- 1757 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sarıkamışlı Karakurt ailesinden Hüseyin Ağa oğlu Halit Bey’in Ruslar Tarafından Şehit Edilmesi(1918)
1293 Harbi neticesinde yöremizin Rus işgaline girmesi ile birlikte Ruslar bir imparatorluk oluşlarının da gereği yeni hakim oldukları Osmanlı topraklarındaki ahaliyi kendilerine bağlamak adına uygun siyaset gütmüşlerdir. Elbette onların bu siyasetine Osmanlı halkı da ellerinden geldiğince siyasi anlamda uygunluk göstermişlerdir. Yani yeni egemen olan ile yeni tebaa olmuşlar arasında bir değişik şekillerde yorum yapılacak sosyolojik boyutları da olan gelişmeler vaki olmuştur.
Kısaca Rus idaresi seçkin aile çocuklarını okutarak, kendi bünyelerinde hizmet verip, onların bu aksiyonundan yararlanmak yolunu seçmiş ve uygulamıştır.
Buradan yola çıkarak o siyasetin gereği olarak yerli Kürt aşireti (Erivan/Revan Göçmeni olmayan) önderlerinden olan Hüseyin Ağa’nın oğlu Halit Bey de, Rus subayı yetiştirilmek üzere alınıp okutulmuş, sonrada kendi yöresinde görevlendirilerek mensup olduğu aile ve çevresine hoş görünmek ve ayrıca da öyle bir ilişki ile de idaresine kolaylık yolunu bulmuştur.
1914-15 Sarıkamış Harekâtında ve sonrasında Karakurt ailesi mensupları daima Osmanlı tarafında ve Osmanlı lehinde faaliyetler içinde olmuşlardır. Bu anlayış vatan ve memleket değerlerinin bir kıstası gibi düşünülürse kısaca çok şey anlaşılmış olur.
Hüseyin Ağa oğlu Halit Bey, Kars garnizonuna bağlı olarak Rus üniformasıyla Osmanlı lehine elinden gelen ne varsa yapmıştır. Yöre halkını uyanık tutmak ve bu içerikte propaganda yapmasından tutun da, Osmanlılara gerekli bilgileri vermek bu faaliyetleri içinde daima yer almıştır. Ailesiyle kolayca görüşüp, onlara gerekli bilgileri de aktardığı kuvvetle muhtemel olan Hüseyin Ağa oğlu Halit Bey’i, bir kısımları için de göze batan hareketleri sebebiyle Rus idaresine ihbar edilmiştir.
Bu bilgileri günümüze kadar yazılı olarak gelmesine sebep olan başka bir Sarıkamışlı büyüğümüz ve ” Türk Ellerinde Hatıralarım” isimli kitabın yazarı da olan Asbuğa köyünden, rahmetli Fahrettin Erdoğan’ın evlerine girerek 5 bin adet altını çalan, yedi ermeni Rus yönetimi tarafından Kağızman’da yakalanıp ölüme mahkûm ediliyorlar. Bu yakalanma ve ölüme mahkûm edilmenin gerisinde Kağızman’da başkâtip olarak görev yapan Rum Yanilov’un etkisi tamdır. Çünkü hırsızların elindeki 5 bin adet altın ve diğer kıymetli şeylere kendisi el koymuştur. Olayın işitilmemesi ve yayılmaması gerekmektedir.
“Türk ordusu Sarıkamış’tan Kars’a hareket ettiği zaman yörenin toparlanması için Kâzım Karabekir tarafından görev verilmiş olan Piroğlu Fahrettin(Erdoğan),Hüseyinzade Halil ve Abbas Beyler de o keşmekeşte halkı toparlamak, orta yerdeki yetim ve sahipsizleri ve savaşın fotoğrafı içindeki o sefaleti halletme işiyle canla başla uğraşıyorlardı.
Bu vatansever kişilerin yanında görevli olan Yanilov isimli bir de Rum aza vardı. O günlere her hafta iki gün toplanarak neler yapılması gerektiğini kararlaştırıyorlardı. Bu toplantılara mutlaka Halit Bey’in geldiği de sık sık vaki olmuştur.
