- 882 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Genç Kızın Beş Ortalı Kaderi (Cilt 1,Bölüm 2)
Gülümse,çünkü yarın daha kötü bir gün olacak.
/italik ]
Aç pencereni,çünkü güneş tam başının hizasında ama odana girmemesi hiç yasal değil,sen de bunu düşünüyorsun değil mi?
Düşünme boşver,sebebi senin karanlıkların değil çünkü.
Sıkı dur bebeğim,sebebi Murphy Yasaları.Mesela;dışarı çıkmak üzeresindir,havanın tam yağmur havası olduğu kanaatine varıp
çıkarken yanına şemsiye alırsın ve o gün güneş açar.Hepimiz yaşadık bunu.Yani hiç öyle üzülme,neden tüm şanssızlıkları ben yaratıyorum,yok neden her çamura ben basıyorum v.s diye.
Çünkü o çamur sen ayağını daha atmadan oraya konuldu Murphy tarafından.Yok,biraz daha sağa bassam yeni aldığım 100 dolârlık çizmelerim mahvolmayacaktı diye sakın narin sinirlerini germe.
Asıl problem güneşli havada 100 dolâr verip aldığın o çizmeleri sağanaklı bir günde giymen aslında.Yapma,giyme o çizmeleri;kendine güveniyorsan yalın ayak bas yağmurlara.Merak etme o zaman ıslanmazsın,zaten giysen bile ıslanacaksın;geçen araba hedefini şaşırmayacak üzerine sıçratırken çamurları çünkü.
(Henüz erken;daha Polyanna olacaktım)
Aynı,sevdiğin o çok güzel bir çift gözlere bakarken ağlamamak için ikinci dakikadan sonra suratını çevirmen gibi;suratını çevirsen bile yalan hedefini şaşırmayacak onun ağzından düşerken.Yani en az bir defa kanacaksın sıçrattığı yağmurlara.
O yüzden sıkma kendini güzelim;çıkart çizmelerini bugün.
(Sarıl bir defacık sarıl bana,gözlerime bak ve git;ihtiyacım var)
Gerekiyorsa sık yumruğunu hatta aynı anda vur duvarlara,kırılsın solfejler.Otur ve bak yalnızlığının gözlerine,ağlıyor mu;çarp yüzünün tam ortasına.
Acıma,eğer acırsan çoğalır;ki sevişmediğin halde.
Bırak elinden matematiği.Bana da güzel çarpıyorsun dediler 1 ile 8’i.Ne fark eder;sözel günahlarım var hala dilimde.
(Çok istedim,öyle çok istedim ki sadece diyip biz olabilmeyi.Çok istedim eflatun gülüşlerim olsun simsiyah kağıtlarda ve bozulmasın satır sonu)
Çılgın tarihçinin kendinden uydurduğu medeniyetler gibi gittikçe desteksiz fazlalaşan öfkem hangi kasabayı vuracak dersin bu sefer.
Bence bir deniz kıyısı uygun.
Bence bir dağ havası da iyi gelir.
Bence martılara simit atabileceğimiz bir deniz seçelim.
Bence sınır dışı edileceğiz.
(Ellerimde ezberin ve hiç unutmuyorsam bu senin suçun)
Neden tarifi imkansız derler mutluluğa.Bence bir tarifi var;herkesten uzak ama yakınındaymış gibi kolay kandırabilen bir duygu.Öyle değil mi Murphy?
Kandır,çünkü doymuş insanlar gerçeklere ve seni kandıranı seçersin her zaman;inandırıcılığını kaybetmez çünkü seçtiğinde.
(Halbuki tertemizdi sana anlattığım rüyam.Bir kız vardı ve adının Fatma olma ihtimali kadar uzaktık dünden.)
Beş ortalı bir defterim var,ama yazamayacak kadar güçsüzüm.Sen yazar mısın benim yerime?İsim hakkını veririm sana,benim hakkım olan sende kalsın.
(Ben ki beni hiç bırakmayışını sevmiştim,hiç yalan söylememeni.Bu yüzden dürüsttüm sana,bu yüzden aşık)
Ne istiyorsun,öldürmek mi?
İnsan bir defa ölür,senin ikinci kez doğman tamamen benim talihim.
Sen suçlusun Murphy;çünkü burnum akıyor ve her zaman yanıbaşımda duran peçete,şimdi alış mesafemin dışında.Bu senin suçun lanet olası.