- 2249 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GÜZEL İNSANIN ARDINDAN::::
“Seni andım yine karakış bahar oldu. Kapkara bir gece ne har oldu. Ne güzel seninle olmak. Seni sevenlerle yaşamak. Gülmenin sadakasıdır gözyaşı. Olsun, ben ne zaman ağladımsa hep sen geldin… Hep gel. Ne olur, sen hep gel…”
“Haşreyle beni seni sevenlerle. Ağzında gezdirenle değil, seni gönülden dileyenlerle. Sakla beni ahdini bozanlardan. Eğer toprak tohumu gizlemeseydi kurdun kuşun yemi olmaz mıydı?”
Demiştin bize, daha ne nasihatlerin vardı. Bazen dinledik bazen geçiştirdik. Ve sen gittin, karakışların ayazlarına tutulduğumuzda bahara erişmenin sırrını bize kimler anlatacak…Evet bir şeyler öğrendik belki senden, ama deryadan nasibimiz öylesine eksik ki..İçmesini bilemedik. Zamanın kıymetini bilemedik vaktimizi sensizlikte boşu boşuna tükettik...
“Sordum bağa gülünü, eğer bağrın varsa açta bak dedi. Sordum güle kokusunu, dikenime bak dedi. Sordum muhabbeti sevene, senin gönlün yok mu dedi. Sordum karanlığı aydınlığa, yum gözünü bekle dedi. Bir yolun başında durdum, bu iki midir diye sordum? Sus, susta bir şey söyleme dedi. Sevgili bir olurda yol hiç iki olur mu? Gafil olan yolunu bulur mu?”
Evet, annem sinesinde gül yeşertecek insanlar artık ne kadar az, bunu en iyi sen bilirdin. Gülün kokusuna hayran olan dikenine katlanmasını bilecek derdin. Eksiği ile fazlası ile kahrıyla lütfüyle sevmeyi öğrettin. Karanlıklarımızda, dertlerimizde, sıkıntılarımızda sabrı öğütlerdin. Muhabbete giden yolun birlikten geçtiğini anlatırdın. Bir olana sığınmanın emniyetini dilimiz bilse, gönlümüz idrak edemezdi... Gönülden bilmeyi senden öğrendik.
“Dün olmasaydı bu gün olmazdı. Bu gün olmasaydı yarın olmazdı. Gülü mü arzuladın. Baharı bekle. Sevgiliyi mi arzuladın çileyi bekle. Dostun yolunu mu soruyorsun. Düşmanı bekle Bilmediğin yorumu yapma, ağacın meyvesi küçülür. Bilemediğin sözü söyleme aklın küçülür. Bir şeyi sevdin mi nankörlük etme ömrün küçülür Dünyan zindansa kabrin bahçe olur. Dikkat et ihtiyaçlarına ne dilersen o olur. Satma bu yolun hünerini hiçbir şeye, İnsan olman hiç olur. Güller var inanıyorsan bahar tez olur. Gene sen kendine kendin gibi birini ara göreceksin ki akıbetin istediğin gibi olur.”
Her şeyi tezadından öğrenmedik mi? Olgunlaşmak dünya çilelerine göğüs germek neticesi değil mi. Bir meyva dalında olgunlaşırken kâh güneşin altında yanıp kâh yağmur sularını üzerinden akıtıp kâh rüzgârlara maruz kalmaz mı? Bazen içini kemiren kurtlara dayanmak zorunda kalmaz mı? Biz bu dünya denilen hengâmede neden hep rahata odaklandık, yurt bilip burayı neden hep benliğimizin doğrultusunda yaşamı arzuladık. Hâlbuki bu yurtta misafirliğimiz anlarla ölçülebilir kadar, ebediyetin yanında yaşanan çok ama çok az değil mi? Her şeye diyeceğimiz oldu bildik söyledik bilmedik söyledik. Değerlerimize, aklımıza, gönlümüze, ahdimize ihanet ettik. İhtiyaç dilerken el açıp semaya ne çok dünya diledik. Sen çok anlattın bize, ama biz yine de bilemedik. Duymadık, anlattıklarınla yaşamadık. Kulağı küçülenin, boynuzu büyür, boynuz ise kavgaya yarar bilsen biz ne çok kavga ettik… Benliğimizle, birbirimizle, olmadı gönülsüzlüğümüzle; söylenmeyeceği söyledik. Dilenmemesi gerekeni, hayrın şer’in hesabını yapmadan diledik…
Sevmekte seninle güzeldi. O güzel yüzüne bakmak bile muhabbet deryasına dalmaktan farklı değildi.
