- 2642 Okunma
- 25 Yorum
- 0 Beğeni
GÜZ SONATI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Orijinal Adı: AUTUMN SONATA
Yönetmen: Ingmar Bergman
Senaryo: Ingmar Bergman
Oyuncular: Ingrid Bergman, Liv Ullmann, Lena Nyman, Halvar Björk, Arne Bang-Hansen, Gunnar Björnstrand
Görüntü Yönetmeni: Sven Nykvist
Müzik: Chopin, Handel, Bach
İsveç-Almanya/ Sweden-Germany, Renkli / Color, 1978.
79’Bodil FF En İyi Yabancı Film Ödülü Best Foreign Film Award
79’Altın Küre En İyi Yabancı Film Ödülü Golden Globe Awards Best Foreign Film
79’İtalyan Film Yazarları Sendikası En İyi Yönetmen& En İyi Yabancı Film
Ödülleri Italian National Syndicate of Film Journalists Best Director& Best
Foreign Film Awards
Güz Sonatı, ünlü bir piyanist olan Charlotte ile iki kızı arasındaki ilişkiyİ anlatıyor. Annenin otoritesi ve başarısı altında ezilen büyük kızı Eva, mutsuzdur. Çünkü piyano çalmasına karşın annesi gibi başarılı olamamıştır. Babası da Eva gibi annesinin başarısı altında ezilmiş ve annenin başka erkeklerle flört etmesine göz yummak zorunda kalmıştır.
Charlotte, yedi yıl aradan sonra, daha önce reddettiği Eva ile buluşur. Alışagelmiş sevgi gösterilerinin ardından işin şekli değişmeye başlar. Chopin’in prelüdü, kızının, bir zamanlar sevdiği sonra nefret ettiği annesinden aldığı gecikmiş intikamın başlangıcı olacaktır.
Ve bir akşam, anne kızın, geçmişin süzgecinden bir türlü geçiremedikleri ve hayatlarını etkileyen, saman altı edilen sorunları ortaya dökülür.
Filmin bütünü içinde, en etkileyici kısmı anne kızın hesaplaşmaları. Tiyatro tadında ilginç sorgulamalarla ve her cümlesiyle izleyeni düşünmeye sevk ediyor. Özellikle Eva’nın annesine sesini duyurabilmek için çırpınışı. Kariyer düşkünü ve biraz da narsis ruhlu, karışık duygulara sahip annesine ulaşamayışı, çok etkileyici. Anne kız arasında, iletişimden daha fazla hakim olan iletişimsizlik olgusu, derinden sarsıyor, insanı.
Hesaplaşmayı izlerken, öyle cümlelerle karşılaşıyorsunuz ki altındaki derinliğe inebilmek için derin derin düşünmeniz gerekiyor.
“ Kızının mutsuzluğu, annenin zaferi midir?”
“ Kendi içine kapanıp her zaman kendi ışığında yasıyorsun. “
Aslında film, aile üzerinden yola çıkarak, toplumu sosyolojik ve psikolojik boyutta ele alıyor. Film, çağımızın travmasını oldukça yalın, anlaşılabilir bir dille ele alıyor. Toplumlar modernleştikçe, izlediğimiz psikolojik görüntüler hiç de yabancı gelmiyor. Birey olma kavgası verilirken aile olma, aileyi koruma realitesinden uzaklaşıyoruz.
Bu film, anne üzerinden mesaj veriyor olsa bile örneklerini çoğaltabiliriz. Baba oğul, ağabey kardeş, evlat anne ya da baba. Günlük hayata baktığımızda, örneklerini çok yakından görüyoruz. Herkes birbirine rol yapmakta, alabildiğine bencilleşmekte.
Film üzerine ve filmden yola çıkılarak günümüze hatta belki kendi ilişkilerimize dair pek çok yorum yapılabilir. Film bittiğinde ise, böyle bir hesaplaşmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlayabiliriz, belki. Karanlık geçmişlerimizi, aydınlık yarınlara taşımak için… Belki?
Doğurduğu tek çocuğu, dört yaşında iken kaybeden Eva’nın, annesi ile hesaplaşmasından bir bölüm ile bitirmek istiyorum, filmle ilgili düşüncelerimi.
“ Ne kutsal bir sınır var ne de geçilemeyecek duvar. Sadece küçük oğlumun yasadığı yerdeki gerçekliği merak ediyorum. Tasvir edilemeyeceğini biliyorum. Özgür duygulardan oluşan bir dünya olmalı.
Bence insan muazzam bir yaratılış, tasavvur edilemez bir düşünce. En yüksektekinden en aşağıya, her şey insanın içindedir.
İnsan, Tanrı’nın bir görüntüsüdür ve Tanrı her şeyi kapsar.
İnsanoğlu yaratıldığında iblisler de yaratıldı ve aynı zaman da azizler, peygamberler, sanatçılar ve de inançsızlar. Her şey yan yana var olur. Her an değişen büyük bir model gibi. Ayni şekilde sayısız gerçek olmalı, sadece bizim körelmiş duygularımızla algıladıklarımız değil. Aynı zamanda iç içe geçmiş bir gerçeklikler kargaşası var.
Sınırlara inanmamız sadece korku ve ukalalıktan. Hiç bir sınır yok ne düşüncelere ne de duygulara. Sınırları koyan korku ve endişedir!”
Eser Akpınar
21.02.2011
İzmir
YORUMLAR
Sınırlara inanmamız sadece korku ve ukalalıktan. Hiç bir sınır yok ne düşüncelere ne de duygulara. Sınırları koyan korku ve endişedir!”
insan gerçekten kendi sınırlarını çizerken içinde büyüttüğü dev korkuların sonucu kalın duvarlar örerek yapmak istediklerini bir anda olumsuza cevirebiliyor duygularına set çekip gizlenip suskunlaşabiliyor...
gerçekten merak ettim filmi konusu ince ve duyguların işlenişi ise derin düşündüren bir film olmalı... çok tşk ederim paylaşımın için arkadaşım sevgilerimle..
