ZITLIĞIN ALBÜMÜ:AŞK
“Sen bu adaya tatile geldin. Güneş henüz cildini yakmadı. Sadece bronzlaştırdı. Bir zaman sonra güneşin o tatlı sıcaklığıyla uykuya dalacaksın ve güneş yavaş yavaş cildini yakacak, sinekler kanını emecek…”
Tam olarak olmasa da aşağı yukarı böyle diyordu “ Joe Black” filmindeki ölümü isteyen yaşlı kadın. Ve sonra da ekliyordu: “ Sen iyisi mi tüm bunları yaşamadan güzel fotoğraflarını al ve evine dön.”
Yaşlı kadına göre aşkın ilk evreleriydi güneşin tatlı sıcaklığı. Ve aşkın kendisiydi güneşin yakıcı sıcaklığı. Eve dönülmeliydi yanmadan. Güzel kareler kalmalıydı geriye, müsaade edilmeden kötülerin girmesine albüme.
Olması gereken buydu ya kadına göre, merak ettim acaba olacak şey midir bu diye… Düşündüm sonra… Bir kompozisyon ödevi verse hocanız ve siz sadece giriş bölümünü yazıp gelişme ve sonuç bölümünü yazmasanız, yazdığınız o birkaç satırlık metne kompozisyon diyebilir misiniz? Diyebilir miyiz? Hayır elbet.
Aşk da buna müşabih değil midir? Ya aşık olursun her evresini yaşayarak ya da aşık olamazsın hiçbir evresini yaşayamayarak. Adını aşk koyduğun albümünün, ismine yakışır biçimde acı ve tatlıdan, mutluluk ve hüzünden… yani yaşadığın karşıt duyguların tümünden teşekkül etmesi lazım gelmez mi? Ki albüm tam olsun. Ki adı adı aşk olsun.
Ölüm döşeğindeki yaşlı kadın benim gibi bir körpeden daha çok şey bilir elbet ama benim bildiğim aşk da değildir öyle keyfe keder. Sever o tagallüp etmeyi kalplere. İstesen de istemesen de… Kaçsan da yaklaşsan da… Zira mühim değildir karşısındaki duruşun, umrunda değildir onu sevip sevmeyişin… Esas olan O’dur. O’nun seçimi ve arzularıdır. Masumca “merhaba” der ve hoyratça yoluna devam eder. Sana da itirazsız dediğini yapmak düşer. “Düş önüme” demiştir bir kere sana ve güle oynaya çıktığın bu yolda, dikenlere basma vakti geldiğinde “benden bu kadar” deyip geri dönmen imkânsızdır. Çünkü bu aşkın doğasına aykırıdır. Hiç efendisine hükmeden bir köle görülmüş müdür?
Tatlı fotoğraflarla eve dönmek isteyen adam âşık olmak istemeyen adamdır. Âşık bilir tatlıdan ziyade acının olduğunu bu mekânda ve bu sakil zamanda. Ve yine âşık bilir tüm bu yaşanan acıların da bir zaman sonra tatlılaştığına. Değil mi ki elzem olan için yapılmalı elden gelen, öyleyse sarhoş olmak isteyen de içmeli aşk şarabından tereddüt etmeden.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.