- 1341 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BİR GÜZEL CANA MEKTUP
merhaba can...
İnsanın etrafında hep birileri mutlak olur…Yalnızlık Allah’a mahsustur, insan yalnız kalmaz...
Lakin etrafındaki binlere ulaşan kuru kalabalık içinde ne acıdır ki insana, ancak üç beş kişi acı gerçekleri söyleyebilme nezaketinde ve cesaretinde bulunur...
Ve senin yüreğinde akan ırmak duru ve faziletli bir kaynağın, denizine coşmasıdır... Doğru tespit, isabetli kanaatlerle beslediğinde, bu ırmak süratle hak ırmağını bulup vuslatına erecektir... İnancımız, ölümün mutlak olduğunu bilip, sadece yerinde ibreti alem için gerektiğinde anıp, vurgulamaktır...
Aksi bir tutum kendimize ve başkalarına istemediğimiz, karanlık, boğucu üzüntülerin kapılarını sonuna kadar açıp, kalplerde onulmaz yaralar açabilir...
Yaşam denen toplu birlikteliğin özünü doğru kavrayıp, amacın gayesini idrak ettiğimiz vakit, her bireyin aldığı nefes süresinde, mutlak bir vazife sebebiyle kendisine o nefesin bahşedildiği bilinci ile görev anını bekleyip, layığı ile yaratana karşı görevlerini yerine getirip, insan olma hakkının verilmesi ve bütün kainatın mutlak sahibine kul olmanın şerefi ile tıpkı kutsal bir neferin fazilet ve erdem yüklü mukaddes görevlerle donatılıp, yer yüzüne gönderildiğini unutmadan o istikamette sabır ve inançla hareket etmek mecburiyetini, memnuniyet içerisinde taşımaktır yaşamak...
Bizler; bilemeyeceğimiz, tasavvur bile edemeyeceğimiz bir sistemin dişlileri olarak, aksi hareket ve itiraz şansımız olmayacaktır ve olamaz da...
Bu şahane sistem içerisinde, her yaratılanın ayrı ayrı vazifeleri arasında bize basit gelen ama sistem ve toplumun devamı ve salahiyeti açısında büyük önem taşıyan bir vazifemiz mutlak vardır.Aksi halde aldığımız nefes nafile kalır ve yaşama süremiz, kendiliğinden nihayet bularak ecel dediğimiz yeniden hakiki yaşama uyanma süreci başlar...
Ama bu süreci biz başlatamayız, böyle bir şansımız yoktur...
Ve böyle bir hareket, isyan anlamına gelir ki maazallah sonu ebedi alemde hüsrandır...
Bu süreçte, görevlerimiz arasında çok büyük hizmetlerin yanı sıra, minicik vazifelerin de büyük ehemmiyet taşıması muhtemeldir...
Bunlar arasında, ömrün son anında bir yetimin başını okşamak, küçük bir çocuğa gülümsemek, bir şaşkına iki cümle sarf edip yoluna bir meşale yakmak, aciz bir canlının karnını doyurmak, sistem dişlisinin doğru işlemesine vesile olabilir...
Vazife küçümsenemez ve her vazife büyük bir ehemmiyettir...
Bu vazifelerimizi yerine getirirken, birlikte el ele sevgi ile hoşgörü ile sımsıkı yüreklere sarılarak, yaşamın bir saniyesini bile hafife almadan umutla, inançla, sadakatle sinemizde vefanın yerini muhafaza ederek, o özlemle beklenen vuslat anına hazırlıklı ve görevi yerine getirebilme rahatlığı ile yeni görevleri bekleyerek nefes almalıyız...
Son olarak, kendini ölümün kıyısından vazifeye dönen bir nefer olarak yaşaman ve yaşamaya çalışman dileği ile son şiirini ve duyarlı yüreğini kutluyor yeniden umutlarla renk bulmuş mutluluk dolu dizelerde buluşmak dileği ile... Hoşçakal kardeşim.
Saygı ve selam ile...
yorgunkalem...
YORUMLAR
birisi için yazılmış bir yazı galiba.bende almam gerekeni aldım.umarım gerçek sahibinede ulaşır.
bazen takılıp kalırız,yani ne geri dönüş yolu bulabiliriz,ne de ileri gidebiliriz.o zaman içimizdeki hakikat penceresinden bir kez bakmak,bizden farkı olmayan yada daha düşküm durumda olanları görmek lazım.siz o pencereden bakmış ve gördüklerinizi aktarmışsınız.teşekkür ediyorum.
Cenab-ı Hak bizleri peşinen hiç bir ücret almadan yaratmış. Bize bedenimizi, aklımızı, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu, vs.. vs... her şeyi ücretsiz olarak vermiş. Üstüne üstlük, hayvanlar alemini, bitkiler alemini, cansız varlıklar alemini, kainatta gördüğümüz her ne varsa hepsini bizim emrimize vermiş. Her bir nebatat ve hayvanat bizim için üretirler. Ürettiklerinin kendilerine bir faydası yoktur. Onlar bize hizmet ederler. Peki bunlar karşısında bizden ne ücret istemiş? Kulluk. Evet tek istediği O' nu tanıyıp dünyada bize biçtiği görevleri yerine getirmemiz. Emr-i İlahi tecelli edene kadar vazifeden yılmamak. Hatta bu konuda birbirimize hoş emsaller olmak. Bunları hatırlatan bu güzel yazı için teşekkür ederim güzel yüreğe. Saygımla.