Merhaba!
Merhaba! Dost şair Ümit Yaşar Işıkhan.,
Nasılsın dostum? Epeydir yazamayışımı yada aramayışımı bağışla. Biz yazmasakta, aramasakta dostlarımızın yüreğimizde her zaman yeri olduğunu biliriz... Dostluğumuzun çok eskilere dayandığını bilmem ha...tırlatmama gerek var mı?. Hayat acılarla, sevinçlerle sürükleyip götürüyor ömrümüzü işte. Lahey de yaşamını sürdüren Şair Yazar dostum Haydar Eroğlu “Hala eskisi kadar yakışıklı ve enerjik olduğunuzu” söylediğinde sevinmiştim...
Ben hala Hollanda da yaşıyorum yaşamak denirse tabi. Türkiye’yi ve dostlarımı çok özlüyorum...
Ancak şimdi internet aracılığıyla yeni dostlar kazanmam bir teselli kaynağı oluyor benim için.
İnternet ortamında hiç tanımadığım ve görmediğim halde dost sıcaklığını hissedeceğim birilerine rastlayacağımı önceden hiç düşünmemiştim doğrusu. Tam da kafamın sorularla dolu olduğu, cevaplar aradığı bir dönemde...
Oysa ki şimdi yüreğimde bir dostluk anıtı gibi duran pek çok dostum var bilgisayar ortamında tanıdığım. İnsanların kötülükleriyle kirlettiği bu gezegende ne mutlu ki hala güzellikleriyle güzel dostluklar kurabilen, yaşatabilen insanlar var...
Ben de kimi zaman koyu bir hüzne boğuluyorum, kimi zaman sevinçten yerimde duramıyorum. Bazen müthiş bir enerji... Kalbime bile sığmayan bir duygu yoğunluğu yaşıyorum. Hele de küçük kızıma sarılınca... Oğlumu yitirdiğimden bu yana yaşam biçimim değişti, sağlığım da bozuldu tabi.
Yine de kimi zaman kabımdan taşan bir ruh haliyle, ormanlara vuruyorum kendimi, tenhalara atıyorum.. Doğayı hele hele dağları çok seviyorum ama ne yazıkki Hollanda da dağ yok. Ama orman ve bitki zenginliği bakımından dünyanın harikası diyebilirim buraya. Orman ve bitki örtüsü içerisinde sessiz tenha bir yerde yaşıyorum. Kuşların ötüşü, rüzgarın sesi, toprağın kokusu başımı döndürüyor evden dışarı çıkınca.
Bazen rastladığım insanlara sarılmak onları kucaklamak geçiyor içimden. Çiçeklerin güzelliği, temizliği çıldırtıyor beni. Çiçeklerin yanından geçerken onları tek tek koklamak, öpmek, dünyanın en güzel sözcükleriyle seslenmek, onlarla konuşmak onlara şiir okumak istiyorum. Sonra tüm bu güzellikleri için teşekkür etmek istiyorum onlara.
Kimi zamanda acı gözüme bir perde gibi iniyor, yaşadığım olumsuzluklar, kimi insanların iki yüzlülüğü incitiyor yüreğimi. Hele de bunlar yakınında duranlarsa. Baktığım her yer hüzün kokuyor.. Koyu bir karamsarlığa tutuluyorum kimi zaman.
Acı... Ve Aşk . Üç harf bir hece. Sevinci, coşkuyu hangi yoğunlukta yaşarsanız acı da o yoğunlukta sarıp sarmalıyor sizi. Bunu en iyi siz bilirsiniz eminim ki.
Dostluk dedikya, rahmetli “Fethi savaşçı” bir mektubunda, “Bilir misin bizim gibi dağ kökenlilerin özlemi, dostluğu, içtenliği, civanmertliği bir başkadır. Hani yalçın kayalar arasından fırlayan pınarlar vardır ya, az öteden sesinden, daha önce de havadaki kuşlardan orada bir pınar olduğunu anlarsınız, işte öyle bir şey. Öyle bir sevgi ve içtenlik demetidir içimizde çiçeklenir dostluk ve vefa adına. Acılardan süzülüpte gelenlerin ortaklaşa içtenliğidir o... Hiç bir kitapta şimdilik yeri yoktur. “ diye ne güzel seslenmişti. Hani bizim gibi duygudaş şairlerin özlemi, dostluğu, içtenliği de bir başkadır.
