- 1160 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
DEKOLTE KADINLARA BİR KAÇ SORUM VAR!
Gündemi son günlerde meşgul eden; Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker’in, “dekolte” açıklamalarıydı. Açıklamanın ardından gündemin, medyanın bu yöndeki haberlerini pür dikkat takip ettim.
Prof. Çeker, neden bu ifadeleri kullanmış?
Kim neden tepki göstermiş?
Öncelikle dedikoduları bir tarafa bırakıp da, tam anlamıyla Sayın Çeker’in ağzından hangi sözler çıkmış, ona bakalım; Prof. Dr. Orhan Çeker 15.02.2011 tarihinde bir soru üzerine, yaptığı açıklama aynen şu şekilde: ” Hadım etme cezası ne Kuran’da ne de Efendimizin sünnetinde yoktur. Bence toplumu bu noktaya getiren sebepler araştırılmalıdır. Milli politika olarak herkes ahlak eğitiminden geçirilmelidir. Sarkıntılığa davet ve tahrik edici görsel yayınlar yasaklanmalıdır. Kadın vakur davranmış da sarkıntılığa uğramış ise suç yüzde yüz erkeğindir. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Kadın dekolte giyinmiş, tahrik ve davet edici davranmış ise suça ortaktır. Suça ortak olup sonradan şikâyetçi olması makul değildir. Bu konuda suçu işleyen erkekleri savunduğum anlaşılmasın. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte kıyafetler giyinen, davet ve tahrik edici davranışlar sergileyen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur. Ama kadının suçu göz ardı edilirse ülke olarak meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Bunu yalnız ben söylüyor değilim. Daha bir kaç gün önce Rusya’da bir Ortodoks Papazı dekolte giyinip sokağa çıkan kadınları uyarmıştır"
Açıklama aynen böyle, ne diyeyim, açıkçası ben öyle abartıyla tepki gösterecek bir ifade bulamadım; çünkü açıklamada, tüm kadınları direkt veya dolaylı olarak hedef gösteren, suçlu sayan bir ifade yok. Açıklamanın iyi bir niyetle yapıldığını düşünüyorum. Fakat istenildiğinde de kolayca farklı noktalara çekilebilecek bir konu olduğu için, ufak çapta yanlış anlaşılmaların olması doğaldır; ancak gelinen noktada Prof. Dr. Çeker soruşturmalık olduğu, yüzlerce kişi tarafından organize protestolar yapılarak, ülkemin Prof.’unu bitirme noktasına getirilmesi, bana göre son derece abartılmış bir durumdur.
Şimdi siz yarı çıplak giyinenlere sormak isterim, daha doğrusu buna giyinmek de deniyorsa;
Neden yarı çıplaksınız?
Neden vücudunuzun büyük bir bölümü açık?
Kumaş mı kalmadı çarşıda?
Bunun cevabı ne olabilir? Çok merak ediyorum,
Aklıma gelen iki şık var:
Biri, rahat giyinmek, Kışın dondurucu soğuğunda çıplak gezmek ya da yılın her mevsiminde çarşı sapıklarının gözü üzerinizde olması ne kadar rahat olabiliyor.
Aklıma gelen diğer ihtimal ise; karşı cinsin dikkatini çekmek.
Evet, açıkçası örtülü bayanlardan çok, açık saçık bayanların daha dikkat çektiğini tüm kadın-erkeğin bildiği bir gerçektir. Bunu bilmeyen tek bir insan yoktur. Peki, bir bayan için, dikkat çekmek ya da kendi çaplarında modern görünmek kendisine ne kazandırır ya da ne kazandırabilir.
Dekolte giyim açıkçası sapıkça bir olaydır, erkeğe bir davetiyedir. Prof. Çeker’in demek istediği de budur.
Bir bayan açık giyiniyorsa imanı zayıflığındandır, bir erkek de tecavüze yelteniyorsa, bu da imanı zayıflığındandır. Suç tamamıyla ortaktır.
Siz nasıl ki bir bayan olarak örtünmekten acizseniz ve örtünmeyi nefsiniz kabul etmiyorsa, sizin gibi nefsine düşkün erkek de nefsine yenik düşebilir. Suçlu ikinizsiniz, siz nefsine düşkün iki sapık zıt cins.
Dekolte giyinen bir bayana bakan bir erkek neden sapık oluyor da, açık giyinen bir bayan neden sapık değil de masum oluyor. Sapık kelimesi sadece erkekler için mi geçerli. Sonuçları tartışmadan önce, sebepleri tartışmak gerek.
Bir bayanın orta düzeyde açık olması: yani saçlarının açık olması, ellerinin, yüzlerinin boyun kısmına kadar açık olması, genelin doğal sınırları olabilir.
Ancak; göğüslerin yarı açık bir pozisyonda ve eteklerin diz üstüne kadar çıkmış olması son derece yanlış ve tahrik edicidir.
Siz; Allah’ın en çok değer verdiği canlı olan insanlar ve insanların kutsalı olan kadınlar-anneler, neden sizlere emanet edilmiş ziynetlerinizi korumazsınız?
Allah’ın sizlere verdiği vücuda neden saygı göstermezsiniz?
Siz kendi vücudunuza saygı göstermezseniz, sokaktaki sapık-ayyaşın saygı göstermesini de bekleyemezsiniz.
Saygılarımla...