Fahrettin Erdoğan’ın yazdığına göre bu Rum aza toplantılardan bazen önce bazen de sonra hasta olduğunu beyan ile izin alıp gidermiş. Hatta öyle ki bu Rum aza Fahrettin Bey, Halil, Abbas ve Halit Beyleri da iyi tanıdığı halde bizimkiler onu pek de tanımazlarmış. Neyse…
Rum Yanilov, aynı zamanda Rus idaresi adına Kağızman’da başkâtip olarak görev yapıyormuş. Fahrettin Bey’in evlerine giren ermeni hırsızlar, Kağızman’da yakalanınca Yanilov hemen onları Kars’a sevk ettirip üzerlerinden altın, yüzük ne varsa el koymuş. Hatta parmağına geçirdiği kıymetli yüzüğü neden sonra Fahrettin Ben bu Rum azanın parmağında görünce çok şeyi fark etmiş ama neden sonra.
Hırsızların üzerinden çıkan kıymetli eşyalara el koyan Yanilov “ Sarıkamış taarruzuna başlandığı vakit (3–5 Nisan 1918) “Hüseyin Ağa’nın oğlu Halit Bey’in Türk ordusunun önü sıra casusluk yaptığını bizzat gördüm” diyerek Kafkas Rus Orduları komutanı olan General Nikolai Baratov’a ispiyon etmiş. Bu sebeple ihbar edildiğinden bihaber olan Halit Bey, yakalanıp Kars hapishanesine sevk edilmiş.
Dört ay sonra askeri mahkemece Fahrettin(Erdoğan) Bey’in evlerini soyan yedi Ermeni ile Osmanlılara casusluk yapan Halit Bey’in idam kararı çıkmış.
Yanilov’un, öldürülmelerini kendi kurtuluşunun gereği sayarak gösterdiği gayret ile gider-ayak hapishanenin avlusunda Halit Bey idam edilmiş…
***
“Sarıkamış’taki bir toplantı günü Halit Bey’in kardeşleri Abbas ve Halil Beyler o toplantıda Yanilov’u görünce hemen tanımışlardı. Yanilov derhal tutuklandı. Sabahleyin iki süngülü asker ile Kars hapishanesine gönderilirken Benliahmet köyü civarında bir köprü altına defi hacet yapacağını söyleyerek askerlerden kurtulup kaçmak istiyor. Mehmetçikler üç defa dur diyorlar; durmuyor. Bunun üzerine bir kurşunla orada öldürüyorlar. Böylece Halit Bey’e yaptığının cezasını geç kalmadan ödüyor.”
Bu idam edilme olayının gerisinde Osmanlı tarafına verilen gözdağı eylemi var. Hırzıslık yapmış Ermenilerin idamı da buna kılıf olmuştur. Bakın Ermenileri de asıyoruz tarzında bir düşünce veya gayri iradi bir savunma şekli. Veya nasıl yorumlarsak yorumlayalım.
Hüseyin Ağa oğlu Halit Bey, şehitlik mertebesine yolcu oluyor. Kabrinin Kars Kalesi veya yakınlarında olduğu rivayeti vardır.
Bu olayın hemen akabinde geri çekilmekte olan Rus General Baratov “Kür köprüsünün virajını dönerken atılan iki bomba ile yanındaki zevatla birlikte” ölümden kıl payı kurtuluyor. Bu olayı başaran, deli fişek bir Çerkez olan astsubay Kazım (Kap) idi.
Nasıl bir ilinti kurulur bilmem ama tarih kitapları olayları böyle yazınca, bize de sizlere hem aktarmak hem de tarihin talihini düşünmek kalıyor…
Binlerce defa rahmet olsun Hüseyin Ağa oğlu Halit Bey’e… Hayırlı bir vatan evladı olmak manevi anlamda ağızlardaki dualarda nasıl da pelesenk oluyor değil mi? 1933 yılında Şehit edilen ve şehit edildiği yer hala “Halil Bey’in Köprüsü” olarak anılan diğer kardeşi Hüseyin Ağa oğlu Halil (Karakurt) Bey‘de başka bir yazımızın konusu olsun diyerek selamlar…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.