- 951 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk_ı Araf
Aşk _ı Araf
’ aşk doğuşla yazılır ruhlara
araf sonsuzlukla biter ruhlarda ’
...tüm ruhlarda araf olmamanın hayali vardır ;
hani engin eteklerin zirvesinde kendimizle muhasebeleşmek ...
cürmümü hayallerimi sırlarımı orada bütünleşerek güneşe çıkarmak ,
herkezin bir hayali vardır mutlaka,
benimde hayalimdir:
tüm ruhlar gibi yani ,
araf’da araf olmak yani ,
arafat misali kopmak yani,
arafat’ da “hayallerimi” güneşe çıkarmak yani ,
sizin de gölgelerinizde sakladığınız hayalleriniz var mıdır?
gölgenizde saklayarak yaşadığınız hayalleriniz, hazineleriniz ,
bunları açığa çıkardığınız anlarınız oldu mu hiç …
o küçücükte olsa ,
hayallerinizi güneşe çıkarıtır mısınız?
güneşin doğuşuna ,
veya batışına ,
ya da kızıllığına ,
ve de ay ışığına ,
çiçekleri sever misiniz?
evinizdeki , yoldaki çiçekleri sever misiniz ?
beyaz sarı kırmızı mor ne fark eder?
koparmak için değil !
her bir çiçeğe “konduğumu” söylesem inanır mısınız?
böyle incelikle yaşamanın keyfine diyecek yok ,
bilir misiniz? bazen ,
limanıma yakamozlar çarpar ,
kalp sevmekten yorulur mu?
kan damarım kalpdir aşka ,
aşk yazdırır ızdırabın adını ,
aşk okutturur ızdırabın adını ,
ızdırabın “bir mükâfatı mutlak” dediğimiz anlardır
her ne kadar bir ömürde çok sevdalar olsa da,
bir ömürde “bir aşk” vardır,
bir yürekte “bir sevda”
herkeze göre değişi bilir bu sevda
can özümden çıkıp, can özümde fenalaşmak
aşk-ı beşer mi ?
aşk-ı Araf mı ?
aşk-ı memba-i mi ?
kalbinizin en nadide yerinde dalgalanarak yaşadığınız aşk hangisi ?
kalbimizin derinliklerinde herkezce muhatap olunan bir aşk vardır mutlaka ;
ötelerden beri gelen bir aşk olduğu mutlak …
bu aşkı bazen dalgalı , bazen hırçınlı ,
bazen de sessiz , ama içinde kendince coşan bir deniz dalgasına benzetirim ,
...başı çok uzaklardan başlar,
rüzgârın şiddetine ve yönüne göre imbatlar oluşturur ,
bazen fokur fokur kaynayan bir tencereye benzer ,
ateşin nar olsun ,
narın kor olsun ,
korun Allah desin der gibi sesler duyarsınız ,
sanki can özümden çıkıp ,
can özümde cürümüm ile arafat misali araflaşmak;
hele bir de ay ışığ da varsa ;
karanlıklar ışıl ışıl parlar
“beşik kurmak ve sallanmak ” gibidir,
uçuruma gül atıp da “yankısını beklemek” gibidir,
acısına tutunarak yaşar ,cebime koyar sesimi vermem ;
kaynayan kanayan yerlerimi göstermem ;
düşerim toprağa dercesine bir aşk …
beşer toprak ruh ve toprakla nişanlanmaya talip bir aşk
var mıdır?
bugün dibe vurmalardanın
dipciklemesi dibe vurmalarından çıkıp hayallerimi cürümüm ile arafat’a çıkardım ,
sizlerde ;
tek bir adreste birleşmek istemez misiniz?
Orada, orada ’ala ‘ üzerinde
yanında dibinde fenalaşmak ,
dudakların kilitlendiği o an ,
ellerin havada dualarla bütünleştiği o dem ,
yerin ve göğün bütünleştiği anlar,
nurani varlıkların etrafımızda bize gülümsediği mekânlar ,
küçükde olsa , küçücükte olsa küçük detaylarda can vermek ,
kaybettim bugün, cürümümde “hükümsüzüm” diyebilmek ,
hep saklı olan içimdeki özgürlükte kopmak ,
hapis kaldığım cürümüm içinde özgürce dibe vurma halleri ,
korkmayın ! çıkartın hayallerinizi güneşlenmesine izin verin ,
...herkeze göre değişen bir aşk var,
bense değişmeyenden bahsediyorum.
dünyanın dört bir yanından insanların geldiği ,
her çeşit dinin buluştuğu, ARAFAT misali bir aşk ,
Ve ARAFAT misali coğrafyada koparır kudreti ilahi küçük kıyametini. ,
tıpkı onlarca ülkeden gelen milyonlarca hacının arife günü arafat dağını ,
“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk …
Allahu ekber !..” nidalarıyla çınlatması gibi ,
dünyanın yarısını dinine , meşrebine bakmadan ,
“Allahu ekber!” diye bağırttırır… Ehad-i Mutlak …
kararan dünyaya rağmen , kararmış kalplerde “apak bir ay” olduğunu unutmayın.
............araf çocukları sevgiyle Araf’da kalın .
Gülay GÖKTÜRK
YORUMLAR
Gülay Göktürk
selam saygılar
güzelliğe ...