Kurtuluş
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Laz’ın biri yoldan geçerken yanmakta olan bir binanın üzerinde "kurtarın beni" diye haykıran adamı görünce eline aldığı uzunca ipi binanın tepesindeki adama fırlatmış.Adam ipi yakalayınca Laz :" İpi belune bağla" demiş.Adam dediğini yapınca Laz "Eyice bağladunsa ben seni aşağıya çekip kurtaracağum" demiş.Adam n’apsın,mecburan son umut Laz’ın dediğini yapmış.
Laz ipi kuvvetlice çekince beline ip bağlayan adam hızla binanın üzerinden yere çakılmış ve kan revan içinde inlemeye başlamış.
LAz’ın etrafına toplanan halk "Ne yaptın be arkadaş,adam parça pinçik oldu.Böyle adam kurtarılır mı?" demişler.
Laz gayet sakin "Yahu ne bileyim,geçen gün bir adam kuyuya düşmüştü,beline ip bağlayıp çektiler,ee o adam kurtuldi" demiş.
Bu fıkrayı yıllar önce duyduğumda katıla katıla gülen arkadaşlarımın aksine sadece ciddiyetle karşılamış ve kendime göre bir ders almıştım.Arkadaşlarım gülmediğimi görünce kapris yaptığımı zannedip bana "Daha iyisini biliyorsan anlat" dediler.
Bilmiyordum.Daha iyisini de duymamıştım o zamana kadar.
Fıkra deyip geçerseniz gülüp geçmeniz de kaçınılmaz olacak.
Fakat üzerinde biraz düşündüğünüz zaman anlatılan fıkranın felsefi boyutları her köşede bir kapı her kapıdan da binlerce kapı açılmasına sebep oluyor.
Öyle ya...Laz kurtarma metodunu daha önceden gördüğü veya ona öğretilen usulde tatbik etmiştir.
Binanın üzerindeki adam kurtulamadıysa kabahat onun mu ki?
Biz de hayatımızın her alanında bize ezberletilen,öğretilen,dayatılan şekil ve anlayışlarla insanları kurtarmaya çalışmıyor muyuz?
Dostlarımız çocuklarımız için çizdiğimiz hayatın yol haritalarını nasıl dikkatle ve özenle seçiyor ve onlara kabul ettirmeye çalışıyoruz.
Meslek seçiminden eş seçimine kadar,okuduğu kitaptan yediğine içtiğine kadar her şeye müdahale etmeyi ana baba sorumluluğu ve bilinciyle hararetle ve endişeyle yapmıyor muyuz?
Aman onlara bir şey olmasın diye annelerin gayreti,endişesi ve fedakarlığını görünce bazen gülmekten kendimi alamam.
Çocuklar evde olmadığında eşimin asılan yüzünü güldürecek hiç bir mücheverat,yiyecek, giyecek daha ne icat edildi ne de edilecek bundan sonra.
Çocuklarım eve geldiğinde duyduğu heyecanı,mutluluğu seyredip ben de mutlu oluyorum.
Her anne çocukları iyi olsun ister...
Her anne çocukları acı çekmesin ister...
Ve her baba...
Annemden biliyorum,eşimden biliyorum dualarında en baş kısmı "Allah’ın evlat acısı göstermeden canımı al hayırlısyla" derler.
Ben de onların bu duasına kendimi de katar "Amin" derim.
Bir insanın ölüm arzusuna amin denir mi?
Denirmiş...
Baba olunca denirmiş...
Azeri bir şarkı vardı biz üniversitedeyken o zamanın en moda "volkmen"lerine koyar arkadaşlarla peş peşe onlarca defa dinlerdik.
Bir de annemizden ayrıydık ya...
İçimize işlerdi o şarkı.
"Böyüdüp balasını çetinde darda
Ferya çöllerinde boranda karda
Nece mihribandı nece ezizdi
Nece rehimlidi ana üreği
Ana....ana... can ana Hardasan vefadarım
Ana...ana..can ana gel menim vefadarım."
