- 923 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"iç savaş" -I-
Ve savaş sona erdi...
Yarına tanıklık edecek dünden kalma yığınla ipucu bugünde giz olmaya başladı bile... Savaş nasıl başladı, nasıl bitti? Herşey bir yana, çabucak yıkılan duvarlar ne de çabuk tekrardan örülmeye başlandı... Öyle ya bu bir iç savaştı, yıkılan sadece bir taraf olacaktı o da kendisi olan(lar)... Peki, kimdi bu kendisi olan? İşte biten savaşın ardından ilk giz...
Peki bu insanlar ne yapıyor böyle, şehirler arası yolcu garları neden bu kadar dolu, bekleyenler neyi, kimi bekliyor böyle?
Ve bir adam, saçı sakalı birbirine karışmış, ayağının altına ittiği aklını eziyormuşçasına öyle sağlam basıyor ki yere şehrin delirmişlik rolünü oynuyor sanki... Onun için hayatı durdurmuşlar ve içinin bir köşesine varını yoğunu bırakıp betonlaşmışlığını gösterir gibi herkese...
Ellerini ceplerinden çıkarmıyor, içinden içinden iç muhasebesini yapıyor, ama yüzünde bir endişe tüm hesapları boşa çıkarıyor, ne yapsa olmuyor sanki..
Hep susuyor, yüreğiyle sözlenen hüznü, gözlerinin fersizliğine eş düşüyor... Teslimiyetin simgesi kamburu, bu savaşın, üzerine ne kadar yük olduğunu gösteriyor...
Ve adamın yalnızlığı ayan beyan ortalıkta geziyor, ama bir türlü inceldiği yerden kopamayan düşleri adamın etrafını kolaçan ediyormuşçasına yanından ayrılmıyor gibi...
Attığı her adımda, tenhalarında bir yerlerinden düş cesetleri kaldırılıyor hissini veriyor, ya öl öl bitmeyen düşleri bitmeliydi, ya da ölmeliydi adam... Evet, belki de ölmeliydi adam....
...
Anlaşılmam dileğiyle...
"Ytik hatıra" Recep Güneş 28/08/2010 15.30
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.