CIZO VIZO NIZANIM
“Vız vız etme bilmem” ya da “anlamam” mealinde Doğu’da kullanılan bir halk deyimi… Hikâyesi var onu anlattıktan sonra kasdımız tam olarak anlaşılacaktır.
Zamanın birinde Doğulu iki hemşerimiz ilk defa şehre gelmiş. Lokantada yedikleri kebap hoşlarına gitmiş. Köylerine dönerken götürmek üzere kebap yaptırmışlar.
Köye dönüşleri karanlığa kalmış. Bir hendekten atlarken birisinin elindeki ekmeğin arasında bulunan kebap yere düşmüş. Karanlıkta göremediğinden eliyle kebabı bulmaya çalışmış. Eline yumuşak bir şey gelince hemen alıp ekmeğinin arasına koymuş ve bir daha düşer endişesi ile yemeğe başlamış. Aldığı ilk ağızda ekmeğin arasına yanlışlıkla kebap yerine koyduğu kurbağa bağırmaya başlamış “Vırak vırak ne olursan beni bırak” diye…
Kebaptan pardon ekmek arası kurbağadan gelen sesi duyan bizim hemşo kebaba doğru eğilip “Cızo, vızo nızanım. Boşuna bağırma, para vermişim, ben seni yiyeceğim.” der.
CIZO VIZO NIZANIM!
İmdi bizleri de yemek isteyenler mutlaka vardır ve olacaktır. Çünkü insanların üzerine yatırım yapmışlardır. Sizler artık birer arazi parçası gibisiniz. Parsel parsel olur yüreğiniz, beyniniz, etiniz, kemiğiniz. Nafiledir bağırmanız ekmek arası kurbağa misali… Boşunadır feryadınız, hak getire…
Kendilerini bölük bölük sömürtenler, parça kontör gibi satanlar, asimile edenler sizleredir sözüm: “Sen böcek olursan ezenin elbette çok olur” diyorum.
Sendikalısınız değil mi o zaman sizin onlara kattığınız rakamsal olarak bir kişilik nüfuz bile dönüp gelir sizi bulur yine… Verdiğimiz oy bile tek başına bir mana ihtiva ederken ekseriyetin oyları içerisinde verseniz de olur vermeseniz de itibarını görür.
Herkes eşittir lakin bazıları daha eşittir. Herkes aynıdır fakat bazıları daha aynıdır. Herkes nüfuzludur fert fert, lakin bazıları daha nüfuzludur. Manayı idrak edebilmişsiniz sanırım. Bu bizleri yok etmeye götürür. Kalite olanı, kalifiye olanı, layık olanı derdest edersek ve toplu bir kıyım hareketine girersek o zaman kaybeden memleket olur.
Yiyin efendiler yiyin, bu han-i iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! diyen Tevfik FİKRET ne de güzel söylemiştir. Yiyin efendiler, ezin efendiler, harcayın efendiler, torpilleyin efendiler, ayak kaydırın, adam kayırın, kollayın efendiler…
CIZO VIZO NIZANIM!
Alacaklıyız lakin adamımız yok. Huzurdan yana güvenden yana haktan yana liyakattan yana taltiften yana… Elden bir şey gelmiyor çünkü aynı kovaya su taşıyorsunuz ve birileri kalkıp bir kova suyu en az taşıyana ya da hiç taşımayana veriyor. Oysa üstü başı ıslanan ve kanter içinde kalan sizsiniz. Renci çeken siz hazineyi bulan başkası… Siz karınca diğerleri ağustos böceği… Lakin bu ağustos böceği bahttan yana devletlû… Bu memlekette çalışanın yeri yok onu gördüm, bu memleketi sevenin makamı yok onu bildim.
Palulunun alacağı olan adam, borcunu ödeyemeden ölür. Bizim Palulu alacağını alamadığı için son derece kızgındır. Kızgınlığını belirtmek için her nereye gitse ölen adama küfür etmektedir. Duyan arkadaşları Paluluya:
- Ula gardaşım ayıpdır. Niye küfür edisin? Nasıl olsa gavuş mi? Palulu biraz düşünür ve cevaplar: - Ula siz ölenin arhasından Fatiha ohuyup, elizi yüzüze sürisiz, o gavuşi de, benim ettiğim küfürler niye gavuş mi?
CIZO VIZO NIZANIM!
Onu bunu bilmem! Aslolan timsah ya da sırtlan olmak değil insan olabilmektir. Timsahın gözyaşları da sırtlanın gülüşü de aslında insanın gözyaşları ve gülüşüdür; çiğ insanın gülüşü ve gözyaşları, ilkel insanın gülüşü ve gözyaşları... Ne de çok tanıdığım var timsaha benzeyen? Zahirde yani görünürde överler ama tenhada bir güzel söverler. Ne de çok bildiğim var böyle? Ahirde selamı artırırlar dem anında sopayı eksik etmezler.
Şimdi kime inanacaksınız? Sırf müfettiş görsün diye namaza durana mı? Kime kanacaksınız? Sırf oy için seçimden önce gelip sizlerle pazarlık yapanlara mı? Kime lider diyeceksiniz? Kendi maiyetindeki hatunları bir güzel parselleyip toptancı mantığıyla hareket eden ve hepsi benimdir benim olacak diyen evli barklı adamlara mı? Kime başkan diyeceksiniz? Kuyusunu kazdığı herkesi sersem ve aptal zannedene mi? Kime müdürüm diyeceksiniz? Kendi öğrencisini şucu bucu diye fişleyene mi?
Uyan artık koca çınar uyan! Çalınan geleceğindir, rafa kaldırılan ahlakındır. Diline çalınan bir tutam balın menfezi bataklıktır. Lağımdır beyinleriyle doldurulan. Suyu kirletmek için kıçını daldırman yetmez kafanı daldır, kafanı…
CIZO VIZO NIZANIM!
Final cümlem şu: “Karakoçan ne haldedir?” diye sordu evvelden Karakoçan’da çalışmış olan bir memur. Şunu söyledim hemen: “Falanca müdür olmuş şuraya, var gerisini sen düşün” diye…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.