- 1184 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Kaçmak Çare mi?
Yıllar evvel, çocuklarım henüz lise seviyesinde, ailece görüştüğümüz bir arkadaşımız yeni bir eve taşınmıştı, ziyaret için diğer arkadaşımla ziyarete gittik.
Konuşurken laf döndü dolaştı, komşularının nasıl insanlar olduğuna geldi. Üst katında kendi akranı bir hanım olduğunu, iki oğlu ve kayınvalidesiyle yaşadığını, eşininse kayıp olduğunu anlattı.
-Nasıl kayıp?diye sordum.
-Bir sabah işe gidiyorum diye çıkmış, bir daha da geri dönmemiş.
Arkadaşımın anlattığına göre, gelin kaynana, iki taraftan vırvırlayarak adamı bunaltıyorlarmış.
Gelinin ak dediğine, kayınvalide kara dermiş. Mutfakta annesi eşini şikayet ederse, odalarına çekilince, gelin başlıyormuş kayınvalideden dertlerini sıralamaya.
Genç adam çok yalvarmış, canımdan bezdiriyorsunuz, alıp başımı giderim bir gün, ne olur yapmayın, dese de ne anneye, ne de eşe söz fayda etmemiş.
Bizim arkadaşlar taşındığında, kaybolmasının üzerinden iki, üç yıl geçmişti.
-Elbirliğiyle adamın başını yedik, diye dertlenirdi, bizimle tanıştığında da eşi kaybolan gelin.
Biz üç arkadaş, o zamanlar beş altı yaşlarında olan en küçük çocuklarımızı gezdirip, temiz hava aldırmaya, bazen Gülhane parkına bazen de Emirgan veya Yıldız’a giderdik.
Bir gün yine sözleştik, kekler, börekler yapıldı, Gülhaneye gidelim, çocuklar ağaçların gölgesinde oynarken, biz de oturup sohbet ederiz.
Bizim afacanlar acıkmış, önce yedirelim, sonra rahatça çayımızı içeriz diye düşündük.
Piknik masalarında oturuyoruz, arkamızdan üstü başı evsizlere benzeyen, kendisi oldukça genç, saç sakal birbirine karışmış biri yavaşça geçip, az ilerde çimenlere oturdu.
Çocuklara doğru kaçamak bakışlarla, fakat büyük bir özlemle baktığını fark edince, yediklerimizden özenir diye ona da verdik. Bir yandan elindekini yerken, hala çocukları süzdüğünü görünce, önce korktuk.
Sonra komşusunun kocası kayıp olan arkadaş:
-Yoksa bu bizim Huriye’nin kayıp kocası olmasın, biz taşındığımızda o yoktu, kendisini görmedim, ama resimlerini gördüm, boyu posu uyuyor, tabii şimdi üstü başı bakımsız.
Ben gidip soracağım, senin çoluk çocuğun, ailen var mı diye.
Biz boş ver, yapma etme diyene kadar, bir şey verme bahanesiyle, adamı sorguya çekmeye başladı.
Adamın kaçamak cevaplarından, onun da kayıp komşu gibi, iki oğlu olduğunu, neden sokaklardasın dediğimizde hayat şartları, gibi kesik cevaplarla bizi atlattığını, neden ailene dönmüyorsun dendiğinde, dönüşün mümkün olmadığını, anlatırken gözüne gelen yaşlardan, çok üzgün ve mutsuz olduğunu gördük.
Bir süre daha bizim çocukları seyrettikten sonra geldiği gibi sessizce uzaklaştı.
Biz şaşkın bir vaziyette oturarak, ne yapalım diye düşündük.
Huriye’ye söylesek boş bir hayalin peşinden umutlanmasını istemedik. Eğer adam dönmek istese, ayni evde oturuyorlardı, gidip onları bulabilirdi.
Tek çocuk olmanın verdiği sorumluluktan, annesine sen yalnız otur diyememiş, eşine de yalvarıp yakarıp, annesiyle anlaşmaları için ricaları fayda vermeyince, gül gibi işini evini terk edip, sokaklarda yitip gidenler kervanına katılmış.
Onun ne kadar bunaldığını, belki bir psikiyatra götürülse, tedavi sonunda depresyondan çıkma ihtimalini düşünmeyen gelin kaynana, paylaşamadıkları evden gidince gül gibi yaşayıp, geçinmeye başlamışlar.
Aradan yıllar geçti, arkadaşım oradan taşındı, ne zaman sokaklarda bir garip görsem, o gözleri bulutlu, yaşlı haliyle, acaba o adam kayıp koca mı diye aklıma gelir.
Yaşanmış gerçek hayattan bir dram.
