- 1165 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aslında Ben, Sizi Aldattım... Bölüm 3
Bütün suçun kendisinde olmadığını bildiği için, belki Murat arar diye tahmin etse de, kendine hakim olamayıp, telefonunun mesaj bölümüne Onu çok sevdiğini yazıp,göndermeye cesaret edemiyor, tekrar siliyordu...Dikkatini biraz olsun dağıtabilmek için gün boyu ev temizliği ve yemek yaparak oyalandı...
Murat, pişmanlık içerisinde çalışmaya devam etse de, gururuna engel olup Aysel den özür dileyemiyordu.Diğer taraftan, telefon görüşmesini hatırladıkça daha fazla çıkmaza giriyordu...
Sonunda beynindeki karmaşık düşünceleri erteleyecek geçici bir çözüm buldu.
Ertesi gün işyerinden izin alıp gazetenin bulunduğu binaya gidecek, görüşme olumlu geçmezse yaptıklarından kimsenin haberi olmayacaktı...Bu sayede de Aysel den özür dilemek yerine,ondan özür bekleyecekti...
O akşam Zeynep eve geç döndü
A " Zeynep nerede kaldın bu saate kadar? "
Z " Özür dilerim tatlım,geciktim.Uzun süredir görmediğim bir arkadaşla karşılaştım.Gezdik biraz."
A " Kimmiş o arkadaş? Ayrıca içki kokuyorsun.Nerede eğlendiniz böyle! "
Z "Anlatmıştım sana.Hatırlarsın belki...Geçen sene tatil için Antalya ya gitmiştim.Kumsalda güneşlenirken,yurdumun abazanlarından biri dikkatimi çekmeye çalışmak için abuk subuk hareketler yapmıştı.Tersleyince de,onu yanlış anladığımı söylemiş,peşimi bırakmayarak tanımam için şans istemişti.Oturup sohbet ettik.Gerçekten eğlenceli çocukmuş,güzel vakit geçirmiştik."
A " Seni nasıl bulmuş peki? "
Z " Okuduğum okuldan ve bölümümden bahsetmiştim.Bir iş için buraya gelince beni hatırlamış.arkadaşlara sorup bana ulaşmış.Takıldık biraz."
A " Demek onu da etkilemeyi başardın,unutmamış seni."
Z " Hiç sorma Aysel ya! Sohbet sırasında sürekli yokladı beni.İlişki yaşıyor musun, tekrar görüşür müyüz, telefon numaranı alabilir miyim, gibi sorular sorup durdu."
A " Görüşecek misin? "
Z " Güldürme beni.Adam resmen aşk oyunu oynamak istiyor.Okul bu sene bitiyor,yazın sıkı bir tatil yapacağım yine.Antalya ya geldiğimde ben sana ulaşırım diyerek ben onun numarasını aldım."
A " Yazın ararsın artık."
Z " Ne araması! Tatile gideceğim yeri bile değiştirmeyi düşünüyorum.Bu erkekler neden her sohbet ettiği kızı sahiplenmek ister ki, anlamıyorum! "
A "Gerçekten severek sahiplenmeleri doğal da, senin gibi birinin karşısına,gönlünü kazanmak için nasıl biri çıkmalı,ben bile şaşırıyorum! ...
Aa bak neredeyse unutuyordum! Emre aradı evi bugün."
Z " Gene mi o! Keşke unutsaydın! ... Ne yapışkan çocuk, kurtulamadım gitti."
A " Annesi uzun süredir çok hastaymış.Babası aramış Emre yi bugün.Acilen memleketine dönmesi gerekiyormuş.Gitmeden önce seninle son kez görüşmek istediğini söyledi.Okulunu bırakmak zorunda kalacakmış sanırım. Kırma çocuğu,görüş bari."
Z " Annesinin hastalığı hariç, bugün aldığım en güzel haberdi bu.Eh ne yapalım, madem artık olmayacak, son defa görüşelim."
A " Zeynep sana söyleyecek laf bulamıyorum inan ki! Çok acımasızsın."
Z " Güzelim ben onun neyiyim? ,Hiçbir şeyi.Peki zorla güzellik olur mu? ,Olmaz.Yalan söyleyemem,yakışıklı çocuk.ama bu yeterli değil benim için.Hiçbir şey hissetmiyorum ona karşı."
A " Peki, uzatmayalım.Bari yarın çok fazla incitme çocuğu sohbet ederken."
Z "O kadar da Gaddar değilim merak etme...
Aysel var ya; Tam bir anne olup evinde çocuklarına ömür boyu bakacak Şefkat abidesisin.Dümdüz bir çizgin var.Hayatına adrenalin kat biraz tatlım ya...
Hoş, bunun için önce Murat tan kurtulman gerekiyor ama oda imkansız...
Sahi ne oldu, aradı mı bugün? "
A " Aramadı.Biliyorum, aramazda...Ben aramayı çok düşündüm gün boyu ama belki hala kızgındır diye cesaret edemedim."
