- 1117 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MEMLEKET BİZLERE EMANET
Öyle bir sevdadır ki vatan sevgisi, tariflere sığmaz, Ferhat’la Şirin’e benzetilemez. Bir vatanı koruyup kollamak, inandığı uğruna ölmek, ancak vatan sevgisi ile olur. Bir milletin içinde şayet vatan sevgisi yoksa göç etmeye, sefil olmaya mahkûmdur. Vatan uğruna nice savaşlar verildi, kanlar döküldü. Hatta o kanda bir hilal ve birde yıldız vardır. Bir bayrağı bayrak, vatanı vatan yapan kan ve üstündeki yıldız kuzey yıldızıdır. Bizlere her zaman yol göstericidir. Eskiden, gerek kervanlara gerekse mavi derya kaptanlarına yol göstermiştir. Bizlerde bu mukaddes değerler için savaşlar yaptık. Yeri geldi savaştık, yeri geldi savunduk ama hiçbir zaman kaçmadık. Vatan dedik, bağımsızlık dedik, ülkenin sıradağlarında, boğazlarında ve hatta ovalarında savaşlar verdik. Kaçabilirdik de fakat kaçmadık. Çünkü bunları bizde gayet iyi biliyoruz ki ‘‘ Bağımsızlık bizim vazgeçilmez karakterimizdir.’’. Vatanı savunanlar, varlıklarını hiçbir karşılık beklemeden tamamı ile Şehit Ayşe’siyle, Seyit Onbaşısıyla ve niceleriyle Türk halkına yani en kıymetlimiz olan Türk ulus ve bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktadırlar. Bu sebeple Onlar ölümden korkmamış ve baş tacımız olmayı onurla hak etmiştir. Bizim askerimiz, nasırlı ellerle silah tutmayı bilmiş, üç dakika içerisinde öleceğini bile bile ölüme yürümüş, kutsal vatan toprağının kutsal askeri olmayı daima şeref bilmiştir.
Elbette mücadele sırasında ordumuzu yöneten ve ona daima güç veren başkomutanımız Mustafa Kemal vardı. Aziz vatanımızın, şahsi bağımsızlık ve vatan hırsı, zorlukların ve cephe yoksulluklarının üstesinden gelmeyi, vatanın en ufak parçasını bile savunmayı müştereken başarmışlardır. Bunları başarırken hiçbir etnik grup farkı olmaksızın, hiç ayırmadan gerek Güney Cephesinde, gerek Doğu Cephesinde de etkili olmuşlardır. Bu konuyu en iyi açıklayan sözü yine devrin ve ülkemizin mukaddes Türk Lideri Mustafa Kemal’in ‘‘ Bilelim ki kazandığımız başarı, milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıları, zaferleri ileride de kazanmak istiyorsak, aynı esasa dayanalım, aynı yönde yürüyelim’’ sözünü tarihe göstermiş olduğu başarılarla kazıtmış ve şanlı geçmişimize en iyi şekilde yansıtmıştır. Birlik ve beraberlik vatan sevgisi için en temel unsur olduğunu göstermiştir. Hatta halkın vatan sevgisiyle, düşmana aşılmaz bir barikat kurmuştur. Çünkü bu vatan sevgisi Kurtuluş Savaşında Kuvayi Milliye’nin kurulmasına yeterli olmuştur. ‘‘Türklerin vatan sevgisi ile dolu göğüsleri, düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima bir duvar gibi yükselecektir’’ sözü bizzat yaşanmıştır. En temel unsurun temelini atan, halkın var olan gücü yeniden canlanmış, birleşmiş, her türlü kötülükten arınmış, dayanıklılık sağlamış ve çelikten bir siper yaratmıştır. Mustafa Kemal yapmış olduğu işlerde ve sonrasında bile vatanına en ufak düşman lafını dahi sokmamış, aşağılamaya taviz bile verdirtmemiştir. Buna verilebilecek örnek Mustafa Kemal’in Kral Edward’la yaşadığı anıdır.
