HASPEL İLE KADER
Dünyanın diğer milletlerini bilmem ama biz Türk ler bu dünyada haspel kader yaşıyoruz.Hayatımızda hiçbir planlama yok.Elbette vardır bizim milletin içinde de hayatını planlayan ama gördüğüm genel kanı plan işi bizi bozar.Elin avrupalısı bir sene sonra hangi tarihte tatile çıkacağından nereye gideceğine bile karar vermişken biz yumurtayı bekleriz.Yumurtayı kırdığımız çok olmuştur bu yüzden.Adamlarda b ve c planı hazırken bize sadece a bile zor geliyor.Ondandır birazda pratik akıllı olmamız. Eleştirdiğime bakmayın ben başı çekenlerdenim.Tipik Türk.Birtek bıyıkları eksik.
Hayatım boyunca okuyacağım okuldan ilerde ne olacağıma kadar herşey tesadüflerle gelişti.Annemden alamamışım o özelliği.Annem öğleye kadar ,akşam ne yemek yapacağını düşünür tüm öğleden sonrada yapmakla geçirirdi.Ondandır kapıdan önce göbeğimizin sonra bedenimizin içeriye girmesi.Allah tan bin km uzaktayız şimdi.Rejime bile Pazartesi başlayıp Salı bırakmamızın yegane sebebi bellidir.
Bizim zamanımızda üniversite sınavları iki aşamaydı.Öys de 18 tercih yapıp puanına göre yerleştiriyorlardı!!!Üniversiteye.İlk 10 tercih benim gibiler için Hoca nın ya tutarsa dediği gibiydi.Loto oynuyorum ya.Ösym tabiki benim çalıştığım yerden soruları sormadığı için ben 18. yi tutturdum.İktisat fakültesi.Fakültenin ne olduğunu az çok biliyordumda bu iktisatın ne olduğunu bilmiyordum.Bizim kullandığımız dildeki karşılığı ekonomiymiş.E onu tüm Türk milleti gibi bende biliyordum.Babam ekonomi profösürü sayılırdı.657 ye tabi olarak aldığı memur maaşı ile 5 çocuk okutup aynı zamanda evsahibine kira yı verebilme başarısını gösteren yurdum insanıydı.İktisat ta kıt kaynakların etkin kullanımı değilmiydi zaten.Bundan kıtınada Afrikada rastlarsınız ordada kaynak yoktu.
Sınavı kazanınca koltuklarda kabarınca bizim elbise kabarıklığa ve kiloya dayanamadı.Çizgi romandan fırlamış muzaffer komutan edası ile gezerken bizim karizmayı mahalledeki Halo Dayı çizdi.Bütün gün kapı önünde oturup gelen geçene laf sokuşturmaktan başka bir işi yoktu rahmetlinin.Cahil görünümlü bakımsız haline bakıpta o zekanın nerden geldiğini anlamak zordu.Benide yakaladı o kapının önünde.Traşsız ,çizgilerini saysanız yaşını bileceğiniz yüzünü kaldırıp sordu:
-Ede sınavı gazanmışsın neyi gazandın
-İktisat Halo dayı
-O Ne ola ki la
Gelde cevap ver şimdi.Dayı dayı yürürken iyiydi.Ah halo dayı ah!Bilmediğim mereti ben nasıl anlatam şimdi sana.Nerden geldiyse dönemin başbakanı geldi aklıma.Hani yıllardır memleketi mühendisler yönetmişti ya şimdi hem kadın hemde iktisat profösörü yönetecekti.Memleketi kurtarma edasıyla geldiği iktidarda 94 nisan krizini yaşamıştık.Bizim kaynaklar dahada kıtlaşmıştı.Herkes onun parayı revaule edeceğini beklerken o devaule etmişti.Koca profösörün vardı elbet bildiği birşey.Yoksa profösör yaparlarmıydı onu.Derin bir nefes alıp göğsümü kabarttım,
-Başbakan ın mesleğinden Halo Dayı dedim.
Suratının çizgilerini daha derinleşen bir ifade aldı.Tek kaşını kaldırıp gözlerimin içine bakarak teşhisi koydu.
-Bi poh olmaz senden.
Alacağın olsun Halo Dayı bu kadarda açık sözlü olunmaz ki.Bizim az önceki heybetten eser yok.Kedi kadar kaldım.Hayatımda kendimi o kadar zayıf hissetmedim.Sanki 3 aydır rejim yapıyormuşum gibi.Usulca kaçtım ordan.Zaten Halo Dayıyı da bir daha görmedim.
Halo dayı hem benim hem de ............. durumunu bir cümle ile özetlemişti.
Sonrası malum haspel kader okuduğumuz okuldan sonra haspel kader bir mesleğimiz oldu.Şimdi icraatin içinden zamanıydı.Çocuklarım bile haspel kader.O gıcık nüfus müdürünü ikna edebilseydim birinciye Haspel ikinciye Kader ismini koyacaktım.O planda devlet babadan döndü.
Bundan sonrasımı Allah büyük deyip gidiyoruz bakalım.
-Tatile nereye gidiyorsun?
-Allah büyük gideriz biyerlere.
-Haftasonu ne yapalım
-Allah büyük yaparız bişeyler.
-Çocuğu hangi okula gönderelim
-Allah büyük gider bir okula
Allah’a emanet yaşıyoruz.Haspel le Kader öyle olmasın Allah ım.Sen büyüksün......