UYKU
Karanlığın etrafı bir tül gibi sardığı, sessizliğin ve uykunun sarıldığı vakit.
Ay ışığının kandilden etrafı saçılan nur gibi aydınlattığı vakit.
İnsanoğlu bambaşka bir aleme doğru gider.
Yıldızlar pırıl pırıl gökyüzüne asıldığı an,
Mehtabın insanı güzelliğiyle mest ettiği demlerde…
Rüya iklimlerinin yollarında seyahat eden insan, kimi zaman kâbusun pençesinde,
kimi zaman cennet rayihalarında gezintide, sevdiklerinin yanında.
Ruhla cesedin her gece birbirinden ayrılıp dinlenmeye çekilişi.
Derin ve sessiz bir ölüm…
Gecenin koynunda uykunun gizemli sırları ile birlikte.
Esrarı henüz anlaşılamayan rüyalarla iç içe…
uykudan uyanınca hiç gerçekle rüyayı karıştırdığınız oldu mu? Bu ruhun cesede girmeye çalışmasıdır.
Ölümden sonra dirilişe inanmayanlar her gece uyku ile ölüp, sabah dirilmiyorlar mı? Tüm bu olanlardan sonra; sabah vakti uykudan uyanış (Ölümden diriliş)
Tıpkı insanın ölümden sonra dirileceği gibi…
Gece uykuda insanın sabaha kadar hayatla bağı geçici bir süre kopar.
Bir sabah güneş doğmadan uyanın. Şöyle, Perdeyi bir aralayıp şehre bakın.
Koca şehir sanki ölü gibi derin bir uykudadır. Gerçekten bu olay büyük bir hadisedir. Rabbimiz Uykuda ruhla cesedi geçici bir süre birbirinden ayırır. Sabah tekrar birleştirir.uykudan uyanmak rabbimin iznidir.Uyanış gizemi çözülemeyen bir hadisedir.sizce sabah sizi kim uyandırır?.. Tabiî ki yüce rabbimiz.
Sabahın serin rüzgârı, güneşin tatlı tebessümü ilk ışıkları ile uyanıyor insan.
Bilinmeyen yollar da kendisini bekleyen o yüce yaratanın huzuruna doğru…..
Ve yaptıkları her şeyden sorumlu olarak…
(Ölümden sonra dirilişe inanmayanlara cevaptır.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.