İnceldiği Yerden

• 28 Şubat 2011 Pazartesi 18:43:45

İnceldiği yerden kopar dediler ,sahi koptu mu kırıldı mı anlamadım daha ...ya da ne bileyim bıçak kesiği miydi yüreğimdeki sancı.Kendimi sorguladım,yaptıklarımı ,yazdıklarımı.
Bir yığın çığlık vardı sığlık içinde olsa bile söyleyemediklerimin gölgesinde.

Resimler flulaşmış kimi sarı benizli kimi kararmış...Bir tanesi var ki hala gülümsüyor acı acı...Dünün resmi,yakınsak bakışları.Evvelsi gün ve öteki ,diğerleri...el değmemişliğin küskünlüğü ile bir hikayenin hitam bulmamış anlaşılmazlığıyla can çekişiyorlar musallada.

Ankaranın sıcaklığı var bilmem kaç yılın ötelenmiş düşlerinde.’’’’Ben senin dündeki halinim diyen...’’’’Bir yığın dostlar geçit yapıyor o resmin aleladeliğinde...Önce şiirler ağlıyor musikinin körelen bakışlarında sonra,sonrası yok ki bir ağlayış bir sitem bakışlarında o resmin.

İzmirle bir kez daha körfezleşiyor martıların kirli bakışları.Sevgiler üleşilmek ister dercesine karşı kıyıdan Elenlik MABUTSAL BAKIŞINI FIRLATIYOR ÖTEKİNE.Oysa Akdenizin nazlısıydı yüreğim portakal kokularında.Bir martının çığlığıyla uyanırken bu düşsel yanılgılardan,bir bardak demli çay diyorum dostluğun sıcaklığı ve tavı.Gerçi ne martılar eskisi gibi samimi ne de çaylar tanıyor dostluğun demini.

Yine kırılmış elimdeki kalem,yine buruşmuş bilmem kaçıncısında yazmaya niyetlendiğim kağıtlar...Yazınsal nekahat mi diyorum ya da ölümü mü bir ozanın.Minareler suskun oysa selası da duyulmadı ki...Yoksa,

Bir garibin vedası mı sessizce gidişler.Duyduğum sesler ,çığlıklar netameli bir şarkının ben yüzündeki anlamsız notaları mı yoksa...

Hülasa artık sevmiyorum o özlü sözleri,aşikar olsun olanlar,olacaklar.Ölüm de gelecekse bağır çağır gelsin.Bir gece ansızın habersizce yoklamasın uykularımı.Kopacaksa kopsun ,kırılacaksa kırılsın inceldiği yerden...