- 880 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BENCİL OLMA TEBRİK ETMEYİ BİL !
“Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları hoşuna gitmektedir.
Konuştukları zaman da onları dinlersin. Oysa onlar (sütun
gibi)kof kütük gibidirler. Onlar her çağrıyı kendi aleyhlerine
sanırlar. Onlar düşmandır, bu yüzden onlardan kaçınıp sakının.
Allah onları kahretsin; nasılda çevriliyorlar.” ( Münafıkun: 4)
İnsanlığın değer ölçülerinin değiştiği, yaşamın sadece maddi
menfaatlere endekslendiği bir çağda, bencillikten kurtulmak bayağı
zor olsa da, mutlu olmak için bunu başarmak zorundayız. Bencillik
kapitalizmin ektiği tohumların birer fidanı olarak her geçen gün
çoğalmaktadır. İdeolojisi ne olursa olsun “önce can sonra
canan”mantığı tüm bünyeleri sarmıştır. Bu tarz yaşamlara mutluluk
zor uğrar. Çünkü kendi içinde daima kendisiyle savaş halinde olan
bir birey, başkalarını tebrik etmeyi ve onları kutlamayı asla beceremez.
Yaşamın her noktasında kendi rollerinin olmasını ve tüm noktaları
kendisinin yönetmesini isteyen kapitalizmin türettiği yeni
nesil, bu anlayışla nasıl mutlu olabilir ki, Mutluluk insanların
yüzüne geçirdiği bir maske değildir. Mutluluk iç huzura erişmekle
ancak kazanılabilir.
Çıkarın varsa koşma bir işin ardından, çıkarın olmadığını
bildiğin halde, korkusuzca kovalıyor, yoruluyor ve ayaklarına terler
akıyorsa, işte o zaman en mutlu insan sensin demektir. Mutlu olmak
karşılıksız sevmeyi, karşılıksız yapmayı, karşılıksız harcamayı gerektiren
en kutsi değerlerdir. Bu değerlerin bir gün mutlaka karşılığının
verileceğini bekleyerek hareket eden insanlar bu karşılıkları şu
maddi gözlerle göremediklerinde kendilerini kaybedip, umutlarını
yıkıp hayatın karanlık kısmında yuvarlanabilirler. Böyle bir tablo ile
karşılaşmamak için, ben demeyeceğiz ve kimseden karşılık beklemeden,
hesapsız rızık sahibine, yaptığımız işleri havale edip; rahat
bir nefes alıp gönül hoşluğuyla yaşamımıza devam edeceğiz. O
zaman mutluluk bizim peşimizden koşacak, biz ondan uzaklaşsakta
o bizi asla bırakmayacaktır.
Bencillik, hiçbir zaman başkalarını tebrik etmeyi düşündürtmez.
Çünkü tebrik ettiğinde kendisinde var olan, kimsenin sahip
olmadığı bir değeri başkalarıyla paylaşıyor ve onları o değerlere
ortak ediyormuş gibi bir anlayışa sahiptir. Bencillik, kutsanma
peşindedir. Ulaşılması erişilmesi imkânsız bir varlıkmış gibi hareket
etmeyi tercih ettirir. Oysa bilmez ki, bencil varlıklar, paylaşılmayan
hiçbir şeyin değeri yoktur. Sevginizi anlatabilmenin yolu onu
biriyle paylaşmaktır. Hayat paylaşıldıkça değer kazanır. Zengin
olmak istiyorsanız her şeyinizi bencillik temelinden kurtarınız.
Bencillik bir nevi bir hastalıktır. Öyle bir hastalıktır ki, sahibini yer
bitirir. Daima septik bir anlayış, kuşkucu adımlar, herkese ve her
şeye, karanlık bir pencereden bakmayı doğurur. Karanlıklardan kurtulmayan
varlıklar, nasıl olurda birilerinde güzel bir özelliğin
olduğunu fark edip onu ödüllendirmeyi düşünür. Karanlıkta şekillenen
kişilikler asla mutluluğa ulaşamazlar. Çünkü onlar nerde kaybettiklerini
bilmedikleri değerlerini yine sınırları belli bir karanlık
çevrede aradıklarından mutluluk bunlara asla uğramayacaktır.
Yıl:2010 mayıs
Çengelköy/İst
EROL KEKEÇ
YORUMLAR
“önce can sonra canan”mantığı tüm bünyeleri sarmıştır.
Bu tarz yaşamlara mutluluk zor uğrar.
Bu dediginize direkt olarak katilamiyorum.
Önce can olmali varligina deger verebilmeli bir insan.
Kendine deger verebilen bir kisi zaten kendi ruhuna zarar verecek davranislardan kacinir.
Kendi ruhunu zarara ugratmayanlar herhangi bir canliya kasten bilincli olarak zarar vermezler.
Ve mutluluk insanin pesinden kosmaz bence cünkü mutluluk bazen en umulmadik bir seydedir.
Kesin bir tarifi yok mutlulugun bence.
Bazen birinin yikilisi bile bir baskasi icin mutluluk konusu olabiliyor.
Insan yeterki kibirli olmasin.
Kibirli olanlar daha cok iyiyi güzeli baskasina yakistiramayanlar ve paylasamayanlar diye düsünüyorum.
Yüreginize saglik
Saygilarimla