- 933 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BİR BAYANA CEVAP
“- CEVABINIZ NE OLUR?” sorunuza cevap olur mu bilmem sevgili bayan.
Aslında panik yapmaya gerek yok arkadaşım.
Ne var ki güvendiğin kişiler yamuk yapıyor; onlar ediyor hayatımızın içine.
Kişiye en büyük zarar eşinden, evdeşinden, dost ve arkadaşı bildiklerinden geliyor.
Sen, intiharın eşiğinden çekip alıyor, düze çıkarıyorsun; o düze çıkınca yaşını hatırlıyor, nefret ettiği anası,çocuğunu aslında sevdiğini hatırlıyor.
Senetsiz-sepetsin para veriyorsun, kardeşinden çok sevdiğin dost bildiğin kayboluyor.
Dünleri kolay silebilenlerden olsak da her beraberlik biz iz bırakıyor sonuçta.
Tecrübe kazanıyorsun ama insanlara güvenini kaybediyorsun.
Dobura dobur konuşabileceğin bir arkadaş, gerçek bir dost arıyorsun. Bulduğunu zannediyorsun, ruhundaki esas sana anlatacağı, tanıtacağı ruhunu asla sana peşinen açmıyor, sonradan hasta bir ruh sergiliyor. Yardım etmek istiyorsun; o hasta ruhu bir pelerin gibi sırtlamakta ısrar ediyor.
Gerçekten dostlar da edinilebiliyor bu dünyada.
Senin için hep iyi şeyler dileyen, hastalığına üzülen, problemlerini çözmeye yardımcı olan, hatta kendinden önce seni düşünen...
Ne var ki esas aradığını bulabilmek çok zor.
Çoğu, söylemek, duymak istediklerini, yaşamak isteyip de yaşayamadıklarını sanal dünyadan gerçek dünyaya dönmeyecekmiş gibi yaşıyor. Her söylenene inanmaya zaten açık. Yeterki güzellikleri sun ona.
Sanal dünya ya.. Asla gerçekleştiremeyeceği sözler veriyor.
Karşısındakine değil, hayalindekine tatlı sözler söylüyor.
Hatta ve hatta:
"-Seni seviyorum," bile diyebiliyor.
Oysa insan bir kez bu cümleyi kullanmalı, o sevgi doğarsa.
Ama bu dünyada kanatları ile dolaşıyor ya,
İşkembeden atma parayla da değil,
—Sesini duymadığı,
—Yüzünü görmediği,
—Teninin ısısını, kokusunu almadığı,
—Alışkanlıklarını, ilgi alanlarını bilmediği karşısındakine,
"Seni seviyorum," diyebiliyor.
Şiirler yazıyor ona.
Özlemlerini dile getiriyor.
Ve bazı kuş beyinlilerle, bazı "bile bile lâdes" diyenler, ömrü uzun olmayacak bir dünya kuruyorlar.
Kısa bir zaman sonra ya erkek, ya da dişinin, ya da ikisinin de evdeşleri olduğu ortaya çıkıyor. Ya bu aldatmaca devam ediyor, ya da elektriklenme bitince tek taraflı karşı taraf cıngar çıkarıyor.
Bir bayan arkadaşım yazdı samimiyetle ve inandığı gibi.
Bayan arkadaş, bir bayla tanışıyor.
Uzun yazışmalardan, kamerada görüşmelerden sonra ortak noktadaki bir şehirde buluşuyorlar. Ve birkaç ay bu devam ediyor.
Adamın eşi durumu çözüyor ve bayana eşini bırakması için telefon ediyor.
Baya, evli adamı sorgulamıyor ve bilmezmiş gibi ilişkisine devam ediyor. Yani bile bile lâdes...
Bunun üzerine adamın eşi, bu bayanın çalıştığı ile gidiyor. Mesai saatinde bayanı arkadaşları içerisinde suçluyor.
Ve bu bayan anlattıklarının sonucunda bana şunları söylüyor:
"- Çirkef kadın! Beni rezil etti arkadaşlarımın içerisinde. Kadın olaydı da kocasına sahip çıkaydı!"
Buyrunuz insan beynindeki inanış, kavram, mantık farklılıklarına.
Çoğumuz evli adamın eşinden, çoğumuz da adamın bu sevgilisinden yana olacaktır.
Bir kadın, tanıştığı bekâr olduğunu söyleyen ve ciddi yarınlar kuracağı erkekten önce ev telefonunu istemelidir. Bunu bile akıl etmeyen bayanlar olduğu sürece çatılar altında çook mutsuzluklar yaşanacaktır.
İnsanların mutluluğu karşısındakilerin mutluluğuna paraleldir.
Bu düşünceyle eş olarak seçtiklerimin mutluluğu için verebileceklerimi verdim.
Ne var ki karşımdaki kendisine verdiğim değeri:
"-Ben neymişsim be abi!" diye yorumlayarak, kendisini bulunmaz Hint Kumaşı zannetti, burnu büyüdü. Eş seçtiğim önce evdeş oldu, sonra da benim için leş.
Sonrası, baktım ayakkabı benim ayağımı sıkıyor, çıkarıp attım.
Siz siz olun şekline, cilasına aldanıp dar ayakkabıları denemek için olsa bile ayağınıza geçirmeyiniz.
Biliniz ki yalnızlık, çoğu kez mutluluğun ta kendisidir.
Hayat yolunda dar ayakkabılarla yürünmemeli. Malı-mülkü, çocukları dikkate alarak yürümeye çalışanlar yanlıştalar arkadaşım.
Makale gibi oldu.
Bilmem sorunuzu cevaplayabildim mi?..
Saygı öncelikli sevgiler.
Yüksel ÖNAÇAN
YORUMLAR
İnsan olduğum ve yanlışlar yapabilme hanem açık olduğu için, yazıya konu olan bayanın tercihi konusunda bir yorum yapmayacağım. Sanal alem, hayatlara girdiğinden bu yana, pek çok dram yaşandı, yaşanacak. Ve ne yazık ki pek çoğu da sizin anlattığınız şekilde yaşanıyor. Aldatmalar, aldanışlar, yanlışlar ve yanlışlardan geri dönememeler.
Yazınızı, bütünü ile kutluyorum. Ama bir deyişinizi kendime çok yakın buldum ve sevdim : "Biliniz ki yalnızlık, çoğu kez mutluluğun ta kendisidir."
Saygılar, Yüksel Bey.