- 590 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAZIM PLASTİK
kelimeler kibirlenirdi.tenezzül etmezdik iki hoş sohbete.eski kitapların bilmem kaçıncı sayfasında,gerek duyulmamış,ilerleyememiş bir ayraç gibi okul zamanlarımız.çocuktk belki,buydu sebep.aklımız bebeklerde,toplardamıydı bilemiyorum.derken dağıldık,hayatlarmzn bir daha kesişme ihtimalini gözden kaçırarak.büyüdük we yıllar sonnıra bir perde aralandı sıradan bir akşamda.tanıdık bu yüz...
dişi yaraları vardı üredikçe üreyen,kendi kendini oyan,kanatan,sızlatan,hassaslığını on ikiden vuran.hiç bir umudu,sevinci,beyazı,ıslık sesini içinde barındırmayan.karamsarlığın alasını,mutsuzluklarn çıkış noktasını,siyahı,griyi,bütün uğultuları hapseden biriydi artk.aklından azami hızla geçen her yaşanmışlık,kırmızı ile yeşilin çekişmesine yenik.hemen hemn herkesin durakladığıı o geçitlerde,köprülerde geziniyordu.ben de ondan farklı değildim eskide.aynı karambol.elimizde,avucumuzda.yüreğimizde ne var ne yok hepsine haciz koyuyordu hayat dedikleri.mutlulukları değil bileklerinden parmak uçlarından kelepçeliyordu.ıslak ıslak tutunduğumuz elektrik telleri gibiydi ömürler.hiçbir şey sığdıramayacağımızı düşündüğümüz koca koca seneler.boş beklentilerimiz,isyanlarımız,çaresiz kabul edişlerimiz.incecik bir ipin üstündeki biz,hepimiz.fakat;aynı taşın üstünden bakmamak gerekiyormuş tutulduğumuz fırtınalara.ben şimdi ılığım.olmazları olur kılıyorum.çıkmaz sokaklarda gökyüzüne bakabiliyorum.gidişler varsa eğer,peşi sıra dönüşleri atıyorum makinaya.karın tokluğuna içime çekiyorum günleri.sadece huzur için ekip,biçiyorum.morga yatırıyorum geçmişi.kim ölmüş kim kalmış banane!az zamn olmadı yeniden görüşmeye başlayalı.çırpınıyorum şimdi,ona yol olmak,yoluna ışık olmak için.istiyorum ki yitirdiği umutları,onda kötü izler bırakan zamanların telafisi olayım.ah bir cesaret edebilse hayal kurabilmeye,ben dünden hazırım o hayali gerçekleştirmeye.adımlarının bağını çözmekten korkuyor,beni duymuyor.anlatıyorum,anlamak istemiyor.bakışını bakışıma çeviremiyorum.çok yakın tarihte aramızda geçen bir yazışmaya yer vermek istiyorum:"ben bu saatlerde öğrendim hayatı.bu saatlerde öğrendim ağlamayı çaresizce çırpınmayı,gözlerimin önünde işkence ediliyormuşcasına inleyen babamın kollarına girip,yürümeyi.ben bu saatlerde tattım gözyaşımın ne kadr da değersiz,basit olduunu.bu saatlerde uyuyamaz oldum ruhumdaki derin çöküntülerle.bu saatlere kadr uyuşturuyorum kendmi onla bunla ama o yolunu bulur misali akıp gidiyor artık bakmasını bilmeyen değersiz,cam parçası hissi veren gözlermden.ki ne acılara ne anlatılması mümkn olmayan kederlere şahit oldu onlar.bu saatler beni yaşamdan kopardı." Yaslanabileceği,durup düşünmek ihtiyacı duyabileceği bir cevap olmalıydı şimdi benim yazacaklarım,ve başladım:"gördüklerin hayatın sadece birkaç perdesi.aaa yaşamak ne güzel,kuşlar,böcekler değil,bunun olgunluğuna eriştik biz.kabul edebilsen halbuki bütün gri bulutların senin aslında hiç de boş bakmanın yakışmadığı o gözlerini doldurmak için toplanmadığını.bi anlayabilsen daha umut etmenin,bize ayrılan zamanın henüz çok başında olduğumuzu.inceldiği yerden kopmasın.bu şekilde mutlu olamazsın ve kimseyi gülümsetemezsin.at gözlüğüyle bakma artık hayata.seninkinden çok daha çentikli hikayeler var.görmek istemiyosun.o uyuşturucular basitleştirir olayları.unutturuyo deme.zorlukların kestirmesinden gitmeyi planlarken kaybolursun.güneşi de gör.dillenirken başkalarnda ağaçlar,sen hep sonbaharda takılı kalamazsın.birileri hayatından gelir geçer,ama sen de o hayatlara dahil olmalısın.herşey çok yeni başlıyo.tükenmenin sırası mı?hiç boşuna sebep arama yaşama bağlanmak için,var olman başlı başına bi sebep" diye bitirdim ve şunu da eklemek istedim,ekleyemedim...bi sebep daha var aslında,yanıbaşında,bak bana...
NİLGÜN.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.