- 1927 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Misafir Perverliğin Böylesi
Hüseyin ağa ile Mehmet emmi asker arkadaşıdır ,torun torba sahibi olsalarda dostluklarından hiç bir şey kaybetmemiş başları dara düşse hep bir birlerinin yardımına koşmuş iyi günde kötü günde sıkıntılarını paylaşmışlardır.
Mehmet emmi’nin yolu bir gün Hüseyin ağanın köyüne düşer gelmişken bir de arkadaşımı ziyaret edeyim der ve Hüseyin ağanın evine varır ve Hüseyin efendi diye seslenir..
Sesi duyan Fatma nine hemen kim o diyerek kapıya fırlar, benim ben Fatma bacı
“Hüseyin gardaşım evde yok mu”? diye sorar.
Bey yoksa bedeli var buyur Mehmet ağa Hüseyin efendi kasabaya kadar gitti gelir birazdan diye misafiri ısrarla atından inmesini söyler.
Yorgusundur bir çayımızı kahvemizi iç diye zorla buyur eder Fatma nine.hemen oğluna geline seslenir kızım bir yemeğe bakın.
Oğluna Mehmet amcanın atını ahıra al yem ver eğerini al teri soğusun diye emirler yağdırır dört bir yana Fatma nine.
Mehmet ağa konuk odasına alınır hoş, beş, hal ,hatır sorulur derken yemek yenir,çaylar içilir ,akşam olmak üzeredir Hüseyin ağanın işi uzamış bir türlü gelmemiştir.
Mehmet ağa geç oldu Fatma bacı benim kalkmam lazım karanlık basmadan eve varmalıyım der .fatma nine ve oğulları kal emmi gitme bu gece babam nasıl olsa gelir oturur sohbet eder hasret giderirsiniz desede yok oğul beni evden merak ederler mutlaka gitmem lazım diyerek kalkar Atına binip evinin yolunu tutar..
Gel zaman git zaman Hüseyin ağa bir gün yine kasabadan dönerken şu Mehmet gardaşıma bir uğrayım bana gelmiş evde bulamamış o günden beri içime dert oldu bende onu ziyaret edeyim bari der hali durumu nasıl hastamı,çökelmi diyerek yola koyulur ve Mehmet ağanın evine geldiğinde atını durdurarak kapı dan bağırır...
Hey Mehmet ağa! Mehmet ağa! Diye bağırır dış kapının önünde.. mehmet emmi’nin kapı azıcık aralanır yüzü gözü nerdeyse kapalı bir bayan kısık bir sesle Mehmet efendi evde yoktur der ve kapıyı alel acele Hüseyin ağanın nerdeyse yüzüne örter..
Bu davranış Hüseyin ağanın çok ağırına gitmiştir kimseye bir şey demez ama Mehmet ağanın bir daha aylarca evine uğramaz .. aylar ya da yıl sonra Mehmet ağa ile Hüseyin ağa kasabada karşılaşırlar Mehmet ağa sitem eder kendini çok özletiyorsun Hüseyin gardaşım ben seni görmek için geldim ama sen evde yoktun bir daha sen gelmedin diye bende uğramadım yalan yok der.
Hüseyin ağa bende sana uğradım seni bulamadım der,Mehmet ağa nasıl olur böyle birşey olsa haberim olurdu neden duymadım ?.Neden beni beklemediniz insan oturur az bir çay kahve içer der..
Orasını bilmem size geldim kapıdan bağırdım Mehmet ağa diye hanımınız kapı arasından Mehmet efendi yok dedi ben de köye sürdüm atımı beklemedim der. Eşinin bu hareketi Mehmet ağanın çok gücüne gider kendisini Hüseyin ağanın yanında aşağılanmış hisseder fatma bacıını misafir perverliğini göz önüne getirir ve hızlıca evinin yolunu tutar.
Öyle bir hırsla eve girer ki Ayşeee! Diye bağırır buyur bey der Ayşe hanım ...
Çabuk buraya gel yükte hafif bahada ağır neyin varsa al ve çık git evimden diye bağırır..
Ayşe hanım daha suçunun ne olduğunu anlamadan Mehmet emmi tarafından boş ol,boş ol ,boş ol diye boşamış ve bir daha asla sözünü geri almamış evlilikleri böylece sonlanmıştır...
ALİYE UYANIK/ GEBZE
YORUMLAR
Benim Anadolumda kol kırılırsa yen içinde kalır..Yüzüne kapı kapanan misafir ben olsaydım arkadaşıma ölene kadar bunu belli etmez içime atardım.Dostluğumun bitmemesini; dostumun da yuvasının yıkılmamasını sağlamak için.
Yargısız infaz da doğru değil..Kadın musait değilse kapıyı nasıl açsın.
BOZOK KIZI
Kul Figani
Biz Türkler ekmeğimizi böler çoğunu karşıya uzatırız.Dostluğumuza güvenilir;düşmanlığımızdan korkulur.