- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seni ne kadar anladım!
Evet,biliyorum ne yazık ki
İşte o vakit halime yöneliyorum ve çok ürküyorum
Sana karşı mahcubiyetimle eriyorum ve sessizliğime çekiliyorum
Oysa ne kadar sabrederdin
Enginliğini hasrederek hüzünle nefeslenmeyi isterdin
Kimseye şikayet etmezdin, derdin divanında kanaat içinde erirdin
Var olan kudretini bilirdin
Sadece sessizliğinle hemhal olan mürebbi kimliğinde erdin
Kimliğin azizliğinde kişiliğe vasıl olmak için hikmete tevdi ederdin
Şimdi yılların çilesini anarım
Suskunluğun orucunda senin kalbini hiçe sayıp dağlardım
Varlık içinde anlamı kaybolmuş bir can olarak sana çok muhtaçtım
Yıllar anılır ki fakirliğimde
İkram edilesi bir gül iklimimde neşet etmeyince ne hazin
Muhabbet ruhumdan kesp ederek kalbimin dirliğini huzur dileyince
Olmayanı nasıl verirdim
Sağanaklar altında yılara sari anlamlaşan bir derttim
İdrakimle kendime ettim ve senin vicdanında fevkalade bir illettim
Sadece dilemekle olmuyor
Aşk, muhabbetin dergahında çileyle suskunluğu buluyor
Sabrın fevkinde kalbe sürur doluyor ve ruhun özgürlüğe yol alıyor
Ne vakit bir çiçeği koklasam
Ve fevkalade yumuşak bir şekilde kavratarak baksam
İşte o vakit sen çıkıyorsun karşıma ve sessizliğin renkleriyle dinle
Çaresiz halime yöneliyorum
Solgunluğun pençelerinde nefeslenerek ürperiyorum
Ve hiç hakkım olmadığı halde, yine de senin şefkatine imreniyorum
Sana yalvarmadan edemem
Ve asla hakkını helal ette diyemem velhasıl sinerim
Serdettiğin kadri bilirim ve bu vesileyle nedense umutla nefesteyim
Gel ne olur kırılma bana
Her ne kadar kadrini bilmeden fevkalade kırdımsa da
Sen yinede aldırma ve rahmetin tecellisine boş ver deme ve gerilme
Sadece bir nebze dinle
Kalbinin serinliğinde seni bekleyen ahvali hissedince
Ruhunun ihtişamıyla meylederek sürur içinde hamiyetini teslim eyle
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.