Nasıl Yazmak?
Yazarım, yazarsın, yazar; yazmasam, yazmasan, ne yazar? Elbet birileri bir şeyler yazar! Kimisi ağır, kimisi ağır aksak, kimisi vasat, kimisi eften püften, kimisi de sallapati yazar… Önemli olan ille bir şeyler yazmaksa, hiç dert değil! Kalemini istediğin gibi sallar durursun.
Peki, nasıl yazarız? Önceden düşünerek mi yani düşündükten sonra mı, düşünerek mi yani yazarken düşünerek mi, yoksa yazdıktan sonra düşünerek yeniden mi yazarız? Hiç düşünmeden yazmaya çalışmanın ne denli sağlıklı olabildiğini/olabileceğini düşünebilir misiniz?
Hem şiirde (nazım) hem de düz yazıda (nesir) muhakkak bir stil (üslup, biçem); giriş, gelişme ve sonuç kısımlarıyla bir kompozisyon tekniği; bir yazma tarzı (konsept) vardır. Kelime, terim ve deyimlerin seçimi de yazanın tercihleriyle yakından alakalıdır.
Çalışmamızın az ya da çok hacimli olması işlemek istediğimiz konunun hem anlam derinliği ve boyutuyla, hem de gelişme kısmında verilen/verilecek örnekler, açıklamalar, benzetmeler ve kıyaslamaların miktarı ile doğrudan ilgilidir.
Hangi dilde yazarsak yazalım, o dilin özgün kuram ve dilbilgisi kurallarını çok iyi özümsemiş olarak dile bihakkın vakıf olmamız gerekir. Başını gözünü yararak dili kullanmak ve sözde bir eser (!) ortaya koyduğunu düşünmek hiç kimseyi yüceltmese gerek!
Kâh diş kovuğuna sığmayacak kadar kısa, kâh uzunca hatta destansı, podyumda boy gösterircesine pek sık yazmak, yürek ısıtmayan ve dimağ ışıtmayan çalışmalar sunmak, hep belirli konuları işleyerek temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek zaman ve enerji yitimine yol açtığı gibi yürekleri de daraltmaktadır.
Az, temiz, düzgün, güzel ve anlamlı yazmaya çalışsak fena mı olur? Ancak bunun için çok ama dikkatle okuyarak bilgi birikimimizi güçlendirmemiz gerekmez mi? ’Hem okudum, hemi yazdım,’ mısrasıyla başlayan bir Çorum/İskilip yöre türküsü geliverdi aklıma! İkinci mısrada ise, ‘Yalan dünya senden bezdim... of’ diyor türkünün sözleri; burada ise okuyanlara bezginlik verecek bir yalan dünya oluşturmamalıyız, değil mi?
Noktalama işaretleri düz yazıda olduğu kadar şiirde de bazı kelime ve söylemlerin anlamını güçlendirerek çalışmamızın söz ve öz bütünlüğü bazında çok daha iyi anlaşılmasına, yorumlanmasına ve takdir edilmesine katkılar sağlayan büyük önem arz eder.
Paylaşımlarımızın edebî, edepli ve keyifli olması da son derece önemlidir. Yahya Kemal Beyatlı’nın ‘Üslubu beyan aynıyla insandır.’ veciz sözüyle vurgulamış olduğu gibi yüreğimizde hissettiklerimiz ve beynimizde olgunlaşan duygu ve düşüncelerimiz özümüzün aynası değil midir?
Pişen yemeğin kıvama gelmesi için demlenmesi ve/veya semaverde demlenmiş çayın verdiği zevki yakalamak için bekletilmesi gibi bir çalışmayı sunmadan önce tekrar tekrar okumalı, olabildiğince hatalardan arındırmalı ve yeteri kadar beklemeye aldıktan sonra son bir kez daha gözden geçirmeliyiz zira yazdıklarımızı herkesten önce kendimiz içimize sindirmeliyiz.
Bazılarına göre bir şiirin ya da düz yazının yorumlanması o çalışmayı zafiyete uğratır yani zayıflatırmış! Bu, şiirinin veya yazısının hiç yorumlanmadığı ya da pek az yorumlandığı bazı kişilerin gayriihtiyarî yani ister istemez geliştirmiş oldukları kompleks (ruhsal karmaşa) nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Şiir de yazarım, düz yazı da; isteyen okur, istemeyen okumaz; yorum yapan da sağ olsun, yorum yapmayan/yapamayan da… diye düşünenlere de saygı duymamak eşyanın tabiatına ters düşer!
Nasıl istersem öyle yazarım, tutsun ya da tutmasın göle yoğurt çalarım hatta hem çalar hem de oynarım, diye düşünebilenler de yok değildir! Elbet keyif ve keyfiyet yazana aittir ancak yazılanın kaliteli olması da elzemdir.
Yaz, kardeşim! Yeter ki dili yozlaştırmadan yaz! Kendi içine sindirerek yaz! Şahsiyat yapmadan yani kişiselliğe kaçmadan yaz! Toplumun ulusal, manevî ve etik değerlerine saygı duyarak yaz! Ulusal birlik ve beraberliğe saldırmadan yaz! Hulûs-i niyetle yaz!
Hoş ve esen kalınız.
YORUMLAR
SİZİN GİBİ EĞİTİMCİLER OLMASA YANMIŞTIK VE YAZILARINIZIN EVAMINI BEKLİYORUM.
PAYLAŞIMINIZ İÇİN BİNLERCE TEŞEKKÜRLER..SEVGİLERİMLE...
Eğitimci
Okumak dolu bir adam
Konuşmak hazır bir adam
Yazmak da tam bir adam yapar
Bacon
Hem okuyup hem yazanlara selam olsun
Fazilet Ünsal
Eğitimci
Eğitimci
‘Yalan dünya senden bezdim... of’ diyor türkünün sözleri; burada ise okuyanlara bezginlik verecek bir yalan dünya oluşturmamalıyız, değil mi?
Evet bencede.
Yüreginize saglik yine güzel dikkate alinmasi gereken bir yazinizdi.
Saygilarimla
Eğitimci
Güzel bir paylaşımdı yine. Sizin gibi eğitimli birinin eleştirilerine de ihtiyacımız var. O yüzden sizi daha sık aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Saygılar.
Eğitimci
Yaz, kardeşim! Yeter ki dili yozlaştırmadan yaz! Kendi içine sindirerek yaz! Şahsiyat yapmadan yani kişiselliğe kaçmadan yaz! Toplumun ulusal, manevî ve etik değerlerine saygı duyarak yaz! Ulusal birlik ve beraberliğe saldırmadan yaz! Hulûs-i niyetle yaz!
Güzel bir paylaşımdı. Ben de yazıyorum ama nasıl yazdığımı bilemiyorum doğrusu...
Saygılarımla...