Kısa Öyküler -III-
Sen, Ben ve Söylenmemişler
Apartmanın havalandırmasında öten kuş babamı, içimde çırpınan kırlangıç ise seni hatırlatıyor bu sabah.
Seni.
Sahi ya sen kimsin?
Gençliğimde anneme korkudan söyleyemediğim şeyler olurdu, büyüyünce bilinçli olarak söylememek durumunda olduğum şeyler de oldu.
Büyüdüm değil mi?
Ben; sırf sen seviyorsun diye anlamsız bir anda, işi gücü bırakıp biz kostümünü sırtına geçiren bir dilenciyim.
Peki ya sen kimsin?
Göze alma deyiminin ta kendisisin.
Gerçeksin.
Kuyruğunda sevdiğim tüm renkleri barındıran tavus kuşumsun.
Ben çoğum sende. Çoğalıyorum.
Yarın omzu çökmüş emekli sefil.
Yarına inanmıyorum.
Aklım ona mukayyet olunmasına razı değil.
Aklım kir pas içinde bir sabi gibi boşlukta geziniyor.
Peki ya ben kimim senin nazarında.
Bir açıdan her şeyim.
Abartıyım.
Günışığınım. Yalnızlığına öpücüğünü konduran hayalim.
Bazen de gerçeğin kendisiyim.
Ben aslında bir sabun köpüğüyüm.
Temizlenmek için yıkanıp durduğumuz koca banyoda.
Bir açıdan hiçbir şeyinim.
Ben senin annene söylemediğin –şey-lerden biriyim.
28.02.11
Nadir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.