- 865 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PARA İLE PİRENİN HİKAYESİ
Darphaneden yeni çıkan para, piyasada elden ele dolaşmaya başlamış; birçok insana mutluk, birçok insana da üzüntü ve felâket getirmiş. İnsanlar para için birbirlerine tuzaklar kurup, öldürmeye başlamış.
Para, hiç ummadığı bir günde Bayan Pire ile arkadaş olmuş. Para, Pireden çok hoşlanmış, Pire de Para’yı çok sevmiş. İki sevgilinin aşkı evlilikle noktalanmış. Para ile Pirenin bu evlilikten nur topu gibi ikiz çocukları dünyaya gelmiş. Erkek olanın adını Sıkıntı, kız olanın adını da Saadet koymuşlar.
Gel zaman git zaman, Sıkıntı ile Saadet Para birimi büyüyüp, piyasaya girecek yaşa gelmişler.
Sıkıntı Para birimini ele geçiren insanlar, sahip olduğu bu parayı hesapsızca harcadıkları için bir türlü mutlu olamıyorlarmış. Bu durum, Sıkıntı Para Birimini çok üzüyormuş. Oysa kendisi insanlara mutluluk vermek için tedavüle sürülmüştü. Buna bir son vermek amacıyla babasının evine gitmiş:
“-Baba, sen her gittiğin eve mutluluk götürdüğünü söylerdin. Ben senin oğlun değil miyim ki, kimseciklere bir damla mutluluk götüremiyorum?” diye, dert yanmaya başlamış.
Baba Para Birimi:
“-Ey oğul! Ben pireli eve hiç girmedim ki mutsuzluk götüreyim…”
Oğul Sıkıntı:
“-Ey güzel babam! Beni tedavüle sürerken bunları niçin bana söylemedin?”
Baba Para Birimi:
“-Ey oğul! Ben darphaneden çıkıp, tedavüle sürüldüğüm ilk günden beri hep şunu gördüm: Bizler, cazibesi güçlü değişim araçlarıyız. Bize sahip olmak, dünyaya sahip olmak gibi geliyor insanoğluna. İnsanoğlu, bizim güçlü cazibemize kapıldıklarından dolayı hemen etki alanımıza giriyorlar. Onlar da hırs ve doyumsuzluk var. Para, insanoğlunun cebine girdiğinde, insanoğlunun ellerinde ve cüzdanlarında tatlı bir kaşıntı meydana geliyor. Yani akılları pireleniyor… Hâl böyle olunca da; onların bizi yönetmesi gerekirken, bir bakmışsın ki, biz onları yönetmeye başlamışız. Ne hazin bir durum. Onlar adına çok üzülüyorum gerçekten. Bunları çok önceden bildiğim için senin adını Sıkıntı koydum” diye, oğluna cevap vermiş.
Saadet Para Birimi de, cepten cebe girip çıkmaktan yorgun bir halde babasının evine dönmüştü. Sıkıntı Para Birimi, Saadet Para Birimi’nin üzüldüğünü hiç görmemiş. O, hep mutluymuş. Sıkıntı Para Birimi, bunun sebebini kardeşi Saadet Para Birimi’ne sormuş.
Saadet Para Birimi:
“-Ben piyasaları dolaşacak yaşa geldiğimde, hiç pireli evlere girmedim. Piresi bol olan evin, sıkıntısı da çok olur. Ben, bu güne kadar hep babamın tavsiyelerini dinledim, O’nun yolundan yürüdüm…”
Anne Pire, bu konuşmalara içerlemiş ve üzülmüş:
“-Dünyanın kanunu böyle. Ben Anneniz Pire, insanoğlunun kanını emip, onlara tatlı bir kaşıntı hediye ederim. İnsanoğlu, gezindiğim yerlerini kaşıdıkça rahatlarlar…
Konuşmaları dinleyen Baba Para Birimi:
“İnsanoğlu akıllı davransaydı asla sıkıntı yaşamazdı. Kızım Saadet, bize hükmedenlerin ceplerine girmekle saadeti buldu. Bu sebeple; o ceplerde ve hanelerde asla sıkıntıya rastlayamazsın. Oğlum Sıkıntı ise, bize hükmedemeyen aciz insanların ceplerinde ve ellerinde dolaştı.
“-İnsanoğlu, Sıkıntı Para Birimi’ni harcamak için çılgınca şeyler yapar. Şunu unutma ey oğul; insanoğlunun parasal mutluluğu, annenin insanlara armağan ettiğin kaşıntı süresi kadar azdır…”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.