Insan, diyorum; kime...
Gece yıkıyordu şehrin saçlarını. Dağım, diyorum canım, toprağım. Saatler gece yarısına beş var. Varlığım, diyorum kime.. Çocuklar gibi gülüyor, şehrin içinde ve teperlerde kalan birkaç ağaç. Elimde mermisiz bir silah hedefimi ariyorum. Oysa basitti formül: Göz, Gez ve Arpacık. Silahimi bir karanfilin sapından yapıyorum o muhteşem kıvrımları baska neyle anlatılabılır ki diyorum, kime.. Varlığı kokluyorum; iğde agacına benziyor kokun. Kokun, diyorum; kime...
Ellerim bir göçmen kusa öykünüyor. Onlarin rotasi güney, onlarla sana gelmek istiyorum. Sen orda yakamozlari toplamaya basla, ben sana bir çiçek getiriyorum. Palandökenensis.. Sadece burada yetisiyor. Sana gelene kadar boynunu büker diye aslini degil fotografini getiriyorum, senin boynun bükülmesin diye. Sana, diyorum; kime...
Son otobüsü kaçırmışım.. Kış gelmis.. Üşüyen bir çocuk ağlıyor, büyük sehrin bankamatiklerinin birinin önünde.. Yerden çiçek toplarken vurulan bir asker gibi yüzüm. İnanmazsan bir bak, diyorum; kime...
Sonra bir varlık ediniyorum kendime bir de yokluğu olsun bunun diyorum. Gecenin rengini, bulutların yakınlığını, dağların yalnızlığını, beyazin duruluğunu ediniyorum. “Ben her seyin, bir bir yok olmasina öyle alıştım ki.” onu da alıyorum yanıma. Halk türkülerinden bir kolye, Anadolu’dan bir yürek, sonbahardan bir hüzün, kavuşmalardan bir sevinç, yokluğundan bir acı ediniyorum...Yokluğun, diyorum; kime...
Saatler gece yarısını vuruyor. Uykusuz bıraktık dağı taşı, börtü böcegi. Oysa neler gördü geçirdi; bin yıllardır ne hikayeleri vardır. Belki gülüp geçiyorlardır bize. Onlar ki sahici yaşadılar hep. Beklemekse en çok bekleyendi onlar. Görmekse her şeyi gördüler. Sahici yaşamak diyorum; kime...
Bir çiçek kadar en azından soğukta kırılan, sıcakta ve susuz kaldığında boynu bükülen, ait olmadığı yerde yaşamayan, ait olduğu yerde ise bütün yalnızlığına rağmen kıvıl kıvıl açan bir çiçek kadar sahici yaşamaktan. Güçlü olmaya çalışmayan sadece olduğu gibi olan, açma günü geldiğinde açan, beklentisiz basit bir yaşamaktan. Sadece açtım diyecek kadar basit ve anlamli yaşamaktan. 2900 metrede kıvıl kıvıl rengi ile açan Palandökenensis kadar sahici ve basit yasamaktan bahsediyorum; kime....
Saatler sabahı vuruyor. Seni düşünüyorum. Kaldıysa kurtarabildiğim kadarıyla, insan yanimla...Insan, diyorum; kime...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.