- 1217 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
KİM BİLİR?
Hayatımıza insanlar girerler ve çıkarlar. Her gelenle ve gidenle, eksilir ya da çoğalırız. Belki, her ikisini de yaşarız. Bir yanımızla eksilirken diğer yanımızla çoğalırız.
Çok kolay değildir. Gelişler ve gidişler. Karşılamalar ve uğurlamalar.
Ahmet Altan, bir yazısında şöyle der:
“Birlikte olduğunuz kadın değiştiğinde, değişen yalnızca bir kadın değildir. Hayatın neredeyse bütünü değişir.”
Hayatın neredeyse bütününün değişmesi. Şöyle bir düşünürsek; ne kadar zor. Yeniden yapılanmayı gerektiren bir durum. Adeta sil baştan başlamak gibi, bazı şeylere.
Kadının hayatındaki erkek de aynı şeydir.
Toplum yapımızda bir iddia vardır: Erkek, güçlüdür. Erkek, yıkılmaz, ağlamaz, dövünmez. Bana göre son derece yanlış olan bir yönelme olsa da genel kanı bu yöndedir.
İşte bu yüzdendir ki; ayrılıklarda da işin dram yanını kadına mal ederiz. Acıyı, terk edilme duygusunu, neredeyse zavallıya varan ruh halini kadına sahiplendiririz.
Bütün bu marazi duygulardan kurtardığımız zaman kadını ve erkeği, ortaya daha farklı bir tablo çıkar: Güven yitimi.
Güven yitimi; cinsiyetsiz bir duygudur.
İnsana güven.
Duyguya güven. ( Duygu ile kastedilen: Aşk ve sevgidir.)
Giden, gider. Sorunu yaratan kişinin gitmesi midir? Yanıtı göreceli olan bir soru. Neticede gönüller boş kalmaz, gidenin yeri dolar.
Ama insana, aşka, sevgiye güvenin yitirilmesi; onarımı kolay olmayan bir hasar yaratır. Kim için? Hem kayba uğrayan insan için hem de sonrasında hayatına girecek insan için.
Öylesine korkaklaşır ve öylesine çekincelerle sarmalanır ki insan; Seni seviyorum demekten ve duymaktan kaçırmaya başlar, yüreğini. “ Bir daha mı? Asla! “ en yerleşik cümlesi olur, hayatının. Bir küçümseme yerleşir, kalbinin en orta yerine. O kalple bakmaya başlar, onu sevebilecek ve onun sevebilme ihtimali olan insanlara.
“ Seni seviyorum “ der erkek / kadın, kadına / erkeğe.
“ Hı hı, eminim ki öyledir.” Der kadın / erkek, erkeğe / kadına.
Kendi içindeki yaraları tamir etmek için sığınması en kolay duygulara yönelir, insan: Öfke, nefret, ret, inkar, vs.
İşte o yeni insan, isterse, bütün hayatı değiştirebilir. Sabırla, anlayışla, hoşgörüyle. Hepsinden de önemlisi; Sevgiyle.
Çarpıp yere düştüğü her duvarı, yıkar. Teker teker çıkartır, tuğlalarını. Sevginin ışığı dolmaya başlar yüreğe, yeniden.
El ele tutuşmak, anlam kazanır. Güven olur, sevgi olur.
Ne kadar kendi kendimize tamir etmeye çalışsak da yüreklerimizi, tek başımıza başaramayız.
Belki bu yüzdendir; yalnızlığın ağırlığının dayanılmazlığı.
Belki bu yüzdendir; Allah’ın yalnızlığı sahiplenişi.
Belki bu yüzdendir, insanın en iyi ilacının insan oluşu.
Kim bilir?
Eser Akpınar
10.02.2011
İzmir.
YORUMLAR
Tamamen tarafsızca cinsiyet ayrımı getirmeden ayrılık olayına bir bakış açısı getirmişsiniz. Ayakları sağlam basan, gerçekçi bir yazıydı. Hem de duygusu olan. Okumaktan her zaman olduğu gibi büyük haz aldım. Tebrik ederim Eser Hanımcığım. Sevgilerimi sunuyorum.
