- 1980 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DOST'A MEKTUP
" Dost ve kardeş bildiğim ÇALIŞ ailesine sevgililer gününde kendilerine olan sevgimizi anlatabilme için bu mektubu yazmayı uygun buldum."
Sevgili Dostlarım,
" Dost bilme kendine dostum,
Anlı iken dost olanı.
Dost bil kendine dostu,
Gamlı iken el tutanı." dizelerimle başlıyorum bu mektubuma. Çünkü sizler bizim için bu dörtlüğün son iki dizesinde anlam bulan dostlarsınız. Bu nedenledir ki,bizim için çok ama çok önemlisiniz. Sizlerin dostluğu bize, kış ayazında Temmuz sıcağı gibi geliyor.
Sevgili dostlar, 1994 yılının son yarısında bir nedenle bir yerlerden girdiniz mütevazi yaşamımız içine. Kısa bir sürede kaynaştık. Sanki yıllar öncesinden tanışıyor muş gibi hiç yadırgamadan bir arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik bağları ile bağlandık bir birimize. Yaşam tarzımız,dünyaya bakış açımız ve daha da önemlisi yüreğimizdeki dostluk ve sevgi benzeşimi , çabuk güçlendirdi bu bağı. Bu bağlar yıllar geçtikçe dahada güçlendi.
17 Ağustos deprem felaketini birlikte yaşadık aynı kentte. Depremin hemen ardından sabahın o alaca karanlığında bizim yanımıza gelmeniz bunun bir göstergesi değil mi? İnsanlar bu gibi zor günlerinde hep en çok sevdiklerini ve dost bildiklerini aramazlar mı? İşte siz de benim yanıma gelmiştiniz. Bize karşı olan sevginiz ve güvenininiz getirmişti sizi oraya. Başka ne olabilirdi ki? O feleket hengamesinde bile içimde bir mutluluk ve gizli bir onur hissettim gizlice. Okulumuzun sınıfında hep birlikte geçirdiğimiz o geceler, birlikte hazırlayıp yediğimiz o yemekler nasıl unutulur ki.
Zonguldak Ereğli’den ağabeyiniz gelmişti deprem gününün ertesi. O yüce ağabeylik duygusuyla sizi felaket bölgesinden uzakta tutmak istiyordu sizi. Kendi yanında daha güvende olacağınızı düşünüyordu haklı olarak. Gideceksiniz diye o kadar korkmuştum ki anlatamam. Çünkü sizin varlığınız da bana ve aileme güven veriyordu. Ama siz yüreğimdeki o korkuyu anlamışcasına ağabeyinize " --Hayır." dediniz. "--Biz burada da ağabeyimizin yanındayız. Bizin bir ağabeyimiz de burada ." dediniz. O sözler duymak beni sonsuz mutlu etmişti. Beni bir ağabey gibi görmeniz ve güvenmeniz beni ne kadar onurlandırmıştı anlayamazsınız. Ve siz sevgili dostlarım, o gün biraz daha büyüdünüz gözümde ve gönlümde.
Gün geldi ayrılmak zorunda kaldık.Yaşam koşulları bunu gerektirmişti. Ama sizlerle bizim aramıza sadece kilometrelerce yol girmişti. Başkaca bir şeyin girmesi de olanaksızdı zaten. Aramızdaki dostluk ve kardeşlik duygularımıza sadece özlem çeşnisi katılmış oldu. Benim ve ailemin zor günlerinde o kilometrelerce uzaktan yine ulaştı o dost eliniz. Yaralarımıza melhem olmak için çırpındınız. Dostluğunuzu bir kez daha gösterdiniz.
Bu davranışınızla " Dost bil kendine dostum, gamlı iken el tutanı" dizelerine gönderme yaptınız adeta. Bunlar hiç unutulabili mi dostlarım?
Hani bir söz vardı; " Gözden ırak olan, gönülden de ırak olurmuş." diye. Bizim dostluğumuz bu sözü tarihe gömdü adeta. Çünkü bizim dostluğumuz yüreklere kazınmıştı.
Öyle ha deyince silinecek gibi değil. Sizler buradan gitmiştiniz ama yürekleriniz yüreklerimizde kalmıştı. Nasıl ırak olabilir ki? Yüreğimizin içinde olan asla ırak olamaz.
İyi ki varsınız dost ÇALIŞ ailesi, iyiyki varsınız. İyi ki varsınız ve iyi ki yıllar önce yaşantımıza bir yerlerden girip, gönlümüzde yer ettiniz. Sizleri çok seviyoruz.
Hep dostluklarla ve dostlarla kalınız. Hoşça kalınız.
Selamettin PULAT
14 Şubat 2011 / Erenler-- SAKARYA
YORUMLAR
Dostluğa değer veren birinden kadirşinas dostlarına ithafen yazılmış güzel satırlardı.Sadece bir yerde takıldım. Öncelikle yıllar geçti ama yinede geçmiş olsun ALLAH tekrarlatmasın debremi yani bir felaket yaşandığında ,yaşadığımızda yardıma koşmak için illada dost olmak gerekmiyor kalbinde insani duygular taşıyan her vicdanlı insanın yardımlaşması gerekir tanısın tanımasın ayrım gözetmeden diyorum
Selamettin PULAT
....Konuya genel anlamda bakarsanız dedikleiniz tabii ki doğru. Bu tür felaketlerde yardımlaşmak dostlu adına değil, insanlık adına olmalıdır. Ama o yaşamın içinde öykesi dost sandıklarınızı görüyorsunuz ki hayal kırıklığı bile azgelir bunun yanında.
...Bu nedenle yapılan iyilikleri de dillendirmeden geçemiyorsunuz.
...Teşekkürlerimle saygılarımı gönderiyorum.
hülya hicran
insana verdiği değer doğrultusunda dostluk tamamen ayrı bir katoğride sadece cümleniz az bir farklı anlatışla dostluğun belirtisini açıklasaydı sanırım yanlış algılamazdım siz bana bakmayınız ben öncede yazdımmı tekrarlıyor olmıyayım doğrucu davut gibi bazen yorumumu farklılaştırıyorum Allahtanki eleştiriyi alacak değerlendirecek olgunluktasınız celallenmiyor izahını yaıyorsunuz buda erdemliktir tşkler insanlar birşeyler paylaşıyorsa bu ben bile olsam kendim için yazıyorum yanlış algılamayınız şak şak istemiyorum ben zaten kendimle alay halindeyim güzeldi hülya hanım demesinler hep beyenmedikte kabülüm gerçek odur bence