‘‘Kral Edward İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe’ye yanaştı. Mustafa Kemal Atatürk’te kralı rıhtımda bekliyordu. Deniz dalgalıydı ve Kral’ın bindiği motor dalgadan ötürü inip çıkıyordu. Kral rıhtıma çıkmak istediği anda eli yere değdi ve tozlandı. O sırada M.Kemal, Kral’ı rıhtıma almak üzere elini uzatmış bulunuyordu. Bu sırada Kral mendille elini siliyordu. Bunu gören Mustafa Kemal ‘‘Vatanımızın toprağı temizdir, o elinizi kirletmez!’’ diyerek Kral’ı elinden tutup rıhtıma çıkarmıştır.’’ Her zaman verdiği mücadelenin değerini bilmiş ve en güzel şekilde koruyup kollamıştır.
Vatan toprağını savunmak hiçte kolay olmamıştır. Özellikle Çanakkale savaşında düşmanlar deniz kuvvetleriyle etkili olamayınca karadan harekât başlatmak istemiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal ve Alman Komutan Von Sanders düşmanın nereden çıkartma yapacağını düşünmeye başlamıştır. Mustafa Kemal, Kabatepe ve Sedülbahir’den Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkartma yapacağını düşünmüştür. Alman komutanın düşüncesi uygulanarak Bolayır ve Anadolu yakasına tabyalarımız yönelmiştir. Fakat Mustafa Kemal’in düşüncesi doğru çıkmış ve savaşı derinden etkilemiştir. Cephane yetersizliği olduğundan Mustafa Kemal’den ‘’Süngüleri takın. Ben size taarruz etmeyi değil ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar yerimize geçecek zamanın içinde başka kuvvetler ve komutanlar geçecektir.’’ emrini vermiştir. Cepheler arası 8–10 metre iken şehit olan askerlerimizin yerine yeni askerler geçiyordu. Hem top atışları hem de onların yaptığı mermi çatışması devam ediyordu.
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin,
Sönüyor göğsün üstünde o arslan neferin,
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Bu vatan için ölüm, zaman kazanmak için askerimizin gözünde bir hiçtir. Milli Mücadele savaşları, bağımsızlık, yurt toprakları ve gelecek nesil için yapılmış kutsal savaşlardır. Yine Çanakkale’den örnek verilecekse şayet vatan için 250 bin’in üstünde şehit vermemiz en güzel, en üzücü ve en kanlı örnekle birlikte bu örneklerimizden sadece bir tanesidir.
Özetle ya da kısacası diyemeyeceğimiz okudukça göğsümüzü kabartan bir tarihimiz vardır. Vatan toprağı savunulurken ülkemizin yoksulluklarından kaynaklı gıda yetersizliğinin önüne her daim vatan sevgisi, bayrak sevgisi ve bağımsızlık isteği geçmiştir. Halkımız, evinden çıkıp öleceğini bile bile sefere katılmış yüce bir halktır. Ayrıca mütevazı olan halkımız ‘‘ Her şey sana feda olsun. Kutlu olan sensin’’ demiştir. Vatan sevgisi mücadele yıllarından atalarımızın kanıyla bizlere ulaşmıştır. Vatan için canını değil tüm maddi ve manevi durumu ile hayatını ulusa armağan etmiş yüce bir halkız. Türk milleti milli birlik ve beraberlikle, yan gözle bakanlara, bakmakla kalmayıp seferberlik yapan düşmanlara ve arkasındaki güçlere haddini bildirmiş ve yenmeyi başarmıştır. Ulusumuz harplere zorla değil gönüllüsüyle katılmıştır. Şehitlerimiz son nefesini verirken vatan için ‘‘ölümden korkmayacak kadar onurlu yaşadım, vatanım için canımı değil hayatımı verdim. Kanım bu ulusa helal ve armağan olsun.’’ diyebilmiştir.
Millet sevgisi kadar büyük mükâfat yoktur! (Mustafa Kemal)
Samet Karahasanoğlu
Maçka/TRABZON
21.09.2010