Şiir ve içinde bulunduğu toplum
Edebiyat dünyasında şiirin aldığı yol ne kadar tatmin edici?. Bugün sanal alemde olsun, basım dergilerde olsun, şiir kitaplarında olsun, okuduğumuz şiirler büyük çoğunlukla kişisel sorunlardan ve aşkın irdelenerek yazılmasından meydana geliyor. İşçi sınıfının kaygılarına, çilesine haykırış olacak şiirler yok denecek kadar az. Günümüz şiiri bohem atmosfer içinde süzülüyor. Toplumsal sorunları, sınıflararası uçurumu, içsel çöküntüleri yazmak şairlerin yanından geçmiyor diyebiliriz. Ülkenin geçirdiği sıkıntıları, parasız insanın yaşadığı bunalımı, gününün 12 saatini çalışarak geçiren yoksul bir kızın iç dünyasını imgeleyen mısralar, her ay yüzlerce çıkan edebiyat dergilerinde bulunmuyor. Şairlerin başını çektiği edebiyat dergilerinde birbirleri arası bir rekabet var. Kapitalist düzenin getirisi olan kaliteli olma çabası insanlararasında ayrımcılığa neden oluyor. ’’Bu ay dergimizde çok değerli kalemler yer alıyor’’ söylemleriyle insan arasında değerli değersiz yargısı doğurarak emeğin üretimine set çekiyorlar. Günümüz şiiri imgelerin kılıktan kılığa girdiği bir dönem yaşıyor. Kâr ve isim rekabeti ile koşulan edebiyat arenasında yetimin, yoksulun, fakirin derdine değinen makale, yazı, öykü, deneme, şiir silsilesine rastlayamıyoruz. Şiirde anlatılmak istenenden ziyade kişilerin sevgi ve yalnızlık üzerine kurdukları manifestolu şiirlere yer veriliyor dergilerde: oysa yüzyıllardır insanlığın güçlü haykırışı olarak bilinen şairler artık sür-keyif imgelerde yüzüyorlar.
Aşk, ihanet, şarap, cinsellik ve yalnızlık dolu şiirler yıllarca insanımızın şiire karşı eleştirisine hızla şekil verdi. Harmanlaştırılıp dergilere sunulan, kitap haline getirilen (şiir yıllıkları) bu şiirler, toplumun düşüncesinde şiire isim verdi. Şiir denince işçi sınıfının aklına aşk gelir oldu. Genç, sevdiği kıza kavuşmanın yolunun nereden geçeceğini bulamaz oldu. Yaşadığımız coğrafya içinde halkların mücadelesi gözardı edilerek şiirler yazıldı. Kuş tüyü yastık kokan şiir kitaplarına, edebiyat dergilerine eleştirmenler sessiz kaldı. Şairler bireysel ilgilerine yöneldi. ’’Kapı kapı dolanmamışsan iş dilenerek / İşsizliğe düşmemişsen hakkım dedikçe / Ve bayraklı pankartlı yürüyüşlere / Halaylı horonlu grev şenliklerine / Katılmayı aşk gibi duymamışsan şuranda / Ağrın ağrım / Acın acım / Dememişsen insan kardeşlerine / Ve dilinin en görkemli / Ve dilinin bando-davul sövgülerini / Sıralayıp sallamamışsan deyyuslar saltanatına / Hangi yaşta olursan ol / Kardeşim / Kaptırıp gönlünü sevda fırtınasına / Evin yolunu şaşırmamışsan / Sende iş yok be kardeşim / Sen artık hapı yutmuşsun / Borçlusun sen ağaçlara kuşlara / Borçlusun sen trenlere otobüslere / Yağan kara esen yele borçlusun / Borçlusun sen herşeye / Gözdeki ışıltıya / Alındaki çizgiye / Eldeki şaşkınlığa / Borçlusun herşeye / Kardeşim / Yaşamın kendisine ’’ diyen Hasan Hüseyin Korkmazgil, şairin içinde bulunduğu toplumun sıkıntılarını dile getirmesini vurgulamıştır. Şiirin bir yanı ezilen sınıfların en güçlü silahı olmasıdır. Bugün kendilerini sosyalist, antikapitalist olarak nitelendiren şairlerimizin satırlarından mücadele, azim ve haykırış akmıyor. Şiir yazmak, edebiyat dergisi çıkarmak bir sorumluluğu da yanında getirir. Edebiyat dergisi yayımlamanın hiçbir sorumluluğu yoktur düşüncesiyle hareket eden şairlerimizin ülkenin sorunlarına, halkın acılarına duyarsız kalması Türk Edebiyatını geleceğe taşımaz. Gelecek yıllarda, insanları zordan refaha çıkaran eylemler konuşulucağı gibi; zor günlerde keyif süren şiir ve şairlerde hakkettikleri gibi anılacak. Ezilen sınıfların ortak silahı olan şiir bugün bu doğrultuda yazılmıyor. Edebiyatın, esneyen düzenin bulaşıcılığı hastalığına kapılması günümüz şairlerinin acizliğinden süregeliyor.
Şairlerin güçlü haykırışlarına ihtiyacımızın olduğu bu dönemde edebiyat dünyasının uyuklayan tutumundan dolayı önümüzdeki yıllarda coğrafyamız kan-ter içinde kalacak... Artık sırça köşklü şiirler, kuşun ağzında tütün dolu imgeler görmek yerine işçinin kokan terine yönelen bir edebiyat dünyası istiyoruz...
(kapitalist kalitesi rehavetine kapılmış dergilerle mücadeleye devam!)
Koray Demirkılıç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.