- 922 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DUYGUSAL DÜŞÜŞLER PARANOYASI..
aşk,mesafesiz ve yalın haliyle karşılığını bulabilir...ne istediğin ve kimden istediğin arda arda denemelerle sağlıklı bir zemine oturamaz...çünkü yön gidiştir...gelişler sadece gidişin yönünü sağlamlaştırma çabasıdır...yani;bağlandığın biriyle hep ileriyi adımlamak istersin...keyfiyetle ve zorunlulukla yürütemezsin ilişkini...tekrarlar işin ciddiyetine ve samimiyetine zarar verir...günümüzde ilişkiler görüntü temelli kuruluyor...yakışıklılık veya güzellik aşk zannediliyor...veya marjinal durumlar aşk adı altında pazarlanıyor...insanlar fazlasıyla enerji sarfetmeleri gereken durumlara zor yetişirken...birde duygusal paranoyalara yem oluyorlar...onsuz olamam,o yoksa ben bir ölüyüm vsss...durumun izahı gibi dursada bu tarz yakınlamalar,aslında bir çöküşün bir düşüşün estetik hali....eğer sağlıklı bir ilişki ve o filmlerde gördüğü aşkı yakalamak istiyorsa insan bununda elbette bir bedeli olmalı...ama bedeli bütün benliğinle beslediğin bir paranoya değil....ilişkilerde takıntılar tabiiki olacaktır ama çiftler birbirini ezmeden yıkmadan olmalı bu...yoksa insan psikolojisi kendini imha etmek için çok fazla uğraşmaz...onun için bir boşluk yeterlidir...ve buda takdir edilir ki sağlıklı olamaz...aşk,sevgi bir yemek gibi...kadın ve erkeğin ortak doyduğu bir masada değerlidir..birinin yiyip birinin baktığı,birinin ağlayıp birinin güldüğü bir eziyet olmamalı...ve hiçbirzamanda düşüşlerden gerğinden fazla etkilenmemeli insan...canının acımaması için her türlü sortiyi yapmalı...çünkü hiçkimse sizden daha değerli değil ve sizden bir tane daha yok...mutluluk ve sağlıkla....ONUR ATLI...