İçimde Ölen Biri Var_1
Hayat bugün olağanca gücüyle hırpalıyordu onu.bugün her zamankinden acımasız davranmıştı ona,bugün kendi gerçeği bir tokat gibi yüzüne vurulmuştu.aslında iyi de olmuştu;herkes durduğu yeri bilmeli,başka başka hayatlar yaşamaktan vazgeçmeli.Bir an öylece durdu,başını elerinin arasına aldı,hayata karşı dilenircesine kıvrıldı bir köşeye ve olan biteni,olmakta olanı yada olacak olanları başladı yazmaya yüreğinden akanları kalemine teslim ederek.
Kimler çekip gitmemişti ki onun hayatından yada hayat kimleri kimleri çekip almamıştı ki kollarının arasından.Adına yazgı mı demeliydi,bu doğanın bir kanunumuydu yada ardı arkası kesilmeyen bir hatalar zincirinin halkalarımıydı…Film şeridi gibi an be an aktı gözünün önünden ve belleğinin derinliklerinden geçen hayatı.Aslına bakılırsa sevmişti onu,gönlüne söz geçirememiş,bütün olumsuzluklara rağmen sevmişti onu:kavga, şehvet,yalnızlık,güvensizlik kimi zaman,yeri gelir en masumane sevgi,paylaşım ,hasret…karmakarışık duygular.Dile kolay 3 yıl birlikte olmuşlardı.Aygül’dü adı:hırçın,kavgacı,yeri gelir merhametli,paylaşımcı,bazen güvenilmez,bazen sevgi dolu,ama hep bir şeyleri saklayan gizemli bir yanı var gibiydi yada gizemli olmayı iyi beceriyordu,sorunlu…Ama ne olursa olsun Aygül o boyun eğmeyen mizacıyla hep cesaret verirdi ona.Hatta bir gün alışveriş merkezinden çıkarlarken hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıya kalmışlardı da nasılda kavgaya girmişlerdi omuz omuza verip oranın çalışanlarına karşı.Spartacüs gibi kavga sonrası alışveriş merkezinden bir çıkışları vardı ben anlatmayayım artık varın siz tahmin edin.Hiç de pişman değillerdi yaptıklarından,bu aslında hayata bir karşı duruştu.Belkide Aygül’ün bu kavgacı ruhunu sevmişti çünkü kendiside kavgacıydı,hep hayata küfreden bir yanı vardı.Bu kız ondan çok şey alıp götürmüştü ama aldıkları kadar yerine koydukları da vardı.Onun için ev arkadaşlarından,ortamlarından ayrı düştü,eski dostlarıyla kanlı bıçaklı oldu.Bir yandan birbirleriye kavga ederken bir yandan dış dünyaya karşı amansız bir savaş içindeydiler.
Bu anlatılanlar bir ilişkinin yalnızca küçük bir giriş bölümü.Ne mi oldu şehirler ayrı düşünce bir nehrin kolları misali bir daha birleşmediler,hep başka başka hayatların kollarına aktılar.Herkes kendi yatağını buldu anlayacağınız.Oysaki bir ara ciddi ciddi evlilik kararı almışlardı.Çocuk sadece bir yıl daha beklemesini söylemişti.Ama olmadı Aygül ya bu,zaten çocuktan da sağlam bir duruş gelmemişti.Bir evlilik anca bu kadar hızlı olur dercesine evlenmişti.Ama zaten istem dışı bütün evlilikler hep böyle değil midir:ani,sorgusuz sualsiz,bir çeşit sevdiklerimizi unutma yöntemi,kaçış yolu….
İşin buraya kadar olan yönü hep bir şaka gibi gelmişti ona.Oysaki Aygül’ün evlendiği günün akşamı en yakın arkadaşına söylediği ”yarına kadar nefes alabilirsem çok şeyin üstesinden gelebilirim” sözü durumun vehametini gösteriyordu.Allahtan reva mı bu en zor zamanlarında kol kanat germişti ona,ailesinin gönderdiği kıt harçlığı beraber paylaşıyorlardı,arkadaşlarının bütün o sert eleştirilerine rağmen onu kendi evine almıştı.Ama olmadı giden bir kez gitmeye karar vermişse o ne yapar eder gider.Aygül de böyle gitmişti.Aygül’e verilmiş bir sözü vardı çok sonra hatırladı:”bir gün sana kendimi tamamen açacağım”demişti.Çünkü hep kapalı bir kutu gibi yaşıyordu,evet eğleniyordu,gülüyordu, esprileriyle dalga geçerdi hayatla,ama hep saklı bir tarafları vardı,çocuk tarafları,keşfedilmeyi yada dokunulmayı bekleyen tarafları vardı.Asıl gizem ondaydı.
Bir gün o ücra dağ başı köyünde başladı yazmaya.on bir sayfa mektup yazdı eski sevdiğine,birde şiir iliştirdi kalbinden kalemine dökülen sözcüklerle.
Telefonu çaldı,açtı karşıdaki ses,allahım ne çok özlemişti bu sesi,başladı kendisi için yazılan şiiri ağlamaklı okumaya;o okudukça her sözcüğü yumruk gibi saplanmıştı boğazına.Şiir bitti her iki tarafta bir sessizlik ve bu bir aşkın bitişinin habercisiydi.Geriye devasa bir boşluk kaldı ve iki dudağının arasından kendiliğinden dökülen sözcükler:Yabancı şehirlerin koynunda,koynunda bir yabancı,ama ben seni hiç unutmayacağım….
Not:Devamı gelecek….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.