YORUMLAR
Genelde baktığımız zaman abartı görülüyor söyleyen, söyleten de ama bana göre bu tür bir açıklanmanın olması prof.doktorun iyi niyetle söylendiği aşikardır çünkü okumuş okutmuş bir insanın zırvalama bir konuyu ortaya atacak kadar cahil değildir.
Bu tür açıklamalar bence tartışılır üç boyutundan bakıp tartmalı derim. Yabancı toplumlarda tahrik edici, aşındırıcı boyuta erotik filimleri yasaklıyor. Ve bunu yapan en üst düzeyde insanlar.
Gelelim bir başka boyuta kapalı veya açık bir kadın veya bir erkek; sarkıntlık yapan hangi tarafsa o suçludur, sarkıntılığı yapan tek erkek mi? tahrik boyutuna gelince zaten kültürsüz, kaba ve zihniyeti bozuk kişler meyilidir.
ama bence konuyu iyi algılamak gerek, sağduyula yaklaştığımız zaman zaten abartılacak bir konu olmadığı anlaşılır.
Son olarak diyeceğim şu, beyin kalesi sağlam olsun da...
Son olarak görüşler bir alış-veriş olup bence bir fikir birikimi olur.
Herkese buradan saygılarımı iletiyorum, "insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar"
Saygılarımla
YENİ KALEM
DemAN
görüşmek dileğiyle
YENİ KALEM
Sayın Yeni Kalem,
Yazınızı ibret ve hayrretle okudum. O ilkçağda bile örneğini bulmayacığımız kadar karanlık beyinli sözde prof.tan sonra bunları okumak ta içimi acıtıyor doğrusu.
Adı üzerinde ve siz de aynı sıfatı kullandınız " SAPIK" diye. Akıl ve ruh sağlığı yerin olmayan,kişilik bozukluğu yaşayan bir yaratık. Dekolteyi konu edip nerdeyse onları masum sayacaksınız. Bu ülkede 3, 5 yaşlarındaki çocuklara, 80 yaşındaki zavallı kadınlara ve hatta yetmedi; kediye, köpeğe,eşeğe tecavüz eden sapıklar acaba onların neresini görüp te tahrik olmuşlardı.
Biraz da insanların tercih haklarına saygı duyun. Namus denen kavramıın dar bir bölgeden ibaret olmadığını anlayın artık. Nasrettin Hoca'nın " Hırsızın Hiç mi Suçu Yok ?" fıkrasını bir daha okumanızı öneririm.
Saygılarımla.
YENİ KALEM
Bilmem falancanın avukatlığına soyunan yeni kalem;
Size, uzun yıllar önceki bir anımı aktaracağım. Batı bölgemizde denize kıyısı olan bir ilçe. Güzel plajları var. Oranın yerli
ve önde gelen bir esnafı, şortlu ve tişörtlü kadın erkek turistleri göstererek bana şöyle demişti. "İlçemize turistler
gelmeye başlayınca oğlancılık da kesiliverdi. Öyle ki, anne ve babalar, kız çocuklarını değil de oğlan çocuklarını korumaya
çalışırlardı." Sizce kadınların şortla gezmesi mi yoksa oğlancılık mı daha çok ahlaksızlık? Ha, şunu bilesin, kadınların şortla gezmesi benim için hiç önemli değildir. Ayrıca size şunu da sormak isterim. Siz hiç plaja gittiniz mi? Gittiyseniz eğer, tecavüz ya da sarkıntılık gördünüz mü hiç? Gitmediğseniz gidin. Bir süre mayolu ya da bikili kadın kızlara bakarsınız. Sonrasında bıkkınlık sürecine girersiniz. Elbisesiyle denize giren kadınların bazı görüntüleri sizi daha daha çok tahrik
eder.O nedenle dar bir görüşe sahip olan sözde prof olmuş (böyleleri çok var) bir zavallıya avukatlık yapmaya kalkmayın.
YENİ KALEM
yazınız sizin bu konudaki fikrinizi yansıtıyor ve özgürce fikirlerinizi söylemişsiniz buraya kadar sorun yok ve zaten herkes her konuda aynı düşünecek değildir...ben sadece -yazınızın bazı yerlerine katılmakla birlikte-
"sapık...sapıksınız..vs " kelimelerinin kullanılmaması daha güzel olurdu diye düşünüyorum...
YENİ KALEM
Peki benim de size bir sorum var o zaman.
Market sahibi dükkânını kilitlemeden çıkmış.
Dükkân kilitli değil diye girip hırsızlık yapmak, hırsızı yarı haklı mı gösteriyor?
Bu kanında varsa yapılır, yoksa yan dönüp bakmazsın.
Neyse söylenecek çok söz var da, abartmaya gerek yok...
Saygılar
YENİ KALEM
Sevgi Salman
İşte günümüzde doğru insan kalmadığı için maalesef kilitleme hatta çelik kapı taktırma gereği duyuluyor efendim. Zihniyetler aldı başını gidiyor.
Saygıyla
Yazınızı paragraflara ayırsaydınız, daha rahat okunurdu.
Bundan başka da bir şey demiyorum.
Başka denecek bir şey olmadığı için...
Saygılar.
YENİ KALEM
Eser Akpınar
Saygılar.
Ben de abartildigini düsünüyorum.
Ama siz de abartmissiniz.
Imanin kimde oldugunu bir Allah bilir.
Saygilar