- 637 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KANDİL Vesilesiyle
"Allah’ım! Sapıklığa düşmekten veya düşürülmekten, ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, cehalete düşmekten veya cahil bırakılmaktan sana sığınırım."
Tirmîzî (3/152) , İbni Mâce (2/336)
Doğumuyla alemleri aydınlatan sevgili peygamberizin duasıyla düşünüp kendimizi hesaba çekelim.Önce vicdanlarımızı arındıralım,sonra borcumuz olan uyarma görevimizi yapalım.
Razi’nin dediği gibi en kolay şirke düşecek kesimin biz Müslümanlar olduğunu unutmayalım.Peygamberlerin bile emin olmadıkları sondan kendimize göre paylar çıkarıp Cennetleri parsellemeyelim.
Yüce Allah’ın insana en büyük sorumluluk olarak yüklediği kul hakkının bütün yaşantımızı kaplayan en zor görev olduğunu bilerek yalnız abdest-namazla kendimizi kandırmayalım.
Sevgili Peygamberimizin "KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR." hükmünü önce kendimize uygulayalım.Hangimizin aç komşusu yoktur?Bu hüküm bizi iliklerimize kadar titretmiyorsa,değil Müslümanlığımızdan,insanlığımızdan bile şüphe edelim.
Bunu zenginlerden ve politikacılardan beklemeyelim.Çünkü mal-mülk sevgisi imanı zayıflatır.Tarih bunun örnekleriyle doludur.
İslam yalnız şekli ibadetlerden ibaret değildir.Hele putperestlikte olduğu gibi bir törenler,kutlamalar dini hiç değildir.İslam gönül dinidir.Dinimize göre en iyi insan kendinden bir şeyler verebilen insandır.Bunun için Yüce Rabb’imiz “SEVDİĞİNİZ ŞEYLERDEN BOL BOL VERMEDİKÇE ZAFER VE MUTLULUĞA ERİŞEMEZSİNİZ.”(Bakara 52) buyuruyor.
İ. Kemal YÜRÜK