- 1481 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
camdaki güller...
Adam, işyerinin kapısını besmeleyle açtı.
dikkatini, camdaki yansımadan bir araba çekti..
kafasını döndürüp baktı...çok tatlı,küçücük, sarı renkte bir arabaydı..
nedense gidip bakma ihtiyacı hissetti kendinde..
’insanın içini okşayan bir araba’ dedi içinden..sahibi olsa olsa bir bayandır..
ancak bayana yakışır..dedi.
arabalara çok meraklıydı.kendinin arabası da vardı zaten.
esrarengiz olaylara,enteresan olaylara,işlere de çok meraklıyı..huy işte.
bu arabanın sahibini de çok merak ettiğinden,akşama kadar arabayı gözetledi.
acaba kim binecek diye.
akşam olmuş dükkanı kapama zaman gelmişti.ama kapamadı.arabanın sahibini bekledi.
akşam sekiz e doğru bir araba sesi duydu..irkildi birden.unutmuştu çünki dışardaki arabayı.
dışarı fırladı.karşıdaki arabaydı çalışan.parktan çıkıyordu.koştu yanına.
evet bir bayandı arabayı süren.yandan gördü az da olsa.kafasını çevirdiğinde yüzünü tam gördü.
haliyle güzel bir bayanmış..kız gibi araba..araba gibi kız valla’ dedi içinden..
Birkaç gün takip etti arabayı..güzel bir kız dükkanının karşısına gelip park ediyor,
karşıdaki dersaneye çıkıyordu..bir öğretmen olduğunu öğrendi.araştırdı,bekar mış...
25 yaşlarında,öğretmen kadrosu alamadığı için bu dersanede çalışıyormuş.sevilen sayılan bir
öğretmenmiş.huyu husu, ahlakı parmakla gösterilen biriymiş.annesiyle yaşıyormuş.babası
genç yaşında vefat etmiş...
adam, bu kızı hergün göre göre bir şeyler kıpırdamaya başladı işinde...ılgıt ılgıt bir sıcaklık
yüreğine doğru akıyordu sanki...asansörün aniden iniş çıkış yaparken,insanın içinde bir
şeyler olurya hani...işte öyle...kalbine bişeyler dolup boşalıyordu birden onu görünce..
uzakten sevmeye başladı kızı...evini öğrendi..dersaneye bir bahaneyle gidiyor onu izliyordu
uzaktan...akşam da evinin karşısına gidip camı gözetliyordu...içtikçe doyulmayan bir su gibiydi..
gördükçe göresi geliyordu kızı...hareketleri yürüyüşü,mimikleri,konuşması mest etmişti adamı..
sırıksıklam aşık olmuştu sonunda..
Kız akşam dershaneden çıkıp arabasına bimdi,çalıştırdı. gözü cama kaydı..
sileceğin arasında bir gül gördü...kırmızı gül..bir müddet kaldı öyle.anlam veremedi.
biri şaka yapıyor herhalde dedi..indi camdaki gülü aldı.bir tuhaf oldu içi..bu nasıl işti.
ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyordu...öğrencilereden biri muziplik yapıyor anlaşılan dedi içinden.
sağa sola baktı,dikkate değer bir şey göremedi..bindi arabasına gitti..
güller artık her gün cama konmaya başlamıştı...hiç bir iz yoktu gül ün sahibinden..çok takip etti,
arabanın yerini değiştirdi..kamera yerleştirdi bir türlü bulamadı koyanı..sıkılmaya başladı..
not yazdı kendi arabasının camına.’kimsin? neden gül bırakıyorsun..lütfen ortaya çık. ya da bir
not yaz..merak ediyorum’...notu cama koydu gitti..boş kaldıkça da arabayı gözetliyordu..
acaba notu alacakmı..yine gül bırakacakmı.görebilirmiyim diye...
dershane çıkış saati gelmişti..camdan aşağı baktı.not yerinde duruyordu hala..gül yoktu bu defa.
Can sıkıntısıyla indi aşağı..delimidir ne dedi...kafa buluyor benle..
arabaya yaklaştı.gözleri açıldı birden.büzünün rengi attı.bir kırmızı gül...yazdığı notu almış,gül komuştu
yine..nasıl olur dedi.beş dakika önce bişey yoktu..bu beni mi gözetliyor dedi içinden.
sağa sola baktı..dikkate değer bişey bulamadı..
uzun zaman geçti...hala gül bırakılıyordu cam a..bir türlü yakalayamadı gülün sahibini.
arabanın yerini değiştirdi.evde bıraktı..ne yaptıysa baş edemedi..hergün gül bırakılıyordu
artık..alışmıştı artık..gül bırakılmasa kızacaktı artık.bu gün hani benim gülüm diye çıkışacaktı nerdeyse..
