilk adımın getirdiği uyum sorunu da bu dönemde kendini gösterir. . Eğiticilere uyum sağlama, arkadaş çevresine uyum sağlama, belirli bir sorumluluk altına girme gibi... Uyum sorunu bu dönemde en üst seviyede seyreder. Aile döneminden okul dönemine geçiş yapan çocuk aile döneminde ilerisi için kendisine verilen bir takım meziyetleri beraberinde getirmiş ve aile baskısından uzak olarak yetiştirilmiş ise uyum sağlaması kolaylaşır. Aksi takdirde buhranlı dönemi devam eder. Aile taklidinden kurtulan çocuk bu dönemde öğretmenini, arkadaşını taklit etmeye başlar. Her şeyi bildiğine inandığı ailesinin artık yavaş, yavaş bazı şeyleri bildiğini bazı şeyleri bilmediğini kabul eder. Bu fikir onda etkileşimin başlangıç noktasıdır.
Ailenin nitelendirdiği ( iyi arkadaş, kötü arkadaş) olgusu bu dönemde etkileşim yolu ile seçilir.
TOPLUM ( SOSYAL ÇEVRE ) : İn formal eğitim dönemidir. Aile ve okul baskısından kurtulan çocuk , burada yasa ve kurallar ile birlikte örf, adet, gelenek, görenek gibi in formal eğitimin getirdiği yeni bir baskı dönemine girmiştir. Suça, yasalar tarafından cezai müeyyide uygulandığını, kusur ve kabahatin sosyal çevre tarafından kabul görmediğini bu evrede öğrenir. Almış olduğu formal eğitim, in formal eğitim üzerindeki etkisini burada gösterir. Sağlam bir formal eğitim almış ise bunu uygulamaya koyarak sosyal çevrenin baskısını asgariye indirir. Her hangi bir sorun yaşamadan bu döneme giriş yapar. Bu dönemde tamamen aileden kopan çocuk ailesinin bir şey bilmediğini kabul etse de yine de zaman, zaman ailesinin bazı konularda yanında olması arzu eder.
Çalışmanıza bir katkım olsun istedim Değerli Hocam,
Saygılarımla...