”Sevmemek öyle bir cehalettir ki ne yerde ne gökte sevgisiz bir yer görmek mümkün değildir. Düşmanlık eden boyunun ölçüsünde bir aynaya baksın görecek ki o ayna ona bakanı yansıtacak Kimin yoluna taş koydun da senin yolun tıkandı. Kimi ağlatında ağlamadın. Ağlatanın gülme hakkı olmasa gerek.
Ne kadar güzel yaratıldığını bilseydin sevmekten sevgiden başka arzu yok ki, hissetmezdin. Muhabbeti İlahiden halk olunduk, aşığın düşmanı yok ki nereden bu ikilik.
Sevene nerelisin diye soramazsın iklimi aşk olur. İli meşk olur. Öyleyse senin sevmediğin bu ahlakı, ikiliği İslam dininde tefrikayı, ırkçılığı çıkaran seni sevenlere sözde düşmanlık eden; bu yolda yürüyen bayağı insanların yeri senin yanın olsaydı, onlarda bu çirkin ahlakın izi bile bulunmazdı.
Ayırmadan siyahı beyazdan, zengini fakirden, güzeli çirkinden, cahili âlimden, acıyı tatlıdan… Ayırmadan “Ey insanlar” derken; anca sevenlerin kulağına gelen bu hitap, insanlığın nüvesi O güzeller güzeline ait değil mi?”
Sevmeyi öğrendiğin gün ilk darıldığın kişi kendine kendin olacaksın. Kendi kendini kınamayı öğrenen onunla barışır. Gel kendi kendine benlik etme. Gel anlamaya çalış neye geldiğini neyi sevdiğini. Muhabbet yükünle kime gideceğini bilmeye çalış.Ya sev, ya sevmeyi öğren Gene sev gene sev O’nun isimlerinin hangisini ağzına alırsan,gönlüne sor.Göreceksin hepsinin tevili aşk,aşk,aşk…
Senden annem, kınamayı değil insanları ayıltmayı düşünmek gerektiğini öğrendik. Seven gönlün diriliğini, sevgisiz gönlün ölüden bir farkı olmadığını öğrendik. Sen öğrettin, nasip etti Yaratan koşulsuzca insanları sevdik. Kusursuz olmadığımızı kusurumuzun farkında olduğumuzca insan olacağımızı öğrendik. Yaratılışımızın gayesi olan noktaya bakabildiğimiz ölçüde kıymetli olacağımızı aksi halde dünya kirlerine gömüleceğimizi öğrendik. Aslında yazacak öyle çok şey var ki. Dilerim okuyan talep eder ben senden alarak hayatıma yön vermeye çalıştığım paha biçilemez nasihatleri onlarla paylaşırım. Biliyorsun, uyguladın mı dersen, orası meçhul! Dilerim bir gün tam olarak benlik hırkasından sıyrılıp İlahi sesleniş noktasında tarif edilen insan olmayı başarırız. Bu sensiz öyle zor ki benim canım annem. En son gözümde kalan hayalinde o engin tebessümün ile elini sallayışın…Vedaydı… Bu geçici bir vedadır sanmıştık nereden bilebilirdik ki elveda imiş.Mekanın cennet olsun, kabrin nur dolsun..Artık en sevdiğinin yanındasın…
“Selam olsun aşkın üstadına, seni sevenlere, birlikten dirilenlere. İlk nefesleri aşk, son nefesleri aşk olanlara. Ya Aşkullah;ya Bekabillah…”.
Perihan TUNÇOK KILIÇ
Esmize İzmir 4.3.2011
YORUMLAR
Ben de birşeyler yazmak istedim ancak cesaret edememedim onu layık olduğunca anlatmaya, ancak o kadar güzel anlatmışsınki artık benim yazmama gerek kalmadı talep eden olursa diyorsun ya evet, Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, bizlerde ona layık olalım.
Esmize - Perihan Kılıç
Saygıdeğer kardeşim...
Allah rahmet eylesin ...
Yeri mekanı cennet olsun.
Çok üzüldüm...
Anneler güzeldir...
Anneler riyasız sevgiler taşır yüreklerinde...
Allah'tan dileğim ...
Hayırlı evlat yetiştiren annelerin defteri asla kapanmaz.
Ben bir ağabeyiniz olarak gidin Umreye annenizin adına tavaf edin derim haddim olmayarak...
Son olarak Peygamber Efendimizin(S.A.V.)'nin aziz ruhuna ,Al-i Ashabının ve Ehl-i Beytinin ruhuna ve muhterem
anneniz Keriman SEMRE hanımefendinin ruhuna El Fatiha....
erolabi tarafından 3/4/2011 12:04:15 PM zamanında düzenlenmiştir.