Sen kendini yer bitirirsin ama karşındaki her zaman başka bahanelerle bir kusur bularak mutlaka iğnenin ucu kadar küçük bir sorunda çok büyük bahaneler arayarak sebep yapar; seni çıkmaza sokar. Halbuki giden gitmiştir. Sakın ağlama gidenin peşinden. Sade bir hafif gülümse, kalan hayatı yaşa.
Senin iyi olman bir şeyi değiştirmeyecek kadar basit. Seni dost bilmeyenin yanında zaten sen bir hiçsin ve sen onun gördüğü yerdesin. Sen ne yaparsan yap o mutlaka yapılmamış bir şeyi bulur, onu anlatır.
Çok basit aslında. Sen güzelsin ama sen güzelliğinle değil, yanlış ve çirkin tarafınla ön plana çıkartılırsın.
Amacı senin zayıf tarafını daha da zayiflatmak için uğraş verenler varsa hayatında, diğer taraftan sen de onları bir sinek kadar küçük görsen bile, onlar senin mideni bulandırmaya adeta pervane olmuşlar.
Senin ilacın sabır ve gülümseme olmuş. Sen bu dünyayı anlamasın ama neyi yanlış yaptım, sen bunun hesabını verirsin.
Sevesin, gülesin, ağlayasın yoksa onun gibi düşman mı olasın? Tek bir cevap var. Sen bu dünyada yolcusun. Bu saydıklarım sevmek, gülmek, ağlamak, düşmanlık, bunlar kalacak, sen yolcusun. Bu dünyada yok olan sensin. Unutma ki herkes kendisinden sorumludur. Sen de kendinden.
Senin bu dünyada yeni nesillere vereceğin güzel bir eserin, bir sözün; yapmış iyiliğin varsa onla övün. Yaşadığın acılar da güzellik çıkar. Çok acı çekensin sen. O noktada durma, sen defalarca güzelliği gör! Ve de gücün yettiği kadar daha da çoğalt ve gülümse!
Hayata duruş noktasında tekrar yeniden başla. Sakın kırıcı olma. Kazanmak güzel. Buna da sabır gerek. Sen sabırlı olursan, sen kazanmış olacaksın. Kazandığında gene sevinen sen olacaksın.
Ben yazmakla bile mutlu olanlardanım. Diyeceksin nasıl? Bir şiir, bir öykü, bir roman okuyup mutlu olmak gibi.
Yüreğin kadar sana yakın sevgi kaleminden yazılan şiirini seni düşman bilen bile okursa yada bir dernek gecesinde yada düğünde dinlerse, sessizce kendisini senin şiirinin sözlerinde baş başa bırakacak; kendi dünyasından o an çıkmış olacak, kendisini senin şiir dünyanda bulacak.
Sizce bu bir kayıp mı yoksa bir kazanım mı?
Anlamı ben size veriyorum; bırak o kendi dünyasında kararını versin. Sen seni bil yeter! Bir insan sana karşı adım atmasa, attığın adımlara yorgunsun sen. Rakı votkalara sarhoş değilsin sense aşka, güzeliğe, dostluğa sarhoşsun ve de ol yüreğin bir cay gibi demlenmiş. Kim ki o demlenen kalbine su eklerse de senin sevgiye, aşka, dostluğa demin bozulmasın, acık olsun. Açık yürekle selamla dostlarını bu sefer de. Acık yüreğinle güzel ses yürekten ve de kalpten gelir. Bu hissi kişi gene kendisi hissetmeli ve de kişi dendir tıpkı sen gibi.
Sen yüreğin sesini dinledin mi?
Bak sen istenmeden kızdın; haksızlığa baş kaldırdın. Sen gene seni dış görünüşünle seni sakinleştir yada istemeden haksız yere kırdığın insana kendi vicdanınla hesaplaşırsın. Hadi gurur yapma! Yanlışlara gurur olmamalı. Yanlışın varsa, özür dile. Bir özrün bu insana karşı bütün yanlışın silinecek. Karşıdaki senin samimiyetini gördüğünden ilk noktada sana tekrar dost olacak. Amaç aynı hatayı tekrar defalarca yapmamak.
Tabi biz insanız, etten kemikten yaratıldık. Her zaman hatalarımız olmuş ve de gelecekte de olacak. Olmaz, ben yapmam diyen zaten sözünde samimi değildir.
İnsana secim verilmiş. Önce kendi yanlış ve de gerçekleri ile hesaplaşması gerekli.
Unutmayın ki kimse dört dörtlük değildir. Her güzelin bir kusuru vardır derler ya, işte sen de onlarda birisin. Onun için kimse kusursuz değildir. Biz önce başkasının kusurunu göreceğimize, yaygara yapacağımıza önce kendimize çeki düzen verirsek, karşı tarafı daha rahat anlamış olacağız. Sen o zaman küçük bir nokta olsan bile, fark edilecek bir dağ kadar büyük görüneceksin. O zaman hayatta kıskançlığa, düşmanlığa, yanlışlıklara yada yanlışına bakma merhameti bitmiş kişi olmayın biten günün sıcaklığı her ne kadar gecenin seksizliği, soğukluğu teslim alsa bile, her zaman derler, her gecenin doğan bir güneşi var. Siz de ise her saba güneş gibi güneş doğmaz ama siz de her sabaha güneş gibi kendinizi yenileyin. dosta dost elini kardeşe kardeş elini uzatın yada sade son bir kez diyerek Kendinize cesaret vererek deneyin.
Güneş günü, sense kaybettiklerini kazanmış olacaksın. Kaybeden kötülük, orada bir daha kaybetmiş olacak.
Aslında sizin de bildiğiniz gibi anlatacak o kadar söz var ki. Bu sefer bunlarla yetinelim.
Hani derler, aza kanaat getirmeyen çoğu bulamazmış. Biz insanlar çok zavallıyız. Neden mi? Beyaz önlüğün cebi yok derler ya, yanlış fikrin esiri olacağına, güzel kalın geleceğimize, iyi fikirler üretin ki, yeni nesillere iyi fikirler bırakın.
Öfkene yenik düştüğün an kaybeden sen olacaksın!

yücel Duman
Almanya Wiesbaden
yupama@hotmail.de