YÜREK SANCISI DEĞİL, GÖZ YAŞI SORUNU
Gündüzlerin gece, gecelerin zifiri karanlık olduğu günlerden bir gün daha...Aşinadır yürek bu karanlıklara.Her ne kadar karanlıklar gizlese de günahları, en büyük günahlar yine de geceleri işlenir.Geriye de kalan hüsran ve hüzünlerdir.Sebep sonuç ilişkileri diye geçiştiremezsiniz.Buruktur, kanı çekilmiş gibidir beden, buz kesmiştir, ceset soğukluğundadır..Hıçkıra hıçkıra ağlamak istersiniz, serde erkeklik var, erkekler ağlamazya...Yutkunur, düğüm düğüm olur boğazınız.Nefes almakta zorlanan bedenden ses çıkamaz.Ellerinizi yumruk yapar, cılız bedenin tüm gücüyle duvarları yumruklamak istersiniz.Duyulan tek ses "nedennnnnnn !"dir.Nedennnnnnnn?Yanıtını ne kendisi bilir ne de muhatabı.O muhatap ki uğruna can adanandı.Candan öte, can özüydü.Göz yaşı dökülendi...Yokluğunda var sayılan, yokluğunda birlikte olunandı.Önce o gelendi.O bir yana, dünya bir yana olandı.Ne oldu peki, ne değişti.Üstelik " sana öyle geliyor" denilirken.
Oysa; arkadaşlık ve dostlukların ondan daha iyisi bulunduğuna inanıldığında, öncekinin yeri doldurulamayan değil de, boşluk dolduran olduğu bilinmesine rağmen...Kabullenmek zor. Belki de insana koyan bu.Sindirememek.Görmek ama görmezden gelmek...Her olumsuzluklara bir kılıf bulmak...Onda kusur bulmamak...Olduğu gibi kabul etmek...Günahı ve sevabıyla...Böyle bir bağlılık belki de bağımlılık...Toz konduramamak...Ne varki yaşananlar ve gerçekler öylesine net ki...Bitiyorlardı.Bizler, ben’e çoktan dönüşmüştü.Ancak taraflardan biri "ben"den de öte olmuştur.Hayata bakışı, duruşu çok başkadır.Görülmesi gerekenleri göremiyor, kabullenemiyor, bardağın yarısının dolu olduğunu görmeye çalışıyordur.Hayatı ve insanları olduğu gibi kabul etmek doğasında vardır.Vaz geçemez bu alışkanlığından.Eskitilmişliği görse de kabullenmez.
Hoş görünün de bir sınırı vardır.Bu sınır netleşmediğinde ve tavır konulmadığında, gerisi sadece saflık, aptallık belki de enayilik olarak görülecek, öyle algılanacaktır..Bilmedi bunu.Sonunda da hüsran ve hüzün kaçınılmaz bir gerçek olarak geçer karşınıza ve tüm heybetiyle sırıtır.Bitirirsiniz yüreğinizde, beyninizde.Öyle zannedersiniz.An gelir en basit bir olayla , beklenmedik bir zamanda çıkıverir karşınıza ve "buradayım" der.Hatırlamakta zorlanmazsınız.Unutulan hatırlanır.İçiniz ürperir.Titrersiniz. Her ne kadar psikolojide insanın çektiği acılardan zevk almasının bir hastalık olduğu söylense de, o; izahta zorlanır.Yürek sancısının değil, göz yaşı sorunu olduğunu...
"Doymayacağını bildiğin yerde, açlığını belli etme " der ve açar gözlerini...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
"Sevgi ile tanışmış olanların, yüreğinde sevgi tomurcuklarının açmaları, ve hiç solmaması için gerekli özenin gösterilmesi dileklerimle, sevgililer gününü kutlar, bir gün değil, her gün, aynı tazeliğinde korunup, geliştirilmesi temennilerimle, saygılar sunarım..."
Aydın
Ist.12 Şubat 2011
YORUMLAR
Doğrular düz çizgilere benzer, az eğrilse doğruluğunu kaybeder.. Eğrileni düzeltmek zorken, doğruda yürümek daha zordur... Birden , düşünmeden atılan bir adım uçurumlara düşürür insanı... Pişmanlık.... Evet sonrası büyük derin bir acıyla gelen pişmanlık... İnsanoğlu acizdir hatalarıyla vardır... Hataları düzeltme gücü vardır... İster gözyaşlarıyla , isterse bir daha yapmayacağım diyerek verilen sözlerle...
Hoş görü de sınırlarla çevrilmiştir.... O sınırları iyi analaiz etmek ve neye hoşgörü göstermeli, neye göstermemeli iyi bilmek lazım yoksa oda insana çok cefa verir hatta hoş gördüğümüz insana da zarar verir...
Güzel bir yazı içerik olarak hemen hepimizin yaşadığı olgularla bezeli... Belki yeterince ve gerektiği şekilde ifade edemedim ama içimden gelen şekilde yazdım yorumu... Yüreğinize sağlık.. selamettte sıhhatte olunuz her daim....
can.er
Saygılarımla.