Şarkı başlayınca biz kendimizden geçer ders kitaplarımızın sayfalarında gizlediğimiz yaşlı gözlerimizi birbirimizden kaçırırdık.
Kim sevdiğinin acı çekmesini ister...
Kim sevdiğinin mahçup ve zelil olmasını ister...
Terkedilmiş ve yetim kalmasını ister.
Kim sevdiğini Laz’ın binanın tepesinden kurtardığı gibi kurtarmak ister.
Kimse istemez.
Hiç bir ana baba evladının kötü olmasını istemez.
Babam ve annem kardeşim namaza ve sohbetlere gitmeye başladığında dehşete düşmüşlerdi.
Ve "Ben Dünyayı Sevemedim, Zaten Dünya da Beni Sevmedi!.. " başlıklı yazıyı yazan gönül adamı,değerli ağabeyimiz Ümit Boyacıoğlu’na "vur emri" yerine "döv emri" çıkarmış her yede onu arıyordu.
Babama ve anneme göre Ümit ağabey kardeşimi yoldan çıkaran bir meczup’du.
Bugünden geriye doğru bakınca o ağabey kardeşimi kuyudan kurtaran ,kurtulmasına vesile olan sebepler zincirinin büyük halkalarından en kavisi en değerlisi olarak kabul ediliyor.
Biz binanın üzerindeki adamı kurtarır gibi kardeşimi kurtarmaya çalışırken , ağabeyleri onu kuyuya düşmeden kurtulmasına sebep oldular.
Şimdi ben çocuklarımı kurtarabilmek ,ateşten ve azapdan muhafaza edebilmek için neler yapmam gerektiğini düşünüyorum.
Siz de düşünün...
Bulacaksınız eminim.
Zira hiç birimiz çocuklarımızı ateşe atmak istemeyiz.
Selam ve dua ile.
YORUMLAR
Şehir dışında olduğum için yeni okudum.Birçok yazıda birbirimizin duygu ve düşüncelerine tercüman oluyoruz.Çok güzel duygular ve inceden inceye nasihatlar.Günede gelmiş ne güzel.
Hiç bir anne ve baba çocuklarının kendisinden önce ölmesini istemez sadece özürlü olup annesinden sonra kaldığında perişan olacağını bilen anneler birlikte ölmeyi yada sonra ölmeyi isterler.
Tebrikler, teşekkürler ve selamlar
erolabi
Gözlerimi yaşarttı yazdıkların...
Siz anneliği son haddinde ve en ızdıraplı yaşayansınız.Biliyorum.
Biliyorum özürlü evlatların annelerine olan ihtiyaçlarını ve annelerinin "benden sonra " endişeleri olduğunu...
Değerli kardeşim....
Bir imtihan seferindeyiz.
Kısa ve zorlu...
Kardeşim Adnan ölmeden bir gün önce hastanede ablasının "Sen artık sorumluluk sahibisin,bak iki küçük çocuğun var. Neden kendine dikkat etmiyorsun?" sitemine.."Siz daha hayatı idrak edemediniz mi? Bizler aslında sadece birer ruh'uz.Çocuklarım da iki küçük ruh. Ve Allah'ıma emanet." demişti.
Sizin de küçük ruhunuz Allah'a emanet...
Emin olun Yüce Allah sizden daha merhametli ve düşünendir çocuğunuzu...
Allah'a güvenip,teslim olmak hem bize hem de çocuklarımıza ebedi saadetin ve selametin yollarını açacaktır...
Anneler yaşasın...
Anneler acıyla da olsun yaşasın...
Anneler olmasa çocuklar kimin koynunda ağlar...
Kimin elini tutar...
Kime nazlanır...
Kim çeker çocukların derdini...
Allah yar ve tardımcınız olsun...
Selam saygı ve dua ile...değerli bacım.
