- 524 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
fısır fısır
Bir kulaktan kulağa oyununun içindeyiz. söylediklerimiz duyduklarımızdan ibaret.Öğrendiklerimiz değil öğretilerimiz bizi yönlendiriyor.Günışığının vurduğu (hatta vurmadığı) her yerimiz bir şeylere teslim oluyor zamanla...
Ve ruhunuz(ki benim gibi asiyse, serde anarşistlik varsa) bu teslimiyet azap verici hale geliyor. Bu azap,kendine ihanetle boy verir önce, sonra alışılmışlığın acı çığlığı, ve sonra kudurmuşun senin yanında lafı bile olmaz!...
Girdiğiniz(girmeye zorlandığınız yada zaten içinde doğduğunuz) yolda mecburi bir yolculuk.
Bunun adına hayat diyorlar...
Sonra sen ’’ hayat buysa ben yokum’’ diyorsun da... Bir şey olmuyor doğal olarak, ne olabilir ki?!
İşte bu çaresizlik içinde çareler arama derdindesin.Yumağın içinde ipucu arıyorsun.Ne bulacağını sanıyorsun ki?!
bir sürü ip.. bir sürü uç...bir sürü ipuçu...
Artık içinden çıkamayacaksın, üzgünüm (hem de çok)
İşte bak yine oynuyoruz.Kulağına fısıldadıklarım, öğretiler...
İnanma, sakın! Bunlara da inanma, hele bana hiç!
meral 2007