Gözyaşı; gönüller iklimine sunulan nimetlerden sa-dece bir tanesidir. Kalbi yumuşaklara, merhamet dolu olanlara Allah´ın bahşettiği güzel bir nimet. Hem de bedeli ödenmeyen ödenemeyecek olan bir nimet.Biz biliriz ki, Her nimetin bir külfeti, her külfetinde bir nimeti vardır.Gözyaşı; göklere uçurur gecelerde kendini bileni, ka-ranlık sandığımız geceleri aşk ve ateşin rengine boyar, kıp-kızıl yapar.Gözyaşı yıldızlara alırda götürür, götürürde yakar se-ni. Sevda ağacının meyvesidir en tatlı en sade ve en güzel. Aynı zaman da sevda tohumunun yegane can suyudur.Gözyaşı yıldızları tanımaya doğru çıktığımız yolculuk-ta; dünyada üşüyen bedenimizi ve yüreğimizi ısıtabilen bir güç, acizliğimizi ispatlayan bir sevdadır.Akar, gözyaşı gözlerimizden ince ince ve tane tane Sevda tohumunu ektiysen kalbe, merhamete, vicda-na; yazdıysan acılar içinde bir mektup gel diye, yıldızlar haydi uçurun beni göklere dediysen ve her şeyin, herke-sin sevgisini çıkarıp, tek O´nun sevgisini doldurduysan beynine, kalbine, tüm hücrelerine… işte o zaman çağır ve başla yüreğindeki sevda ağacını gözyaşlarıyla sulamaya.Her gece çökerken yavaş yavaş yüreğine, yalnızlığa adım atarken; dertlerinle, aşklarınla, sevinçlerinle ve hü-zünlerinle baş başa kalmaya başlayınca, seni terk etme-yen tek dostun, tek yoldaşın gözyaşıdır. O her yerde her zaman seninledir. Yeter ki iste, yeter ki çağır. O hemen gelir.Gözlerine yaş dolduysa üzülme iyi bak, gözlerinden damlayan gözyaşına. iyi bak neler diyor sana. iyi bak, ne diyor sana…“Ben gözyaşıyım.Allah´ın ilk yarattığı gibi tertemiz, günahsız ve safım.Bana nice hasret sığmış, tasa yerleşmiş. Sizinle var ol-muş, sizinle yaşamışım. Eğer beni sizlerin gözlerine geti-ren yüreğinizin derinliklerinden çıkıp en Yüce makama çı-kan tövbenizse; ben yıldız olur yağarım yüreğinize. Yıldız olur dizilirim kirpiklerinize. Gözlerinizden başlayarak be-deninizi meleklerden bile daha saflaştırır hafifletirim. Uzayın bilinmeyen, bilinmesi de mümkün olmayan noktalarına ışınlarım sizi.Fark edemezsiniz bile. Ben senin Yaradan´ın önündeki acizliğinin şahidi, ispatı-yım..Yüreğindeki kibri, kibirden doğan kötü duygula-rı, hastalıkları yıkar, ruhunu temizlerim.Ben gözyaşıyım.Ayrılmaz dostunum senin. Kötü günde de iyi gün-de de hep gözlerindeyim. Sevincinizde de hüznünüz-de de ben varım. Benimle paylaşırsınız her şeyi.. Ben hep gözlerinizdeyim. Yeter ki çağırın beni, yeter ki isteyin beni.Ben gözyaşıyım.Allah´ın ilk yarattığı gibiyim hâlâ. Tertemiz ve gü-nahsızım.Dualarınız benimle ulaşır Yaradan´a. Ben varsam siz değerlisiniz. Ben varsam siz rahmete nail olursunuz. Ben varsam merhamet ve vicdanınız sizinle konuşur.Bazen mazluma eşlik ederim, bazen bir anneye. Bazen zenginler çağırır, beni bazen fakirler. Ben kim-seye küsmem, zalime bile. Yeter ki çağırsın beni, yeter ki isteyip yüreğini açsın bana. Yeter ki “gel” desin.
Ben gözyaşıyım.
Hemen gözlerinde biterim. Bensiz yapamazsınız. Nasıl ki toprağın bağrına ekilmiş bir tohum, gökyü-zünün ağlamasına ihtiyaç duyarsa, kalbinizdeki sevda ağacı da beni ister. Pınar olur, beslerim ben onu.
Merhamet benle başlar. Sevda benimle hayat bu-lur. Kalpler benimle büyür. Hayat benimle güzeldir. Peygamberler bile vazgeçmedi benden. Ben onların mirasıyım. Kıymetimin farkına varın ve çağırın beni.
Unutmayın, ben gözyaşıyım”
Biraz olsun huzura kavuşmak için gözyaşı vazge-çilmez bir güzellikse eğer; yüreğimizde saklı kalmış ne varsa apaçık bırakalım gözyaşlarını. O anlatsın suçla-rını, sevdalarını. Yüreğinde saklayamayız ki.
Gözümüzden yaş akmasa, divane olduğumuz ge-celerde yürek neye dayanabilir ki?
Bir damla gözyaşı, yüreğini, duygularını yaşat-maktır.
Kararan, çıkmazda olan sözlerini bırak, bir damla gözyaşın dökülsün buğday coğrafyana Sn Şair.
Tebrik ederim. çok ama çok güzeldi.Sevgiyle kalın Hoş kalın Kâlemkâr
Hayatı ve insanları olduğu gibi kabul etmek doğasında vardır.Vaz geçemez bu alışkanlığından.Eskitilmişliği görse de kabullenmez.
Ben bu cümlenin altını çiziyorum. O kadar yerinde yazılmış ki..
Yazınızı 2 kez okudum sanki hayatı anlatmışsınız.
Yaşanan sıkıntılar, gözyaşları (gizlenen gözyaşları)hem acıdan hem sevinçten.
Hoşgörüye gelince ;bu duygular çok az insanda var ve bu yüzden başa bela oluyor .
Fazla iyi niyetli kişiler hep ezilmeye makkumdur.İyi ayarlanması lazım..
Doymayacağını bildiğin yerde, açlığını belli etme ve dur....
B u anlamlı ve duygulu yazınız için o kadar çok şey var ki tartışılacak ve söylenecek.. sizi tebrik ediyorum, sevgilerimle...
canandemirel tarafından 2/12/2011 1:08:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
can.er
Beğeniniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.