Defne Joy...
Bir kafeye giderler bir kız bir erkek , kız rahattır cebinde parasının olmamasının önemi yoktur, hesaplar erkekten nasılsa , ama erkekte para yoksa nice olur hali…
Evlenecektir bir genç erkek sorarlar işin ne , evi geçindirebilecekmisin , işi aşı yoksa nice olur hali , kız rahattır hiçbir kaygısı yok , nasıl olsa soran yok evi nasıl geçindireceksin diye …Her ne kadar yeni kanunlara göre evin geçiminden erkek kadar kadın da sorumlu ama fiili durum böyle değil . Yani toplumsal rol , sürerdurum kadına vermiş avantajı bu hususta.
Kadına yer ver..
Nezaket gereği elini öp..
Haketmiş olmasa da pozitif ayrımcılık adına onu erkeğin önüne geçir her fırsatta..
Erken emekli et..
Daha hafif işlerde istihdam et..
Kıçına kadar terlerken erkek dışarıda , kadına çay günleri düşsün..
Kadın ciyak ciyak bağırırken , erkeğini tahrik ederken kavgada , silahın hedefi olsun erkek...
Erkeğini cinsellikten mahrum ederek , kadınlığını erkeğinden kaçırarak uyguladığı cinsel şiddeti şiddetten sayma, bunu görme, sonra erkeğin okşamaktan belki bir adım ilerideki tokadını fiziki şiddet olarak algıla ve onu yargıla , cezalandır , iyice pasifize et erkeği , sokaklar kılıbıklar sürüsüne dönsün .
Erkeğin fiziki şiddetine olduğu kadar kadının bu nevi şiddetine niçin ceza yok..
Yıllarca piyasanın ağır koşullarında çalışmış para ve varlık kazanmış erkeği evde toz alırken Esra Erol’un izdivaçını dinleyen kadınla nasıl bir görürsünüz ..Nasıl boşanmada varlık paylaşımını fifty fifty yaparsınız ..
Hiçbir varlığı olmayan kadının, evlemesine mani değilken bu durumu , erkek için böyle mi ..
Ezcümle şunu söylüyorum efendim; Toplumda kadının da bir takım avantajları vardır erkeğinde.
Avantajlara sarılıp dezavantajları reddetmek olmaz.
Erkek birlikte olursa bir kadınla , vay kerata vay olur , ama kadın bir erkekle birlikte olursa vay fahişe vay olur .
Eh ne yapalım bu da erkeğin avantajı olsun ..
Zaten erkeğin ve kadının yaradılışı farklıdır yani erkeğin spermlerini saçarak yaşaması Freudiyen bir realitedir ve Allahın bir takdiridir , kadınınkide ..
Efendim evli bir kadın evinde bıraktığı iki yaşındaki çocuğuna rağmen gecenin bir vaktinde bir başka erkeğin evinde ölemez , ben böyle bir kadına asla saygı duymam .
Bu, kadının ona yüklediği toplumsal rolün hilafınadır , o evinde çocuğuna sütünü içirmeliydi kafayı çekmek yerine . Şimdi Hıncal Uluç’a haksızsın nasıl derim , dilim varmıyor vallahi..
Defne Joy ; keşke evinde kocanın yanında bebeni emzirirken verseydin son nefesini . Ne itibarlı bir ölüm olurdu biliyormusun ?
Haa bu arada
erkek evindeki kadınıyla yetinmeli , ancak kadın katiyetle evindeki erkeğiyle yetinmeli , katiyetle…
Allah hiçbir kadına gecenin bir vakti bir başka erkeğin evinde ölüm takdir etmesin .
Evet benimde yandı yüreğim ama kocası için , bebesi için.
Bir kadın ağladı,
Bir erkek, gökyüzüne çekti kendini
Bir erkek ağladı.
Bir kadın ölmeyi büyüttü içinde.
Bir kadın, “Nasıl dikkat etmezsin! ” dedi.
Bir erkek, “Asıl ben senin neyinim? ” dedi.
Bir erkek, “Sen bendeki mavisin.” dedi.
Bir erkek, “Üşüyorum.” dedi.
Bir erkek, bir kadın... böylece gittiler günün yanan yüzüne.
Bir kadın, “Ben senin neyinim? ’ dedi.
Bir erkek ağladı, dünya küçüldü.
Bir erkek, bir kadın dünya yok oldu.
Bir erkek, bir kadın... böylece gittiler kimsesizler ülkesine.
Bir kadın, “Yaşayacak mıyım sende? ” dedi.
Bir kadın, “Bekleyecek misin beni? ” dedi.
Bir erkek ağladı, bir kadın “Git.” dedi.
Bir kadın, “Gidiyorum.” dedi.
Yangına döndü erkek, ağladı.
Bir kadın, bir erkek... böylece düştüler ateşler içine.
Bir erkek sustu,
Bir kadın sustu.
Sendeledi, düştü, öldü.
Bebesi öldü..
Bir kadın...
İbrahim Erol
gazete54.com
5 Şubat 2011
YORUMLAR
Kısacası her iki tarafın da rolleri ellerinden alındı. En acıtanı da kadına anne olduğu unutturuldu aklom masalarında meze edilerek. Sadece erkeğine helal olan bedeni ayaklar altına alındı. O da istemeden bunu ister oldu, çağdaşlık kisvesi altında. Her nekadar anlamadımsa da şu çağdaşlık nasıl bir şeydir. Nice diyeceklerim varken susmak zor olsa da susuyorum ve sizi yürekten kutlu/YORUM...Bu da cehaletimin belgesi olsun razıyım...