Hayata verdiği dersin yanında duygusallığı da doruk noktasında yazının.. değeri abimin anltımının güzelliği de eklenince okuyanın ruhuna serin sular gibi dökülüyor.. Ben baba kavramını bilmiyorum baba değilim babamı da 80 darbesi sağolsun en son 7 yaşındayken gördüm sesini duyuyorum ama hala göremiyorum. O yüzdendir sanırım daha bir etkiledi..
Kutlarım değerli ağbeyim..
Varolasın..
erolabi
Allah sevdklerimizin acısını çektirmesin...
Baba olunca omuzlarının daha güçlendiğini hissedeceksin...
Değişecek....
Ruhun da...
İnşaallah ..
Selam ve dua ile..
Erolabi yazın ders verir nitelite ve güzeldi. Ayrıca ettiğin duaya da amin diyorum. allah kimseye evlat acısı vermesin çok zor olduğu kesin. allah anne - babana ve sana sabırlar versin. paylaşım için teşekkürler.
saygımla...
erolabi
Annem için zor...
Hala evde ağlayıp geziyor.
Kardeşimin arkadaşları geliyor ziyarete...
Adnanım diye sarılıp ağlıyor.
Bu arada babamın ağabeyleri hala evimize uğramadı...
İki amcam...
Cenazeden sonra ..:::))))
Düğünlere gittiklerini görüyorum FEYZBUK ta..
Kardeşimin arkadaşları müsaade isteyip bir yıl önce kararlaştırılan günde kına gecesi yapıyorlar...
Edep ...
Haya imandandır..derken efendimiz,
İmanı seyrediyoruz onlarda...
Selam ve dua ile..
Değerli Yazar arkadaşlarım...
Benim için her biri ayrı kıymette olan yorumlarınıza teşekkür ederim.
Az önce kardeşimin altı yaşındaki kızı aradı ve bana nerede olduğumu sordu...Ben de yakın bir yerde olduğumu söyleyince ne istediğini ve birazdan yanına gideceğimi izah ettim.
Bana "sadece seni istiyorum amca..n'olur gel şimdi" dedi.
O yüzden her birinize ayrı ayrı cevap yazamadığımdan özür dilerim.
Ayrı ayrı her kese şükranlarımı arz ederim...
Akşam geç saatlere kadar annemin ve babamın yanına gidiyorum,evlerimi,z yakın.Annem ağlayıp dolanıyor evin içinde...Nerede kendini saklarsa orada ağlamaya başlıyor..
Babam ona ağlama derken başlıyorlar ikisi birden ağlamaya...
Saat yirmi iki (22.00) de eve gittim.
On dakika sonra annem aradı..."acele gel..Adnanın arkadaşları geldi "
Babamın evinden içeri girince şaşırdım..
Tam yirmi bir kişi ellerini açmış dua ediyor...
Her biri hatim indirmiş..
Koca adamlar... yere çömelmiş, ...
Annem babam hayret içinde..
Bizde usul böyle değil...
Bizde unutulur...
Acılar sahibine zimmetlenir mezar başında ve herkes günlük yaşantısına döner..
Bizde kolay unutulur...
Anaların acılarını paylaşmak zor gelir ...
Size yemin ederim...
Yemin ederim...
Din kardeşliği ne demek...
Muhacir ve Ensarilerin kardeşliği nasılmış...
Bu insanlarda gördüm..
Benden çok ağlamalarını...Dualarını....Hasretlerini şimdi daha çok anlıyorum...
Cuma sabahı ailemi alıp kabristana gittik...
Kabristanın başında Kur'an okuyasn arkadaşları vardı..
Bizden önce gelmişler...
Bizden sonra gittiler...
İşte dedim annem "Allah rızası için sevmek böyle olurmuş."
Allah rızası için seven kalp böyle vurumuş..
İşiniz bozulduğunda sizi terkedenler ...
Aşınız olmadığında sırtını dönenler...
Menfaatlerine ters gelince yüzünüze bakmayanlar Allah rızası için sevmeyenler mi tercihimiz olacak ?
Yoksa Allah için seven berrak kalpler mi?
Allah bu konuyu da bizim irademize bırakmış ya...
Biz karar vereceğiz...
