Adı bende saklı kaldı.
Bitmiş.
‘Artık hayatımdan çıkmış, bu ikili delilik sona ermiş.’
Şimdi edilen bağlılık yeminleri yerini toz bulutu bir geçmişe bırakmış. Pembe hayaller kurmamak, kaos ortamının ortasına düşmek, bir yudum ıhlamur çayından zevk alamamak, üç-beş dakikada bir telefona bakmak vesaire. Dolu dolu geçen yirmi dört saatim bundan ibaret.
Kaderin bana kastı var. Buram buram kokan özlemi içimden atmıyor, aksine yakıyor. En derinini sızlatıyor.
‘Ya bu ateşi söndür, ya beni öldür, ya da bu kalbi bu bedenden sök.’ ne de güzel söylemiş Minik Serçe.Ah ah!
Yazamıyorum, kelimeler tıkandı içime. Boğuluyorum. Susup beklemekten başka çaremde yok.
Aşk bu demek ki;
İçinde çoğalır giden. Unutmak için çabalarsın bağıra, çığıra acıyı. Kimse bilmez ama derin sızıntıyı. Ayazda kalır yüreğin, yapayalnız.
Hani gözlerine baktığında kaybolduğun ne göz,ellerini tuttuğunda güvendiğin ne bir el, ne de sarıldığında sıcaklığını hissettiğin bir ten.Hiç biri yok.
Gözden ırak olan, gönülden de uzak.Uzak.
‘Bir başka limana yelken almış gitmiş belki de. Hayat bu, zamanı tekerrür eder.
Ne nefes harcıyorum, tükenmiş.
Ne böyle yaşanır, ne de öyle. Yaşanmaz diyorum.
Mutluluk en büyük ayıp.
Başka sevgide teselli buldu.
Bitti.’
Bu boşluk hiç dolmayacak. Bu sözler hiç yok olmayacak.
Adı bende, en derinimde saklı kaldı.