YORUMLAR
ÇOK ANLAMLI DÜŞÜNDÜRÜCÜ VE ÇOK GÜZEL BİR YAZI ADAM ÇEKİP GİTMESEYDİ DURUM NE OLURDU ? KAYNANA GELİN KAPIŞMAKTAN ZAMANLA VAZGEÇERLER MİYDİ ? ADAMCAĞIZ HERŞEYİ GÖZE ALACAK KADAR BUNALMIŞ ÇOCUKLARINI BİLE BİRAKACAK KADAR... USTA KALEMİNİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM SEVGİLERİMLE
handan akbaş
Belki de onları acı birleştirdi, gitmeseydi yine ayni dırdırlar devam edecekti.
Teşekkürlerdeğerli arkadaşım, bu güzel yorumunuza, selamlar.
Tek çocuk olmanın verdiği sorumluluktan, annesine sen yalnız otur diyememiş, eşine de yalvarıp yakarıp, annesiyle anlaşmaları için ricaları fayda vermeyince, gül gibi işini evini terk edip, sokaklarda yitip gidenler kervanına katılmış.
Burası dikkatimi çekti.
Bir zamanlar benim evlilikte de tehlike çanları çalmaya başlamıştı; kaynana bir taraftan bunaltıyor,babam bir taraftan...
En sonunda dayanamadım,her iki tarafa da restimi çektim de kendi düzenimi tekrar sağlama aldım...
Bence hep bunlar, kuşak çatışmalarından kaynaklanıyor...
Selamlar...
handan akbaş
Rabbim size güç vermiş, itiraz etmişsiniz de yuvanız kurtulmuş, saygılar.
Her insan bir dünyadır diye boşuna dememişler sevgili Handan. Her insan bir dünya ve dünyada ne sırlar gizli bakmasını bilene.
Yine çok derine dalmışsın, hüzünlü bir yazı arkadaşım
sevgimle...
handan akbaş
Haklısın her insan ayrı birer dünya, selam ve sevgiler canım.
sevgili handan..
çok güzel bir paylaşımdı..
yarabbim hiç kimseyi bu duruma düşürmesin..
sevgilerimle..
handan akbaş
Hazin bir hikaye hem de hayattan. Her evden kimbilir kaç hikaye çıkar, dram çıkkar. Harika bir anlatımdı Sevgili arkadaşım. Sevgilerimle
handan akbaş
söyleme bana derdini.....söylersem derdim alt eder derdini.....demiş.....dertlinin biri....ben haklıyım diyenler bir gün bende haksızdım diyebilselerdi bu acılar yaşanmazdı....etkin bir kalem.....her daim ne yazdığını bilir.....saygılar
handan akbaş
handan akbaş
handan akbaş
İnsan sevdiğine kıymamalı, ama bencil olup ille egomuzu tatmin, dönüşü olmayan üzüntülere yol açıyor.
Anne ve eşi bir ömür kendilerini suçladılar, faydaızlığını bile bile.
Yorumunuza teşekkürler, selamlar.
Dışarıdan bakınca yürekler görünebilseydi keşke. Kimbilir o kaçan adam neler yaşadı. Kaçmasa ne olurdu? Yazınız düşündürücüydü. Güzel yüreğinizi kutluyorum. Paylaştığınız için teşekkürler. Sevgilerimle arkadaşım.
handan akbaş
Kalsa ne olurdu bilmiyorum ama kaçarak hem çocuklarını babasız bıraktı, hem de anne ve eşini çok üzdü.
Arkadaşımdan öğrendiğime göre gelin kaynana oldukça çekilmez kılmışlar hayatını.
Eşler evlenince hep anında ve onun zannederek aşırı baskıcı oluyorlar, farketmeden, gidince dövünmek boşuna.
Sevgilerimle...
Ne yapmak lazım dı? Bilemedim, inanın. Üstünde bunca zaman geçtikten sonra, siz ne diyorsunuz? Şimdi olsa, ne yapardınız?
Sokaklarda, zaman zaman karşılatığımız insanlar... Kimbilir neler yaşadı? Diye düşünürüm, hep. Demek ki böyle bir şey miş...
Yüreğinize sağlık Handan Hanım. Sevgiler, selamlar.
handan akbaş
Bazı insanlar çok sıkıntıya gelemiyorlar kah mizaçları gereği, kah bunalımdan, çözüm gitmetdi ona göre demek ki!
Selam ve sevgiler.
Canım kardeşim.... Bu dünya böyle işte...Ne kadar insan varsa o kadarda dünya var...
Bayağı kesirlerde öğrendiğimiz çizginin paydasına bakmayıpta hep üsteki rakamlara aldanırsan ne kendin huzur bulursun, nede etrafına huzur verirsin..
Toplumumuzun sorunu mu ne?...
Bayağı kesirleri öğrenmemek
Yazınız çok güzel ve anlamlıydı. selamlarımla...