Her birinizi ayrı ayrı selamlar...
En kalbi sevgi ve saygılarımla Allah'tan hayırlı uzun ömürler diler....
Allah ana-baba olana evlat acısı çektirmesin dileklerimle..
Bütün evlatlarımızı cehennem azabından koruyacak,cennet güzelliklerine kavuşacak akıbet ve hidayet nasip etmesini Yüce Allah'tan dilerim.
Selam ve dua ile...
erolabi
Selam ve dua ile...
Ezber bozarak her konuda düşünebilmek, özgün kararlarla yapıcı hamleler içinde yaşamı sürdürebilmek bizi, bir ölçüde hatalardan alıkoyabilirdi.
Yararlı ve özgün bakış açınızı, sürükleyici ve keyifli bir üslupla aktarışınız ne güzeldi.
Tebriklerim ve saygılarımla.
erolabi
Selam ve dua ile..
Rabbim bizlere hayırlı birer ana baba olmayı, evlatlarımıza hayır dua edebilmeyi nasip etsin.
Evlatlarımıza da dini islamı layıkıyle öğretmeyi, rabbimize hakıkiyle kul , Efendimiz sav.'e ümmet olarak yetiştirmeyi nasip etsin.
söylenecek sözler bunlarla sınırlı kalmayacak kadar fazla, rabbim sevdiklerimiz hakkında ki düşüncelerimizi hayırlı kılsın.
Güne gelen yazınıza tebrikler.
Bir ayet-i kerimede 'sizin için hayır zannettiğiniz hakkınızda şerdir, şer zannettiğiniz hayırdır' buyruluyor.
Ne mutlu ki kardeşinizi ebedi huzura götürecek bir yoldaymış.
Genç acısı çok zordur bilirim, yıllar önce eşimin kardeşini yirmili yaşlarda kaybettik, ben de kuzenimi.Ateş düştüğü yeri yakar, acınız çok büyük, Rabbim size Eyyüb peygambe sabrı ihsan etsin.Dualarınızla onu anarak, çocuklarına kol kanat gererek sükuna kavuştursun, selam ve saygılar.
erolabi
Muhakkak göremediğimiz hayırlarla yaşıyoruz...
Allah size de sabır versin.
En büyük acıyı anneler çekiyor.
Selam ve dua ile.
erolabi
Allah sizlere hayırlı uzun ömürler versin...
Selam ve dua ile...
Anlamanın sandalına binmiş kocaman bir salıktı sanki yazı...
Kutladım efendim...
erolabi
İdrak pencerelerimiz yaza açılan perdelerin düştüğü karanlık odalar gibi...
Şimdi daha iyi görebiliyorum hayatın hakikatlerini ...
Selam ve dua ile..
çok değerli bir yazıttı sayın abim..kardeşinize doğru yolda yaren olan vefakar abimizden de allah razı olsun..rabbim herkesin evladına böyle abiler nasip etsin ,bizlere de..sevgi ve saygılar değerli abim..
erolabi
Amin...
Kişi arkadaşıyla beraberdir ..dememiş mi efendimiz.
İnşallah ahirette de öyle olacak.
Selam ve dua ile.
Çok samimi ve içten bir yazıydı. Ne kadar da bizi anlatıyordu. Düşündürdünüz beni. Hep yazın siz ve bizler okuyalım. Tebrikler. Saygılar....
erolabi
Hayat nihayetinde orada sona eriyor...
"Her canlı ölümü tadacaktır" diyor Yüce Allah...
Biz de tadacağız...
O günü unutmadan yaşamak,vakit geldiğinde huzura erişmenin tek yolu...
Selam ve dua ile.
ben evlat sahibi değilim..ama bir evladım..
lütfen çocuklarınızla arkadaş olun..
her daim onlara olan sevginizi belli edin..
sevginizi gösterirken cimri olmayın..
unutmayın sizde bir zamanlar onların durumunuzdaydınız..
o anlar beklentileriniz neydi ailenizden...
sevgi sevgi..
başka bir şey değil..
bir annenin ve bir babanın sevgisini ..
hiç bir sevgi dolduramaz..
