Önemli Bir Fark
Bu yazı önceki senelerde yazdığım bir yazı. Konuyla ilgili o günden bu güne düşüncelerimde genel anlamda farklılık olmadı.
Yine de bir fark var... önemli bir fark...
Son zamanlarda sayıları hızla çoğalan bir olumsuzluk. Şiddet gören kadın polise gidip erkekten şikayetçi oluyor ve korunmayı talep ediyor ama kanundaki bazı açık maddelerden dolayı bu mümkün olamıyor.
Olay, kadının öldürülmesiyle sona eriyor. Sonra devlet devreye giriyor ve öldüren hakkında işleme başlıyor.
Tabiri caizse kör ölüyor badem gözlü oluyor...
Bu anlamda, ’geç gelen adalet adalet değildir!’
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamıyorum.Bu olayın tarihçesine inmeyeceğim... ya da konuyla ilgili olarak bu güne özel etkinliklere... ya da kadın haklarına.
Böyle bir güne gerek var mı onu sorgulamak istiyorum.
Hem kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz hem Kadınlar Günü kutlayarak bu eşitsizliği ilk bozan taraf oluyoruz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü sadece ülkemizde değil dünyada kutlanıyor diyebilirsiniz.
Bizler koyun değiliz ki neden sürü psikolojisiyle yaşayalım?
Erkekler Günü var mı? Yok
Bir hak aramakta bu kadar kararlıysak neden Kadın Hakkı yerine İnsan Haklarını aramıyoruz savunmuyoruz?
Erkekte kabul edilemeyecek şeylerin başında şiddet geliyor.
Şiddet neden kabul edilmez?
Çünkü bu fiziksel güçle orantılıdır. Sadece fiziksel olanı değil şiddetin her türlüsü cezalandırılmalıdır.
Kadın Hakları diye takla atarken birçok kadın evde kocasından alamadığı hırsı aynı şekilde çocuğuna şiddet uygulayarak alıyor.
Bu çelişki oldukça yaygın ve düşündürücü.
Biz kadınlar hep haktan yanayızdır hep hakkımızı bağırarak ararız ama devletin kanununa güvenmeyiz ona sığınmayız.
Hak deriz ama devletin bize sunduğu haklar hakkında en ufak bir bilgimiz yoktur. Kanuna güvenmeyiz, polise güvenmeyiz, erkeğe güvenmeyiz, kendimize güvenmeyiz. Sadece kuru kuru hak isteriz.
Gökten zembille ineninden...
Başımıza birşey geldiği zaman kanunun kapısını çalmayız. Dayak yer otururuz, önce şikayetçi olur sonra, ’kocamdır döver de sever de’ der şikayetimizi geri alırız, tecavüz edilir yine otururuz hatta birde üstüne üstlük tecavüzcümüzü ödüllendirerek onunla evleniriz. Ona pembe panjurlu evimizin bahçesinde oynamak üzere boy boy çocuklar veririz.
Ya üç ya hiç mantığıyla...
Kendimizi de yetiştirmeyiz hiç. Kitap okumayız tiyatroya gitmeyiz yanılıp TV de faydalı birşey varsa onu izlemek yerine kadın programları izler ah ah vah vah eder dövünürüz, sanki kendi dertlerimizi halletmiş gibi.
İşimiz gücümüz yemek pasta börek, işimiz gücümüz magazin, işimiz gücümüz astrolojidir.
Kadınlar ne hikmetse hep melektir erkekler şeytan...
Kadın Hakkı yoktur Hakkı erkek ismidir.
Erkekleri yerden yere vururuz ama babamızı abimizi oğlumuzu akrabamızdaki erkekleri eşimizi dostumuzu çok severiz.
Erkekleri o kadar çok severiz ki bir güzel söz uğruna canımızı bile kıyarız.
Kimdir bu Hakkı?
Bence bütün suç onun !
YORUMLAR
Hakkı
Merak edip,Google'a baktım!
"Hakla,adaletle" anlamında erkek ismi..
Şiddet
"Varoluş gereği,sindirmek amacıyla karşı tarafa uygulanılan ve zarar vermeye yönelik psikolojik davranış türü!.."
Sadece karşı tarafa değil,herhangi bir tarafa şiddet uygulayan başka bir canlı var mı?
Arılar yada akrepler,zehiri savunma amaçlı kullanmazlar mı?
Aslan,geyiğe saldırırken karnını doyurmaktan başka ne düşünür ki?
Cinsiyet ayrımı yapmadan,şiddet konusunda başımızı öne eğmekten başka naapabiliriz ki?..
Teşekkürler Sayın Yazarım
Esma KAHRAMAN
Sözüm meclisten dışarıı... Demem o ki;
Düşün yakamızdan!
Kanun karşısında cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit olalım. İhtiyacımız olan tek şey bu. Sadece İnsan Hakları.
Bu yapıldığında psikopat erkekler psikopatlık yaparken kanun karşısında alacağı cezayı düşünerek fiziksel gücün yanında beynini de çalıştırır.
Biri beni durdursuunnn yoksa konu uzayıp gidecekkk...
DÜMDÜZ
Sayın Yazarım,
yoksa siz,psikopat insanların beyinlerini çalıştırabileceklerini mi düşünüyorsunuz?
İyi bayramlar
Esma KAHRAMAN
Başka türlü de zaten bu pisliklerden kurtulamayacağız...