takip edildiğini hissediyor,ama bir türlü bulamıyordu kim olduğunu..gülün yanında artık şiirlerde
ilişmeye başladı cama a..kız aşık oldu görmeden nerdeyse..öyle yanık şiirler yazıyordu ki esrarengiz
adam.kızcağız okurken ağlıyordu hep..ama neden kendini göstermiyordu?? her türlü ihtimali
düşünüyordu..ama ortaya çıkmamasına bir anlam veremiyordu...
bir gün baktı ki şiir, gül ve birkaç cümlelik bir not yazılmıştı arabanın camına...
bu güller ölene dek konacak gönül pencerene..gül konmamış bir gün görürsen...
bil ki bu dünyadan gittim..ama yine seveceğim seni.hakkın yok deme sakın..taş da filiz atan güle hesap sorulurmu..toprakmı buldunda filiz attın sen diye!!
bak bir etrafına.nice bitkiler var..olur olmaz yerde boy boylamış..soy soylamış..
inatla büyümüş, dal budak salmış..has toprakta cılız kalmış nebat a bak...o elindeki nimeti bilmemiş.
nankörlük yapmış.hovarda bir hayat sürüp,nasıl olsa beni tutan toprak var demiş..demiş ama
kıymetini bilememiş..hayatı zindan olmuş haberi yok..hep karşıdakinden ummuş..kendi birşey
verememiş hayata..
ama ben;
bir taş üzerine ektim yüreğimi..olmaz demedim..sevdan la besledim..gözlerimle suladım..
yüreğimle ısıttım.sana sunmasamda olur..
çünki;
güneş..doğar,ışık ve ısısını verir...alabilen alır..alamayan hesap soramaz..ben niye güneşi
göremeyen yerdeyim diye..onun kaderi gölgede bitmişse güneşin suçu ne!!
ben seni sevdim diye, sen de beni sevmek zorunda değilsin ki...
ay güneşe denkmi..?..
ikisi bir arada olabilirmi..?
aynı ışığı verebilirlermi..?
ben sana denk değilim gül üm..
sevdim..bağışla.
kız, bu notu okuyunca gözlerindeki yaşlar yanaklarından boynuna dek iniverdi birden..
Ne olursa olsun tanımak istiyorum seni diye not yazdı arabasındaki cam a..
benim adım Ayşe dedi...senin adın ne..?
adam, ertesi gün gül ün yanına küçük bir not iliştirmişti...’ıssızgemi’ de bana..
limansız bir ıssız gemi...
Ayşe bir gün başka bir yere gidecekti annesiyle..şehre yakın bir kasabada akraba ziyaretine gittiler.
o gün orda kaldılar..
işi olduğu için dönmek zorundaydı kendisi..annesini orda bıraktı.
ne tuhaf dedi...camda gül yok bugün..acı bir tebessüm etti..içinde bir boşluk hissetti.
alışmıştı baya..esrarengiz kahramanın güllerine..
bir sözü geldi aklına..’gül konmadığı an..bilki öldüm ben’...
içi titredi...beni aramıştır şimdi dedi içinden..tüm ısrarlarına rağmen, ne telefon numarası vermişti..ne bir adres..
esrarengiz adam işte...’ıssızgemi’..’ıssızgemi’..birkaç kez teklarladı bu cümleyi..
..........
yolda hep onu düşündü..acaba nasıl biri..?
şehre giriş yapmak üzereydi. yol sakindi.
birkaç cadde geçti..trafik lambaları vardı ilerde..yeşil yanıyordu kendisine..
ayağını gazdan çekmedi..tam geçti geçmedi önüne biri fırladı..dalgın olduğu her halinden belli biri
yola birden girince bir kütürtü koptu..olanca hızıyla vurmuştu yaya ya..havada birkaç takla atarak
arka yola yapıştı yaya..ayşe şoka girdi..dehşetle gözleri yerinden çıkacak gibi oldu..
gözleri karardı..neden sonra aklına yaya geldi..cam kırılmıştı vurmanın şiddetiyle..
hızla indi arkaya koştu..yaya hareketsiz yatıyordu.yüzünü yukarı doğru döndürdü.ağzından kan geliyordu.
şokta olduğundan telefon etmek aklına bir an gelmedi.40 45 yaşlarında bir adamdı..hafif kır saçlı.
112 yi aramak aklına geldi sonradan..titriyordu..yerdekinden daha beterdi durumu..bas bas bağı-
rarak ağlıyordu ayşe..eli cebine gitti gitmedi adam son bir gayretlke elini tuttu ayşenin.
o an sanki deprem oluyor yer yerinden oynuyordu.ikisinden başka varlık yoktu..dünya
yutulmuştu karadelik tarafından.bir hortum gibi..uçsuuuz bucaksız bir alemdelerdi sanki...
evrenin ucu görülüyordu taaa uzaklara kadar...bir gül tepsisindelerdi..gönül pencereleri
açılıp açılıp kapanıyordu..her nefes alışlarında..ve her damarın titreşiminde..
adam ayşenin elini sıkı sıkı sarmış bırakmıyordu..
dudaklarından zar zor şu cümleler düştü..kanındaki kırmızılığın yakamozlarına..