Bu filimi izlemek gerek bence...İçerik olarak harika.
Tebrikler Eser.(Biraz geç oldu ama kusura bakma)
Selamlar.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum.
Selamlar.
Tebrik ederim arkadaşım çok güzel bir paylaşımdı. Dünden beri yorum yazamıyorum yine benim nette bir sorun var.
Sevgimle...
Eser Akpınar
Eser kardeşim hastaneden döndüm, yazınızı biraz sonra okuyabileceğim, önce tebriklerimi gönderiyorum.Güne gelen yazınız için iyi dileklerimi yolluyorum .
Bu kalem yazarsa mutlaka okumaya değerdir, selam ve sevgiler, mutlu kalın.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Sevgiler, selamlar.
Son 3 yılını filmlere ve senaryolarına ayırmış biri olarak şunları söyleyebilirm; bu filmi izlemedim ama yazıyı okurken filmden kareler canlandı gözümün önünde. Bu sitede ilkkez farklı bir şey okuyorum, çok özgün bir çalışma, sürekli ısıtılıp yenilen konulardan değil, bu yönüyle zaten günün yazısı olmayı hak ediyor.
Tebrikler.
Eser Akpınar
Eser arkadaşımın kalemi zaten gereken nişanı almış.
Emeğin ve paylaşımın daim olsun arkadaşım.
sevgi ile.
Eser Akpınar
Sevgilerimle.
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Eser Akpınar
ORDU EVİNDE KALDIĞIM İÇİN NET SORUNU VARDI...kaçırsam bile kutlamaya yetişirim...eser hanım siz yazılarınızla bu bölüme renk....kailte... katıyorsunuz.....bedri ve toynak....buraları kirlettiği an siz hızır gibi yetişiyorsunuz...onlar size çok şey borçlu....biliyorlardır inşallah....saygılar....çok şeyler öğrettin.....
Eser Akpınar
Ne var ki Sayın Toynak ve Bedri Bey konusunda size katılamayacağım...( beni böyle zor durumlarda bırakmayın lütfen...Mart ayı, günden güne yaklaşıyor.:-).. )
Tekrar teşekkür ediyorum. Saygılar.
tacettin yıldırım
Toynak
ama onun alıcısı olursa para falan istemez bedava verip kurtulacağım ondan:))
Eser Akpınar
Sevgiler, selamlar.
Nermin Kaçar
Eser Akpınar
Tebrikler...Eser Hanım... Siz anlatmak istediğinizi güzel anlatıyorsunuz zaten...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Okumuştum ama yorum düşmemiştim...
Sevgili Havin ve sizin Kültür sanata bu anlamdaki katkılarınız taktire şayan bu notu düşmek istedim...
Sevgiyle...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Saygılar, selamlar.
Eser Akpınar
Evet düşüncelerde ve duygularda hiç bir sınır yoktur size katılıyorum... Filmi izlemek isterdim, keşke Ankara'da olsaydım. Ama Bandırma'da izleyebilir miyim bilemiyorum, araştırmasını yapacağım.
Kaleminize sağlık. Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Sevgiler, selamlar.
benim uzak kaldığım mevzular ama içeriği güzel
gençliğimde opera,konçerto arya dinlemeye pek vaktim olmadı
Bu işlerin piri Tacettin ağabeydir:)))
hava kuvvetleri bandı takımının da komutanlığı yapmış
Bedri ağabeyin yalancısıyım iyide borozan çalıyormuş:))))
keşke sinemaya gidecek zamanım olsa...uzun zamandır o faaliyetlerden uzak kaldım
şaka bir yana hayata dair ne varsa güzeldir bu yazı ve içinde geçenlerlerde öyle
paylaştığınız için teşekkürler Eser hanım
Toynak tarafından 2/21/2011 9:11:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Ben de dvd den izledin Secaattin Bey. Çok eski bir film olduğu için eniştemin arşivinde bulabildim. Daha doğrusu izlemem için kendisi verdi.
Görüşünüz için ben teşekkür ediyorum. Saygılar, selamlar.
Film güzelmiş , kesinlikle izlemem gereken bir film.Düşüncelerinidegüzel dile getirmişsin ,sevgili emine ablamında vurguladığı "Sınırlara inanmamız sadece korku ve ukalalıktan. Hiç bir sınır yok ne düşüncelere ne de duygulara. Sınırları koyan korku ve endişedir!”sözüne aynen katılıyorum.
Güzel bir paylaşım.
selamlar
Sınırlara inanmamız sadece korku ve ukalalıktan. Hiç bir sınır yok ne düşüncelere ne de duygulara. Sınırları koyan korku ve endişedir!”
Sevgili Eser, film nasıl bir şey bilmiyorum ama yukarıdaki söze aynen katılıyorum. Sınır=korku=güven eksikliği...
Filmi izleyip bizlerle paylaştığın için teşekkürler...
sevgimle...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Emine. Sevgiler, selamlar.
Kaliteli bir filmmiş zaten ödüller de peşpeşe gelmiş. Gerçek seyirci doğru ve güzeli buluyor. Filmin başarısında görsellikle birlikte konunun herkese hitap etmesi de çok önemlil. Tabi oyuncularda. Seçtiğiniz film ve cümleler gerçekten çok güzeldi. Düşündürücü. Teşekkürler paylaşımınız için. Sevgilerimle..
Eser Akpınar
Sevgiler, selamlar.