- 443 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ver Elini Patagonya
‘’Denizi ilk yirmi yaşımda gördüm’’ dedi Mustafa, ‘’Haydarpaşa’da, gardan çıktığımda.’’
İnanamayarak yüzüne baktım. Gülümsedi. Yüzündeki kırışıkları deniz tuzuyla dolu olan bu adam denize bu kadar geç kavuşmuş olabilir miydi? Güne bir saat yüzmeden başlamayan, gördüğüm en güzel yüzme stiline sahip olan, kahvaltıdan sonra doğruca yelken basmaya giden bu adam suya doğmamış mıydı?
‘’Bizim oralarda doğrudürüst bir göl bile yoktu. Kıraç bozkır işte.’’
‘’Geç kavuşmuşsunuz ama ilk görüşte de aşk olmuş sizinki.’’
‘’Nasıl olmasın? Haydarpaşa merdivenlerine çıktığında geriye dönüp baktın mı hiç? Ufku doldurur. İstanbul’un silueti bile dikkatini çekmez, denize bakarsın. O an anlarsın ki yolculuğun bitmemiş, daha yeni başlıyor. Anlarsın ki bir teknen olsa Patagonya’ya gitmemen için hiç bir engel yok. Anlarsın ki geride yavuklunu bırakmış olsan, ona bir daha dönmezsin.’’
Yelkeni sabitlemiş, Sakız’a doğru süzülüyorduk. İleride devriye gezen Yunan sahil güvenliğini göstererek:
‘’Bir şey demesinler?’’ diye sordum.
‘’Demezler’’ dedi, ‘’Alıştılar bana. İlk yıllarda önümü kesiyorlardı, sonra ses etmez oldular.’’
Eğilip getirdiği kutudan metal bir çubuk çıkardı, sonra onunla bordaya ritmik şekilde vurmaya başladı.
‘’Gelir şimdi.’’
Ben ne olduğunu anlamadan, Mustafa’nın kolunu sarkıttığı tarafta bir yunus belirdi. Yüzeyde yüzüyor, ara ara sırt yüzgeci suyun dışına çıkıyordu. Bu kadar yakından hiç görmemiştim. Ne kadar büyüktü. Hep yunuslarla yüzme hayalleri kurardım ama bu sefer denemek aklımdan bile geçmedi. Korkmuştum.
‘’Korkacak bir şey yok. Evet, büyük ama o yüreği de daha küçük bir bedene koyamazsın ki. Hayatta bulabileceğin en iyi yol arkadaşıdır. Ben şanslıyım, benimkine erken rastgeldim.’’
Bir yunusa, bir Mustafa’ya bakıyordum. Beraber, suları yara yara ilerliyorlardı. Sonsuza dek gidecekler gibiydi.
‘’Peki’’ dedim, ‘’Artık bir teknen var, önünde deniz de uzanıyor. Patagonya’ya gitmeyi hiç denedin mi?’’
Yunusu işaret etti:
‘’Bırakamadım ki.’’
YORUMLAR
Bırakılmaz ki!! ne güzel bir hikaye,sakıza doğru giderken ben de yelkenlinin içindeydim.En büyük hayalimdir, bir yunusla yüzmek engin denizde ve de Tebrik ederim aylar sonra da olsa:)
İlhan Kemal
Sayenide yazdığım günden sonra benim de yeniden okuma şansım oldu. Defterde en az rağbet gören öykümdür. Teşekkürler onu yeniden hayata döndürdüğünüz için.