...üzülme...bugün benim doğum günüm..ölmüyorum..yeniden doğuyorum...
en mutlu olduğum an bu an..seni üzdüm..affet..
bugün kurtuldun sanma..dedi
diğer elinde sıkı sıkı tuttuğu bir şeyi değer elindeki ayşenin eline koydu...ama göstermedi..
sıktı iyice.
seni sevdim...ayşe....
.’.ısssız..’ dedi ayşe birden....gerisini getiremdi...
ıssızgemi nin yüzünde bir tebessüm peydah oldu..acıyla karışık..
ayşe ıssız derken...adamın gözlerinden inciler dizildi birden..gönlündeki sevda hazinelerinden..
ağzındaki kana karıştı...gözleri açıktı..sanki sudaki boncuk gibi..cap canlıydılar..
ama ölmüştü...
adamın eline iliştirdiği şey aklına geldi birden..
zorla açtı elini..öyle sıkmıştıki ayşenin elini..
sanki hep böyle kalalım der gibi...
açtı ki..
bir kırmızı gül...kazanın şiddetiyle sapından koparılmış bir kırmızı gül..
kan bulaşmış...gülden daha kırmızı bir gül dü sanki..
en değerli gülüm sana feda olsun der gibi..
parmağındaki yüzük dikkatini çekti..demek bu yüzden....
o halde ne kadar kaldılar bilinmez...
.............................
birkaç gün sonra ayşe arabayı tamirden almaya gitti.
artık binemem bu arabaya diyerek satmaya karar verdi..
suçsuz bulunduğu için ceza da almadı..
ıssızı araştırdı..evet,evli ve çocuklu biriymiş...
keşke...keşke..
dedi gerisini getiremedi..
sabah, arabayı galeriye bırakmak üzere aşağı indi.açtı kapıyı.çalıştırdı..
o da ne..!?
camda bir kırmızı gül..
delirdim sandı..gözlerine inanamadı.
ıssız ölmüştü..
fırlayıp aldı gülü..evet gerçekti..
bir de not vardı...
-lütfen satma arabayı..satarsan..işte ben o zaman ölürüm..!!
o gün gitmedi galeriye..
birkaç gün izledi..kim bırakıyor gülleri diye..
sonunda yakaladı gülleri bırakanı..
dershane yakınlarında bir çiçekçi çırağıymış..patronu söylüyormuş bırak diye..
gitti buldu..nedenini sordu...
ıssızgemi sıkı sıkı tembihlemiş..’eğer gülleri ben almaya gelemezsem,sen bırak şu adrese..
şu arabanın üzerine..taa ki sen ve çırağın da ölene dek..’
vasiyetin olsun seninde bıraktığın mirasçılarına..
ilk gönderdiğin güle de arabayı satma diye not yaz’ dedi...dedi çiçekçi ayşe ye..parasınıda peşin
peşin verdi..
ayşe öyle bir ağladı ki..çiçekçiden çıkarken...
eve gitti..o güne kadar gelen çiçekleri topladı.kabristana gitti...
ıssızgeminin mezarına dikti hepsini..
..bu güller hiç solmayacak..dedi içinden
bende seni seviyorum..ıssız...gemi...
Nebi KILIÇKAYA
10/02/2011...perşembe
Sivas...14:00
YORUMLAR
Vayyyyy ne hoş bir hayal ve Düş gücü... ee çok okumanın faydaları değil mi ıssız.. Kutlarıum vallahi okurken yer yer yüreğim cız etti.Hatta gözlerimde yaşlar dahi oldu.... Eeee her düşte birazcık gerçekler varmış... Düşlerin ve hayal gücün hep olsun ve lütfen böyle öykülerde buluşsun.. saygılar.
ıssızgemi
neleri görüyorum..
sayfamda inci taneleri var..birilerimi düşürmüş ne:))
camdan mı atmışlar içeri yoksa..
incileri dizdimya..ölsemde gam yemem:))
beğenmeni çook beğendim...
çook teşekkür ederim.sağolasın inci..
cesaret verdiğin için ayrıca teşekkür ederim..
öyle bir harekete yeltenmek istedim...acep nolur diye merak ettim:))
böyle bir yazı döktüm sayfaya...
hoş geldin safalar getirdin efendim..
Yüreğinize sağlık beğeniyle okudum ...kaleminiz ve gönlünüz baki olsun....
ıssızgemi
zahmet buyurdunuz.teşekkür ederim.
ıssızgemi
ayaklarınıza sağlık efendim.memnun oldum.
(msj la teşekkür ettim diye biliyorum..yok etmedimse kusura bakmayın)