- 709 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
CEVAPSIZ SORULAR (???)
Keşke hep küçük kalınabilse. Veya küçüklüğe dönüşün bir yolu olsa...İmkansız bir şey değil mi? Nedense imkansız ve zor olan şeyler insana daha cazip gelir.Yapmak istediği şeyler zor geliyorsa insana , o zor olan şeyi yapma hırsı bürür insanı. Zor olanı yapma yolunda bir adım attığında ise yüzündeki mutluluğu , sevinci görmeye değer...Hayatta , işte yapabildiğin küçük şeylerle mutlu ediyor insanı. Yapmak istediğini tam anlamıyla yapamasanda...
Hayat öyle bir şey ki tam " Her şey bitti." dediğin anda yeni süprizlerle karşılaştırıyor insanı."Hayattan bir beklentim yok , o zaman yaşamamında bir anlamı yok!"diyorsun ama başka bir kapı açılıveriyor. Ummadığın bir anda ve ummadığın bir şekilde sürüklüyor seni...
Bizler hayatımızı kendimiz mi seçiyoruz ? Yoksa yaşamamsız gereken şeyleri mi yaşıyoruz ? Yada bizim seçtiğimiz şeyler aslında yaşamamız gerekenler mi ?
Bunlara cevap bulmak zor. Bir hata yaptığımızda; " Böyle olmasını sen istedin."diyenlere karşılık " Kaderinde böyleymiş yaşamışsın." diyenlerde var.
Aman işte bu da hayatın bir cilvesi değil mi ?
""CEVABI OLMAYAN SORULAR""
Ya da var ama biz anlayamıyoruz...!!!
SİNEM DUYGU
YORUMLAR
Hayat, bizlere yaşadıkça bir şeyler öğretmeye devam ediyor ve edecek, bizler hayatımızın hangi evresinde, neyi, nasıl ve ne kadar alabildiysek, hayata olan bakışımız ve hayatı sorgulayışımız ve bu sorguların neticesinde, kendimize bakıp birde kendimizi sorgulama gerçeğine yöneliyoruz....aslına bakarsak öğreneceğimiz o kadar şey ve tatbik etmemiz gereken o kadar kalıcı şeyler varki, maalesef bu hayatın raksına ayak uydurmaya devam ettiğimiz için, hayatın içinde gizlenen acı, tatlı ve güzel olaylardan gerektiği ölçüde, gerektiği kadar pozitif enerjiyi alamıyoruz.....ama yinede bir ümitle hayata dört elle asılmaya devam ediyoruz, ümidin bitmediği yerde nice cevherlerin gizli olduğunu biliyoruz. önemli olan bu ümit ile o cevherelere ulaşarak, kendimize ve çevreye vereceğimiz değerin ne kadar büyük olduğunu anlayabilmekte....
Efendim; yazınızı büyük bir dikkatle okudum. ne mutlu ki size! bu yazınızı takriben, zatıma yorum yaptıracak güzel şeyler bıraktırdı.tebrik ederim sizi....
Cevabı var elbette. İki çeşit irade vardır. "Küllî" yani büyük irade ve "Cüz'î" yani küçük irade. Küllî irade Allah' ın iradesidir. Bizim dışımızda gerçekleşen olaylara verilen addır. Mesela biz Türk olarak doğmuşuz. Bunu biz seçmedik, istesek de seçemezdik öyle değil mi? Bu Allah' ın iradesi ile gerçekleşmiş bir durumdur. Mesela bir insan üniversite sınavına gireceğinde tercih formu dolduruyor ve hep öğretmenlikleri yazıyor. Neticede öğretmen oluyor. Bu ise Cüz'î iradedir. Yani o insanın kendi tercihi. Bu konu çok derin. Kısaca bu kadar açıklamak istedim. Saygımla.