Eser Akpınar
En samimi duygularımla "merhaba " diyorum, size...Teşekkürlerimle. Selamlar, sevgiler.
Her ayrılış zordur, mutlaka tahribat yapar, yıpratır kalbleri.
Dikkatle okudum yazınızı, yürekten dökülen duygulardı ve gerçeklerdi gördüğüm.
Tebrikler arkadaşım bu güzel satırlara, selamlar.
Eser Akpınar
Selamlar, sevgiler...
Evet en iyi ilaçların da yan etkileri olur.
Kimi şifa verir kimi öldürür.
Çok dikkatle okunması gereken güzel bir yazı olmuş.
Kutlar ve selam ederim.
Eser Akpınar
Şöyle yazsam dedim yorumu mu...
Beğenmedim.
Ya da böyle yazsam...
O da olmadı.
En iyisi " Eser Hanım sizin yazılarınız ayrıcalıklı" deyip, yazınızı defalarca okumaya karar verdim.
Hürmetlerimle...
Eser Akpınar
Güzel mesajlar veren düşündüren bir yazı.Neden ayrılıklarda dramı biz kadınlar sahipleniyoruz?Çünkü öyle öğrendik.Kızımı büyütürken ona sezdirmeden öğretmeye çalıştıklarımdan biri bu.Yaşanan herşeyi paylaşmak.Son satırlarınız yazıya noktayı koymuş.Büyük bir zevkle okudum umarım güne düşer okuyan artar.Selam ve sevgiler
Eser Akpınar
Eserrrrrrrr
Eserrr
Eserr
yani nasıl becerdin insnaların bam teline basmayı..
çok sıkmadan mink nüanslarla öyle güzel değinmişsinki yalnızlık,başlayış.bitiş ve bıraktığı yaralar.. farketmeden bitiverdi
yazı içimde bir ince sızı bırakarak..
sevi seviyorum usta kalem..
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum arkadaşım. Sevgimle, her zaman.
Yazması kolay görünse de insanları analizleriniz etmek ve onların davranışları üzerine yazmak zordur. Siz bunu çok güzel başarıyorsunuz ve sizi okumaktan büyük keyif alıyorum. Yüreğinize sağlık demek en doğrusu olacak sanırım. :))
Sonsuz sevgilerimle...
Eser Akpınar
yinede;
kadın erkeğe
erkek kadına seni seviyorum derken içten midir
bu sorgulanmalıdır biraz da
gerçek sevgilerde
bireylerin en son kelimeyi en başta söyleyip her şeyi yıkmaları
belkide büyük göçlerin başlangıcıdır..
güzel tespitler
güzel yazı..sevgiler saygıalr..
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Secaattin Bey. Saygılar, selamlar.
Belki bu yüzdendir; yalnızlığın ağırlığının dayanılmazlığı.
Belki bu yüzdendir; Allah’ın yalnızlığı sahiplenişi.
Belki bu yüzdendir, insanın en iyi ilacının insan oluşu.
bazı yorumlar şiiri yazıyı incitir......kurgu yaparak değil.....yaşayarak....en vurucusuda bu değilmi......usta kalem beynimizin kıvrımlarında gezinip duruyor......saygılar
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılar, selamlar.
Belki bu yüzdendir; yalnızlığın ağırlığının dayanılmazlığı.
Belki bu yüzdendir; Allah’ın yalnızlığı sahiplenişi.
Belki bu yüzdendir, insanın en iyi ilacının insan oluşu.
Kim bilir?
Sayfana girdim mi içim bir garip oluyor Eser! Şimdi nasıl akşam olacak arkadaşım?
Kadınıyla, erkeğiyle, kısacası insan olan insanın duygularını çok güzel tarif etmişsin.
Tam puan benden. Hadi güne gelsin şu garip yalnızlık!
Sevgimle.
Eser Akpınar
Sevgilerimle.
Yazınız çok güzel.Sadece bir yerine katılmıyorum.Genelde ayrıldıktan sonra dağıtanlar erkekler oluyor.Bence kadınlar daha güçlü bu anlamda.Ve o an giden kadın ya da erkek önemli değil giden insanın kendisinden bir parça.Neyse uzayacak.Tebrik ederim.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılar.