- 461 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARALAMA YAZILARIM...
KARALAMA YAZILARIM - 38
.. .korkutur hepimizi sarsıntılar ve fay hattıdır yüreklerimizden geçen ayrılıklar .. ..güneşten sıcaktı uzaklardaki seni çağırırken düştüğüm yalnızlık ..çığlıklarımız ne kadar yerini buluyor ki.. ..yeniden ateş kan barut gözyaşı yayılmasın şu emanet yeryüzünde nasıl da kıyıyoruz cennet coğrafyalarımıza ah ortadoğu toprakları insanın en haklı taleplerini bile emperyalistler savaşla devşirme planları yapabilirler..ülkelerin özgürlük arayışlarını iflah olmaz kıyımlarla savaşlar icad ederek gerçekleştirme proğramları yapabilirler...ırak- afganistan..vb..lerde olduğu gibi .. ..bir açıp kapanan hava gibi iç dünyam baş ağrılarımı atamadım bugün yine beni bekleyen hangi kederler var .. ..bir deli his kaçırıyor sana beni bir deli duygu kayboluyorum yürüdüğüm yolda akla gelmez düşünce kuşlara karışıyor göğe yükseliyorum.. ..ve zehra son günlerde hiç göremediğim yüz kim bilir hangi buzlu cam arkasında ya da gözleri buğulu seyre dalmıştır istanbul’u .. ..şehrin her gecesi gündüzü karmaşalar içinde salınır durur ve insan kalabilirse ayakta hayata tutunur veya uzak bir sahilde suda boğulmuş bedeni ..uzun aralardan sonra gelen yağmurun toprak için melodisi ne ise uzun acıların sonunda sıcak bir elin dokunuşu da öyle .. ..hiç sevinemedim sıkışıp kalmışım taşrada çocukluğum nasıl geçti bilemedim yağmurlarda yıkandım ben herkesin ışığı kendine ve ışıkların en güzelini bulur insan gözlerinde gözyaşlarında ve hayatı değişir anlam kazanır aklını toplar ruhu aydınlanır yönünü bulur ..Rabb’inden ona bir emanettir aldığı ışıkları yerli yerinde kullanmasını bilmeli insan.. yalnızlığım geçiyor göğün her bir bulutuyla.. ..benimle aynı yalnızlık çemberinde yuvarlanıp gidenleri tanıyorum daha çok şanslı değillerdi .. ..aramakla geçiyor zamanlarım adımı kaybettim onu bulmalıyım .. mü’min insan kirlerinin farkına varan insandır temizlenmeyi geciktirmez günde beş kez su ile içli dışlı olan diz kıran yüz süren insan temiz duruşunu devam ettirir.. ..dışarıda bahar güneşi nasıl da kışkırtıcı mevsimin acımasız kış takvimine rağmen harika bir duygu yaşatıyor uzakta akan mavi su boğaz ve istanbul insana en beklenmedik kapıları açarak davet ediyor hayata .. o güzel duygularımın geçtiği sakarya üzerinde kıyısında gezindiğim yeşil bir mevsimin içinden gelen çığlıklarımdı buldum yeniden kaybettiklerimi.. aşk ansızın gelen bir kopmaz duygudur ...bekleyeni de olur hiç beklemeksizin de çıkar karşısına insanın .. ..bir rüzgara mı kapıldım bir tebessüme mi kandım kısa bir fısıltı gibi ancak konuştuğumuz o an mı neydi bana yaptığın etkiyi bulmakla meşgulüm...kapımı hiç çalmayacak aşk gerçekten bekliyor mu ? aslında dışarıda.. ..aşk duyguları hücum ediyor ruhuma fakat bütün dünyam gecenin yalnız gezen yıldızları gibi ... gün batımıyla kızıla boyanan göğün altında vedaların birinde olmak ruhumuzdan gözlerimizden kan damlayacak.. .her şey çok güzel hiç bir şey değişmedi ki her güzel hatıra bir o kadar güzel duruyor bende.. ..gelsen de gelmesen de istanbul hep aynı yerden doğuyor aynı yerden bize tebessüm ediyor göreceksin ..albüm düştü elime ah işte şu fotoğraf bütün rüyalarımı süsleyen temiz toplum müthiş beraberlik kardeşlik dayanışma örneği önde köyün imamı ve etrafında toplanan niyetleri amelleri güzel doğru olan köyün insanları şu sıcak yüz hatları şu sade şu içten insan bakışlar ve gözlerin duruşu tam bir toplumsal birlik beraberlik ve köyün camisinin önü köy meclisi gibi günde beş defa bu kardeşlik bu güzel tablo sergilenir herkes birbirini kollar gözetir eksik olan hemen fark edilir hal hatırı sorulur yardıma koşulur şu siyah beyaz fotoğrafın insana vereceği duygu en üst saygı sevgi ve biricik özlemimiz olan beraber olmak fotoğrafı ..işte kurtuluş savaşlarımızın gerçek kurtarıcı insanları hepsine selam olsun Allah’ın rahmeti bereketi üzerlerine olsun.. işte gece ve gece kadar güzel istanbul ve ışığın ve şehrin ve ay aydınlığında istanbul kıpırtısı.. ..sis vardı şehir heyecan verici sanki bir başka mevsim adeta her şeyi ile ilgi toplayan hem gizemlilik hem felaket açılarından içimde sinsi arzular bir heyecanı bekler .. ..gerçekten bana çok farklı duygular gel-gitler arasında yoğun duygu seline kapıldığım bir fotoğrafın karşısındaydım...istanbul önce seni siyah beyaz filimlerde tanıdım sonra renkli sinema filimlerinde inanılmaz bir şehir harika bir yıldız gibi hep süsledin dünyamı ta ki yaş 24 ancak o zaman tanışabildim meğer istanbul asla geç kalınacak bir şehir değilmiş .. ..BOYNU BÜKÜK İSTANBUL’UM BENİM insan ömrünün en güzel kıyameti seninle yaşamak nurun da hoş narın da ... ..tutturduk illa çay içmeliydik nasıl bir rastlantı bir kır bahçesi hiç beklemediğimiz güzellikteydi semaver ve çay ve o gün gözlerin kahverengiydi.. ..gün ışığı alacakaranlık gecenin koyu demi fecrin kükremesi güneşin buz tutması bütün ses şekil gölge hepsi düşüncelerimde.. ..her defasında koşuyorum sana her defasında çağrılmıyorum ya çok geç ya da çok erken her şey nasıl da heder oluyor.. ..isterse insan gül bahçelerine çevirir gördüğü her mekanı bütün ufuklar onun hizmetinde eğer insan olarak farkına varırsa yaratılışındaki hikmeti fıtri güzellikleri benimseyerek ...sen ve ben hiç kavuşamayan iki güneş gibiyiz sen gün doğumlarının güneşi ben gün batımlarının..bu güzel şehirde her akşam zehir içiyor gibi acılarla yaşıyorum uzaklarda bir yerde bu ayrılıkların mesafesi kadar sensizliğin yarım bırakılmışlık hali nasıl anlatmalıyım ki değişip duruyorum ....adımı adresimi kaybettim bir gündü yüzmeyi bilmediğimi bilemedim suyun insanı kaldırdığını söylüyorlardı kendimi suya attım su bana ihanet etti hiç de beni sevmedi dibe çekti uyandığımda insanlar durmadan konuşuyorlardı adın ne..? ..nerede oturuyorsun ? .. ..ipeksi bir duygunun hiç geçmeyen akislerini sürekli tutuyor ruhum ne zaman bir akarsu görsem ne zaman dağ bayır tepe çiçeklerle ağaçlarla dolu olan bir tabloya rastlasam içimdeki ipeksi sızı kapımı çalıyor... sakarya nehrinin bile suyu azalmış bu dayanılmaz afet kuraklık ve küresel ısınma çılgınlığında.. ..hissedilmesi muhakkak olan yaratılışımız gereği asla bizden kurtulması mümkün olmayan en temiz en asil bir his akışıdır aslında aşk yeter ki taraflar bu seçkin güzel duyguya ahlaki ruhani güzellikler katarak sürdürsün o zaman ızdırap olmaktan çıkar ancak .. tereddütlerin işgali altındaki ruhumu ben ne yapayım nasıl bir çözüm beni alıp düzlüklere çıkarır ..fotoğrafın önünde durdum kendimi içinde buldum nasıl büyük bir özlem duyarım köyün sürüsü meraya çıkacak az sonra ve gün batımına yakın dönecek onlarla beraber yürümek onları karşılamak ne müthiş bir sevgi karşılaşması bunu yaşayan bilir ben işte bu duygu yoğunluğunu hissettim hemen bu fotoğraf bile yetti zaman yolculuğuna çıkmak için ... şehir baş döndüren boyutta..insan insan İstanbul her iskelede arada beni bul …
Mustafa kaya
11.02.2011/çengelköy
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.