Dalmışım, farkına varmadan uzamış yazı. Küçük kızım şu an yüzme dersinde, bende fırsattan istifade kalabalık Hollandalı aileler içinde bu mektubu yazıyorum, hatalarım olursa aceleciliğime bağışla.
Demem o ki bazen sıkıntılar, güzelliklere gebe olabilir.. Dünyanın en önde gelen sanatçı , düşünür ve yazarları düşünün , hemen hepsi sıkıntılı ve acı dolu bir yaşamın içinden gelenlerdir. Bu yüzden her şeyin bir sebebi var demektir….
Halil Cibran’ın güzel bir öyküsüyle yazımı noktalamama ne dersin?.
„“‚Bir istiridye komşu istiridyeye dedi. “İçimde büyük bir sancı var. Ağır ve yuvarlak ve bana çok ızdırap veriyor. Ve öbür istiridye tepeden bakar bir hoşnutlukla yanıtladı: Göğe ve denizlere şükürler olsun ki benim içimde hiçbir sancı yok. İçimde ve dışımda her şey iyi ve tamam.. O sırada oradan geçmekte olan bir yengeç iki istiridyenin konuşmasını duydu ve içinde ve dışında iyi ve tamam olan istiridyeye dedi: Evet iyi ve tamamsın, ama komşunun taşıdığı sancı gerçekte son derece güzel bir inci...““
Allah kalbine göre versin. Sıkıntılarını, acılarını güzelliğin ve mutluluğun anahtarı yapsın sevgili Ümit yaşar Işıkhan Dost...
Sevgilerimle
Nuri CAN
YORUMLAR
Ümit Yaşar Işıkhan 11 maart om 16:39 Rapporteren
Sevgili Nuri Can kardeşim...
Teknolojiye bulaştığımızdan beri ilk defa bizim yaşadığımız"Mektup" tadında müthiş buruk ve güzel yazına hayran kaldım...Ne güzel dillendirmişsin acıların rengini tablolarında..ne güzel sarılmış yüreğin şiirin ayrılık ve hüzün kokularına,dizelerine...yıllardır ilk defa böyle bir yürek paylaşımını yaşadım yazdıklarında...Sağol dostum..Yoldaşım...
Maallesef zaman içinde hızla geçen bizdik.Yelkenlileri bile kıskandıracak hızda maviliklerin-doğum ve ölüm mavisinin ışıltısı içinde yol alırken hayatımıza eklenen ve ayrılan güzelliklerin bir yanını hep sonsuza kadar silinmiyecek şekilde yüreğimizde taşırız..
Oğlanın ölümüne üzüldüm..elbette tarifi yok,yitimlerin...Ancak o boşluğu dolduracak bir çiçek olarak kızın olması yine müthiş bir bağlantı olur geleceğe,hayata,aşka..
Ben de şu an da Datça liman başkanı olarak görevdeyim...ama haftaya emekli olup izmire yerleşeceğim.Bu arada "temmuz "Dergisinin son sayısında duyurduğumuz uluslararası örgütlenmeyi 2008 yılında başardık.Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği...Merkezi İzmir..25 ülke de temsilcilerimiz var..İnternetten göndermeyi beceremem bu nedenle bana senin Haydar'ın e posta adreslerini gönderirseniz size katılım formu gönderirim..Sizi de aramızda görmek isteriz..
Haydar Eroğlu kardeşim napıyor...Yıllar sonra karşılaşmak ve oturup yıllanmış şarap tadındaki dostlukları içmek müthiş bişey olur...Türkiye ye geldiğinizde mutlaka haberleşelim...benim E posta adresim: [email protected].
Haydar kardeşime de selam...sana ve güzel gönül çiçeği kızına da selam sağlıkla kalınız...şiir kalınız...Hayatın renkleri olarak hep gökyüzümüzde gökkuşağı olarak kalınız..Allaha Emanet Olunuz..
Tam da kafamın sorularla dolu olduğu, cevaplar aradığı bir dönemde...
Bence yazının nabzının attığı yerdi bu cümle. Evet, farkındalıkları başlatan bir cümle. En lazım olanda hızırın yetişmesi gibi. En susuzken bir damla yağmurun düşmesi gibi. Gönlünüz hep şen ama arayışınız hep güçlü olsun dilerim. Derdini sevenler taifesine selamla...
asran tarafından 3/11/2011 5:38:35 PM zamanında düzenlenmiştir.