üstelik birde kız çocuğu iseniz...
babanıza aşıksınız demektir..
oysa...
o baba uzak ise evladına..
sonuçlarını...
son nefesine kadar çekecektir...
küçük kız çocuğu...
gönlünüzü ferah tutun..
bol bol dua edin adnan kardeşime...
ki....
ruhu huzur bulsun...
sevgilerimle erolabi...
si orom tarafından 2/25/2011 4:49:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
erolabi
karşılıksız sevgi...
değerli yorumunuza teşekkür ederim.
Bu gidiş hepimizi terbiye edici bir yolculuk oldu aynı zamanda...
Selam ve dua ile.
evet her fıkraya gülünmez bazen de düşündürür seni her ne kadar ben laz fıkralarını sevmesem de çünki sanki lazlar komik adamlardır hayatı es geçen hep dalgacı bir yanları vardır gibi algılanır oysa karadeniz hüzündür be erolabi ,bizler hayatın gerçekleriyle yüzleşince arayışlar içine giriyoruz acaba çocuklarımız uyuşturucu belasından çeteleşmenin secerelerinden nasıl kurtarabiliriz nasıl yön verebiliriz bu durumlara ,bazende büyükler için yol gösterici kuramlar kurallar daha kötü sonuçlara yol açabiliyor ,hakikaten bu bir dava ama zor ve dikkatli bir dava ,kimine absürt gelen uygulama diğerine doğru gelebilir ,yeter ki bizler bakış açılarımızı genişletelim ötelemeden..
erolabi
Bir kaç gün önce bir kadın gelmişti taziye için.
"Benim oğlum" dedi "Uhu içerdi"...
Anlamadım önce ,sonra kadının Tinerci oğlu olduğunu söylediler.
Benim oğlum uhu içerdi,senin kardeşin Adnan onunla ilgilendi,elinden tuttu.
Karnını doyurdu.Ona ismiyle hitap etti.
Şimdi oğlum namazında niyazında..
İş de buldu ona..
Evlendi..
Yakında bbeği olacak.
Erkek olursa kardeşinizin adını koyacağız.
Biz ne kadar uzağız birbirmizden..
Birbir dertlerimizden..
Acılarımızdan.
Açlığımızdan....açıklığımızdan.
"KOMŞUSU AÇ İKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR" derken Efendimiz bize nasıl olmamız gerektiğini söylüyor..
Ya biz?
Karadeniz konusunda haklısınız..
Ama Karadenizlilerin pratik zekalarının üstünlüğünü her zaman kabul eder ve severim.
Biz sadece sonunda ne olacağımızı düşünürsek ,daha mutlu ve manalı bir dünyaya ve hayata kavuşuruz bence.
Sonunda ruhumuz gittiğinde...
Giden biz...
Kalan artıklar değil mi?
Selam ,saygı ve dua ile kardeşim.
Bakış açılarımızı değiştirmek bizi küçültmeyecektir. Başka bir yol başka bir çözüm, bambaşka bir bakış açısı geliştirenlere delidir dense de toplumun genel geçer normalitesinde kalanların aslında dünyaya gelip dünyadan gitmekten başka bir şey ifade etmedikleri de ortada.
Tebrik ediyorum, bu da bir dava işte. Başka türlü bakmak davası. Anlaşılmak kaygısından öte doğru anlayabilme kaygısının davası.
erolabi
Bizler ateşin yakınında oturduğumuzdan sıcaklığın içimizi daha çok yakmasını elemli ve yaşlı gözlerle seyrediyoruz.
Hayatın hakikatleriyle karşılaştığımız bu seferde her durakta Allah'ın yüceliğine ve kudretine şahit oluyor ve yakınlaşıyoruz.
Değerli ve düşünceli yorumunuza teşekkür eder,evlatlarınıza ve size hayırlı ve uzun ömürler dilerim.
Saygı ve içten şükranlarımla ...