- 644 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
BU BİZİM TOYHAŞI!
Anadolu’nun köylerinden birinde gençler hiç şehre gitmemişler. Koskoca delikanlı olmuşlar hâlâ köylerinden dışarı çıkmamışlar…
Askere gitmelerine az bir süre kalmış. Delikanlıların anne ve babaları demişler ki:
“Bu çocuklar yakında askere gidecekler, hiç gurbetliğe çıkmadılar, bunları belirli süre çalışmaya gönderelim de yavaş yavaş gurbetliğe anlasınlar.” Demişler.
Ahmet, Hasan ve Süleyman çalışmak için gurbet ellerine yolculuğa çıkarlar. Otobüse sabahın çok erken saatlerinde binerler.
Otobüs, yolcularının kahvaltı yapması için bir lokantanın önünde mola verir. Gençler de kahvaltı yapmak için inerler otobüsten. Sabah olduğu için herkes çorba içmek ister. Bu gençler diğer yolculara bakarak, onlar da tarhana çorbası isterler. Yarı uykulu bir biçimdedirler. Gençler, tarhana çorbasının nasıl bir çorba olduğunu merek etmektedirler.
Garson:
“Buyurun ağabey! Buyurun! Çorbalar geldi, çorbalar soğumasın.”
Gençlerin önlerine tabaklarda çorbalar servis edilir. Gençler, kaşıklarını çorbaya daldırırlar bir de ne görsünler…
İçlerinden Ahmet:
“Anam! Bu bizim toyhaşı! Buna tarhana çorbası mı diyorlar.” Der.
Yine Ahmet heyecanla:
“Bizim toyhaşı, lokantada tarhana çorbası olmuş arkadaşlar.” Der. Diğer arkadaşları ise açlıktan sanki annelerinin çorbalarını önlerinde bulmuşçasına ver ederler kaşıkları çorbaya. Karınlarını güzelce doyururlar. Gözlerinin önü açılır.
Üçü bir ağızdan:
“Anaam bizim toyhaşı bur tarhana çorbası olmuş! Anaam bizim toyhaşı bur tarhana çorbası olmuş! Anaam bizim toyhaşı bur tarhana çorbası olmuş…” tekrar edip dururlar.
12.11.2010
Akdağmadeni
YORUMLAR
İDRİS ÇETİN
Selam ve Saygılar...