Mutluluğun adresi
Mutluluğun adresi sade, basit ve küçük bir şehre ait çocukluğunda gizliydi…
Sanki oturduğumuz yerde bir sülale aşireti gibiydik. Komşuluk ilişkisi yok herkes akraba gibi yakındı. Zamansız ve davetsiz gidilip gelinirdi. En fazla 3 katlı evler vardı. Evlerin renkleri sımsıcak ve önlerinde bahçeler, bahçelerinde de rengârenk çiçekler vardı. Evin kapısına çıktığında selam verebileceğin bir sürü insanla karşılaşırdın kimse seni görünce kapısını kapatmaz, kafasını çevirmezdi. O yüzdendir ki mutluluğun adresi çocukluğumu yaşadığımın o sımsıcak mahallede ve o mahallede yaşayan gönlü zengin insanlardadır…
Geriye dönüp baktığımda özlediğim şey nedir sorusuna yanıtı hala bulamıyorum. Ne doyasıya yaşadığım çocukluğum diyebiliyorum ne o her yönüyle tanıdığım muhteşem insanlar ne de mahalle tek başına hiçbir işe yaramıyordu. Hepsi bir bütün olmuş çocukluk yıllarıma dair güzel anılardı. O küçük şehre ve çocukluğuma dönünce şimdi bu büyük şehrin çocuklarını kıyasladığımda dehşete kapılıyorum. Ne eski sıcak komşuluk ilişkileri var ne de eskiden oynadığımız oyunlar. Aslında mutsuzluğun sebebi teknoloji ve modern zamanlar. Artık sokaklarda çelik-çomak, saklambaç, misket, sek sek oynanmıyor. Evler çok katlı ve yeşili çok az. Evin kapısından çıkınca etrafın da şüpheli gözlerle bakan insanları görüyorsun. Tamamen yabancı bu insanlar ya seni görünce içeriye giriyorlar ya da kafalarını çeviriyorlar.
Bu kıyaslamalar bana eski siyah-beyaz Türk filmlerini hatırlatır. O tüm zor şartlar altında parasız ve basit aletlerle çekilen siyah-beyaz Türk filmleri. Tüm aşk coşkusunu ve tutkusunu o filmlerde bulmuştum. Teknolojinin ve paranın fazlasıyla bol olduğu Türk filmlerinde nedense geçmişin tutkusunu bir türlü yakalayamadım. Hala da eski siyah-beyaz filmleri yüzümde kocaman bir tebessümle izlerim ve mutluluğun adresine filmler sayesinde kısa bir geziye çıkarım…
Kahkahalarımızın çınladığı sokaklar… Çıkarsız karşılıksız sevgiler… Çat kapı girdiğimiz evler… Taşınanlar için döktüğümüz gözyaşları… Sevdalandığımız, platonik yaşadığımız aşklarımız… Kavga ettiğimiz ve anında barışabildiğimiz arkadaşlarımız…
Neredeler?
Neredeler şimdi?
Mutluluğun adresi sade, basit ve küçük bir şehre ait çocukluğumda gizliydi…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.