Z " Aysel saçmalama! Kızgın olması ve aranması gereken kişi sensin.Sakın arama diyeceğim ama seni tanıyorum, ne kadar dinlersin ki beni! ."
A " Bende aramak istemiyorum,ondan bekliyorum.Ama aklımdan çıkaramıyorum bir türlü.Gün boyu unutmak için bir şeylerle oyalandım sürekli."...
O gece yattıklarında Aysel in gözüne uyku girmedi.Onun için kolay bir durum değildi.Duygusal,sadık ve zarif karakterli bir kızdı çünkü.Eskiden de ilişki yaşamış fakat hiçbirinde Murat la yakaladığı samimiyeti yakalayamamıştı.Her gece sarılıp yattığı, kokusunu hissettiği kişiden ayrı kalmaya dayanamıyordu....
Zeynebin uykuya dalmasını bekledi.Sessizce cep telefonunu çıkarıp yatağa uzandı.Telefonun ışığı gözükmemesi için battaniyesini başına kadar çekti.Numarasını gizleyerek Murat a art arda üç kez çağrı bıraktı.Murat anlamış olmalıydı,fakat cevap gelmedi.Cesaretini toplayıp boş bir mesaj gönderdi...
Murat eve gelir gelmez, olup biteni daha fazla düşünmemek için erkenden yatmıştı.Telefonun sesini duymadı.Aysel ise Murat tan mesaj gelecek diye beklerken uyuyakalmıştı...
Murat uyandığında telefondaki boş mesajı gördü.İçinden hemen cevap vermek geldi.Uyku sersemliğini üzerinden tam olarak atamadığından dolayı,bir an için küs olduklarını unuttu.Telefonunun mesaj bölümüne,Aysel i çok sevdiğini yazdığı sırada, aklına gazete yönetimiyle olan randevusu geldi.Önce görüşmeye gitmesi gerektiğini düşünerek, mesaj yazmaktan vazgeçti...
Kahvaltı yapmadan Üzerini değiştirip yola koyuldu.
İlkokula yeni başlayan çocuklar gibi ürkek ve heyecanlıydı...
Buluşma noktasına vardığında,30 lu yaşlarda,esmer uzun boylu,beyefendi görünümlü Hakan bey karşıladı Murat ı.
Sıkı bir görüşmenin ardından,Murat a gazetedeki şiir köşesinin yanı sıra,okuyucunun dikkatini çekecek daha farklı şeyler yapıp yapamayacağını sordu.
Murat; "Gelen mesajlara karşılık verip yorumlar da yapabilirim" deyince,Hakan bey 1 aylık deneme süresi vererek Murat ı işe aldı...
Böyle bir işi yapacağını hayal bile edemeyeceğinden, ücret konusunu görüşmeye cesaret edemeden,ilk deneme yazısını hazırlamak üzere eve döndü...
Ajandalarının arasından,en iyi şiirlerini seçmeye çalışırken, bir yandan da Aysel i düşünüyordu.Çünkü görüşme olumlu geçmişti ve aklındaki geçici fikir işe yaramamıştı.
Kendini çıkmaz sokakta gibi hissediyordu.Kısa süre önce kavga ettiği, hakaret ettiği sevgilisine, şimdi hem özür hem de teşekkür borçluydu...
Birden aklına parlak bir fikir geldi.! Aysel e şiir yazıp, gazetedeki ilk iş gününde yayınlayacaktı.Böylelikle, zaten gözü Murat tan başkasını görmeyen Aysel den,farklı ve etkileyici bir özür dilemiş olacaktı...
Aysel gözlerini açar açmaz telefonuna bakıp Murat tan mesaj gelmediğini görünce gizli gizli ağlamaya başladı.Kavga etmişlerdi ama bu onun hiç umurunda değildi.Sadece ona sarılmak, sıcaklığını hissetmek ve kollarında huzur içinde uyumak istiyordu....
Zeynebe baktığında hala uyuduğunu görünce, Emreyle olan randevusuna geç kalmaması için Hemen uyandırdı.
Zeynep, isteksiz vaziyette yerinden kalkarak Aysel e serzenişte bulundu.
" Annem gibisin güzelim yaa! Bırak şunu, Emre midir nedir,nereye giderse gitsin."
A " Çocuğa söz verdik Zeynep.Ne var bunda! Son kez görüşeceksin hepsi bu"
Z " Sen olmasan bu görüşmeye de gitmezdim de, bakma işte.Sana dua etsin...Baksana şuna ya! Sabahın köründe mesaj atmış,bilmem ne cafe de bekleyeceğim diye."...
Zeynep,Kahvaltıdan sonra, Aysel in ısrarı ve baskısıyla, karşısındaki kişiye değer vermediği anlaşılacak şekilde sıradan kıyafetlerini giyerek, Emreyle buluşacağı yere gitti...
Korkmaz Bıçkın