- 644 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Seni Anlamamı Bekleme Benden.
Ülkemin küçüğünden Afganlı kardeşine hitaben;
Seni anlamamı bekleme benden...
Laik bir ülkede doğdum ben... laik sistemin okullarında büyüdüm
Bize yakın tarih anlatılırken, doğuştan borçlu olduğum bir ülkeyi öğrendim... adı Amerika’ymış... tüm dünyanın gücü onun elindeymiş, o ne yaparsa haklıymış... Hiçbir ülke ona karşı koyamaz, itaat etmek durumundaymış...
Birde demokrasiyi öğrendim ben... O da özgürlükmüş, haklarımızı bize geri veren, bizi koruyan, eşitlikle yoğrulmuş en güzel sistemmiş...
Bu sistemi bize yine Amerika kazandırmış... hatta demokrasiyi en güzel taşıyan da kendisiymiş zaten...
O yüzden olsa gerek; demokrasi özgürlükmüş ama yine de biz Amerika ne derse, ne isterse onu yapmak zorundaymışız...
Özgürlükmüş ama yine de ülkemizin zenginliklerini onun izni olmadan, ona komisyon vermeden kendi başımıza işleyemezmişiz...
Özgürlükmüş ama bu onun kayıtsız şartsız her konuda haklı olmadığını bize göstermezmiş...
Özgürlükmüş ama eğer onun canı isterse herkes aynı renk forma bile giymek zorunda kalabilirmiş...
Özgürlükmüş , ama Amerika’nın çıkarlarını da kimse göz ardı edemezmiş... ithalatta ihtiyacımız olmasa dahi dışardan mal almak durumundaymışız. Doğu illerine Yahudi tohumlarını ektiren de zaten bu zihniyetmiş...
Özgürlükmüş ama yine de ülkemizin askeri alanda çalışmalar yapması yasakmış... özellikle de nükleer çalışmaları ondan başkası yapamazmış...
Hatta bize bombalarla saldırsa bile " muhakkak bir sebebi " varmış... Evlerimizi başımıza yıksa, anne-baba, kardeşlerimizi öldürse hep bizim iyiliğimiz içinmiş, biz özgürleşelim diyeymiş...
Bunu şimdi anlayamazmışız, büyüyünce anlayacakmışız, ya da ölünce... Şimdi ona şükran olmamız gerekliymiş... gerisini hiiç kurcalamamalıymışız
Ama üzülme biz yine de özgürmüşüz ...
Özgürmüşüz ama bunun da bazı kuralları varmış. Mesela ancak Amerikanın özgürlüğünün bittiği anda bizimki başlarmış... Ya da çıkarlarının...
Laik temeller üzerine kurulan ülkelerin askeri kanatları da aslında ona üs sağlamak içinmiş... ya da özgür toprakların, askerlerini en güzel şekilde ağırlaması içinmiş... Eğitilmeleri için... bize daha çok özgürlük taşımaları için...
Amerika kendisi demokrat olduğu için, herkesin de öyle olmasını istermiş... Bizim ülkemiz ile de bu hususta yakın ilişki içersideymiş... hem özgür, hem de laik bir ülke için...
Laiklik de özgürlükle bağlantılı imiş zaten... Hatta ikisi bir araya gelince, biz düşüncelerimizde dahi özgürleşmişiz...
Öyle dedimse, her düşündüğünü de söyleyemezsin tabii... Düşüncelerin ancak onun düşünceleri ile paralelse konuşabilirmişsin, yok değilse işte bu senin aşırılığındanmış... Ee her aşırılığın da bir cezası varmış...
Ama üzülme biz yine de özgürmüşüz...
Hem özgürlüğümüz için bize özel hapishaneler bile yapılmış... Özgürlüğün her çeşidini tattıran eğitmenlerle beraber... Meşhur Guantanamo’yu duymayan mı kalmış? Diğerleri ise işte o tam bir muammaymış...
Hmm unutmadan Amerika sadece özgürlüğü değil, barışı da savunurmuş... zaten dilinden de düşürmezmiş... Hem bu bizim dinimizin de emriymiş... "Kısasta hayat vardır" ayeti görmezden gelinmiş... Böylece herkes oturarak imanın zirvesine geçmiş... Böylece herkes kendince bir yol edinmiş...
İşte böyle... Biz barışı savunmalıymışız, ama o hep saldırmalıymış... Biz ilimde ilerlemeliymişiz, ama o askeri gücünü artırmalıymış... Ya ne kadar da zan sahibisin, bu yarın bir gün seni de korumak içinmiş?!
Savaşmak her baba yiğidin harcı değilmiş ancak ona yakışırmış... öyle savaşmak dedimse kendi topraklarında değil haa... savunma savaşını ona karşı ancak başkaları yaparmış...
İlk saldıran hep o olmalıymış... Ee o kadar da hakkı olsun canım, borçlunun borç sahibine direndiği nerde görülmüş?
Bunları ben nereden mi öğrendim? Dedim ya ülkemin okullarından, birde Amerika’nın sunduğu medyadan... Medya deyip geçme, o kadar etkiliymiş ki, kişi gözüyle görmüş dahi olsa medya onun aksini iddia etse onu bile ikna edermiş... Hem inanmamak da neyin nesiymiş? Araştırmak mı? Çok da banelmiş...
"Onun ülkesine saldıran, -askeri üs bile olsa- teröristmiş, ama kendisi sivil halkı atari oynar gibi eğlencesine dahi vurabilirmiş"... Neden mi? Bunu artık anlamış olman gerekirmiş...
Öyle ki zamanla bunu Müslümanlar bile benimsemiş... artık o değil, bu görevi bizimkiler yüklenmiş... savunma cihadını bile çok görenler türemiş... Hem mallarını, canlarını, ırzlarını korumak da neyin nesiymiş... Karşı koymak mı? Çok da hazinmiş... (komikmiş)
Hani demiştin ya Filistinli çocukları bağırlarına basanlar bizi görmezden geliyor? İsrail’i kınayanlar hatta karşısına çıkıp haykıranlar bize kulak tıkıyor... sadece bizi değil, ıraklı çocukları da bu ateş yakıyor... Anlamıyorum... aynı zulüm nasıl farklı yansıyor?
Dedim ya; İsrail son katliamında Amerika’ya sürpriz yapmak istemiş... işte bu cesaretle herkesin sesi biraz da çok yüksek çıkıyor...
Hem seninki de laf mı, savaşın da bir meşruiyeti var... Amerika’nın yasallaştırmadığı bir savaş mı var?
Dedim ya... insaflı ol... ve biraz anlamaya çalış
Meşru olduğu sürece... Sen bizden yardım bekleme...
Demoktarikleşemediğin sürece... Seni yandaş edinmelerini bekleme
Zilleti seçmediğin sürece... Yaşamayı bekleme
Direndiğin sürece... Ilımlı hocalardan -destek- fetva bekleme
Özünden vermediğin sürece... Almayı bekleme
Özgürleşemediğin sürece... Seni anlamamı bekleme benden