- 679 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
aga kızı
Sinan daha yeni bıyıgı terlemiş genç yagız bir delikanlıdır. Sinan köyde ailesıyle yasamaktadır.Evinde bulunan keçileri otlatırdı. Otlatdığı keçiler ormana zarar verildiği için babası satmak zorunda kalmıştır. Sinan yeni bitirdiği okuldan sonra Kadirli’de bir liseseye kaydoldu.Okuluna devam ediyordu yeni başlamıştı. Şehir yabancı geliyordu sinan’a. Köyünde gezdiği kırlar,cayırlar, o mis kokulu ardıçlar,o yüce mezda kamalak agaçları yoktu. Şehir kendisine yabancı bir el gibi geliyordu.Ne köyde oyunlar oynadığı arkadaşları vardı. Sadece yapayanlızdı koca şehirde. Ilk defa ailesinden ayrılıyordu. Bu çok zordu. Şehirde ev tutmuştu babası evde kalacaktı. Kalıyordu ama köylü olan öyle rahat durmaz yapacak bir şey olmazsa duramazdı sinan.Okula gidiyor geliyor. Ama şehir için hic bir şey ifade etmiyordu.Yaylaya gelip gidenler bir tanıdıgının çiftliği vardı.Sinana teklif ettiler . Aga dedi gel bizim orada çalış paran olur ögrenci adama para lazım olur. Dedi. Sinan bunu kabul etti. Agayla çiftlige gittiler.Evet dedi sinan istediği buydu. Hayvanlar bitkiler onun en iyi anlaştıgi şeylerdi. Ağanın ailesi yaylada çok severlerdi. Buraya geldiği için çok sevindiler. Sinan buraya gelip gidecekti . Agası ona birde yeni cıkan motosiklet aldılar. Sinan daha önce böyle bir şey kullanmanıştı. En iyi kullandıgı attı. İyi bir at binicisiydi. Ama bu cin icatı diye nitelendirdigi bu motora bindi. Ona binişini gören sinanın motoru sürüşüne cok gülüyorlardı. O eşsege biner gibi biniyordu.Köyde ilk sürüşlerini yapıyor,iyi kullanmayı ögreniyordu sinan. Tabiki hayatında ilk defa kullandığı bu araçla ilk kazalarinı yapıyor. İlk yaralanmaları yaşıyordu. Sinan oldukça komik bir cocuktur . Ciflikte işler bitince işciler bir araya toplanıp sinanla konuşuyordu.Sinan bazen olanüstü cevaplarda verebiliryordu. Sinana sordular : sinan nasılsın. Sinan dedi bundan sanane diyordu. Ama kendi yaşıtlarıyla böyle konuşmalar yapardı. Büyüklerine saygısı sonsuzdu. Akşam aganın evinde aganın hanımına yardım ederdi. Evde yaşlı tek olması onu üzüyor, hep yardımcı oluyordu aga hanımına...İşlerini bitirince derslerine calışırdı. Kitapları sever onlarla yatardı. Sinan ciftlige git gide ısınıyordu.Artık bugday ekimi zamanı gelmişti. Sinan traktör sürmeyide ögrenmişti.Tarlada bugday ekerken mibzer arıza açtı. Sinan arızayı agasıyla birlikte onaramadılar. Sinan aganın bir akrabasının mibzeri almaya gitti. Aga tarif etti yolu. Sinan hızla gitti köye.Aganın tarif ettiği evi buldu.Evde kimse yoktu bekledi.Biraz sonra elinde kovalarla biri geliyordu. Hemen yardım etti kıza. Ama sinanın bu kıza kanı ısınmıştı. Durumu anlattı ve mibzeri aldı. Hızla tarlaya yöneldi. Tarlayı ektiler.Sinanın beklediği an gelmişti. O gönlünü çalan kızı görecekti. Belki de adını soracak ögrenecekti.Sinan yola koyuldu. Son gazla gidiyordu o yollardan. Tek derdi onu görmek,o kara gözlerini görmekti.Mibzeri bırakacaktı. Ama onu görmek için traktörü durdu nereye indireceğini sordu. Sinan aslınla cıkardığı yeri biliyordu mibzerin. Ama o kızı görmek içindi onca caba.Kızın annesı cıkmıştı. Sinanın bütün hayalleri suya düştü.Sinanın bütün heyacanı bitti. Traktöre binerek çiflige geri döndü. Agası şaka yapıyordu. Sinan ne yaptın köyümü satın aldın gibisinden laflar ediyorlardı. Sinan yok emmi öyle bir şey yok diyordu. Aganın hanımı dediki sinana oglum aganın kızınıda gördün mü diye sordu. Sinan bilmezlikten geldi. Yok teyze aganın kızıda mı var dedi.Teyzesi var güzel aklı başında becerikli bir kızı var dedi.O da senin gibi efendi dedi. Sinan hemen sordu okuyor mu diye. Teyze evet senin liseye gidiyor dedi. Adını sordu hemen sinan. Adı haticeymiş. Sinan çok sevindi belki onu yarın okulda görecekti. Sinana bir türlü uyku girmiyordu bütün gece. Sabah nihayet olmustu . Kahvaltısını yapan sinan heyacanla okul yoluna gidiyordu. Okula varınca o iki kara gözü arıyordu.Nihayet sinana birisi seslendi
bakar mısınız diye. Sinan baktı buyurun dedi. Evet o haticeydi. Kalbi hızla çarpıyordu. Siz dün mibzeri almaya gelen kişi değil misin dedi. Sinan dili sürtererek eeevet dedi. Ben hatice dedi kız . Sinan evet biliyorum dedi. Ben de sinan dedi. Hatice sordu peki benim adımı nerden biliyorsun. Sinan ilginç bir cevap verir: seninle ilgilenen senin hakkında her şeyi bilir dedi. Bu askı ilanın ilk belirtisi olmuştu. Sinanla hatice iyi sohbet ediyor, ders calışıyordular. Sinan teklif edecekti. Onu kayıp etmekte istemiyordu. Sinan akşam olunca sabah olmasını sabırsızlıkta bekliyordu.Ama hatice okula gelmiyordu. Neden gelmiyordu. Sinan soruyordu arkadaşlarına ama bilen yoktu.Ama sinan bir gün ögrendi ki yıkıldı. Hatıce trafik kazasında ölmüştü. Sinan aglıyordu.Onla gecirdiği günler dün gibi bu gün gibi aklındaydı.Şinan bitkin şekilde motoruna binerek haticenin mezarına gitti. Sarıldı topragına agıtlar yaktı agladı.ama yapacak bir şey yoktu. Sinan bu ölümden sonra şiiri yazdı;
Daha bakmalara doyamadım haticem
Sana daha doya doya sarılamadım haticem
Şu mezarından ayrılamadım haticem
Gelecegim yanına servi boylum haticem
Daha açmamış bir gonçaydın yüregimde
O tatlı gülüşlerin gelir gözümün önüne
Keşke ben öleydim senin yerine
haticem hatice sırma saçlı hatice
O narin bedenın üşür o topraklarda
beni niye bıraktın arkanda
Rahatın yerinde mi orda
Ne olur bir cevap ver haticem
Böylemiydi bizim sonumuz
Neden ayrıldı bizim yolumuz
Soldu o gonca gencecık gülümüz
haticem adı kalk mezarından haticem
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.